28 Kasım
Haftasonu kendimi tamamen derslere verdim. Kafamı hiç kaldırmadan harıl harıl çalıştım. Bugün okulda da çalıştım benden beklenmeyecek şekilde. Yapacak bir şeyim yoktu. Tenefüsleri değerlendirdim.
Öğlenden önceki tenefüslerden birinde yanıma geldi. Kafamı sıraya gömmüş paragraf sorularıyla cebelleşiyordum. Omzuma dokunarak beni dürttüğünde kafamı ona kaldırdım ve karşımda gördüm. Elinde bir iki dosyayı masama bıraktı. "Matematik Hocasına soru götürmüştüm. Dönüşte elime bunları sıkıştırdı sana vermem için. Etütten erken çıkmışsın, almayı unutmuşsun."
"Evet, teşekkür ederim." dedim ona doğru. Kafasını salladı ve arkasına dönmeden önce "teşekküre gerek yok, yine de rica ederim." dedi ve kendi sırasına geçti. Kapı tarafı önden ikinci sırada oturuyordu. Ben de cam tarafı arkadan ikinci sırada oturuyordum. Sonra kendi önüme döndüm.
Madem bu sınav için her şeyi elinin tersiyle itiyordu ben de sınava odaklanırdım. Yapabildiğim kadar.
Vazgeçer miydim ondan?.. Bilmiyorum ama imkansız gibi duruyor ayrıca.
Hem, ona demiştim ki ben bir şiiri ithaf ederek:
"Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın."Hazal bana hiç gelmemişti.
Canımı en çok bu acıtıyordu.
Kalbim bu yüzden ağrıyor, bu yüzden darlanıyordu göğsüm.
Özgür
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim De Bir Kalbim Var | Texting
أدب المراهقين❝Şimdi geriye dönüp baktım da okunmuyor sanki yazılar. Ben mi bulanık görüyorum yoksa? Tükenmez kalemimin mürekkebi dağılmış kağıda. Bir de ıslak tüm sayfa.❞ ᡣ𐭩 +0554**: hoş geldin sınıfımıza hanımefendi +0554**: tek istediğim sana açık olan kal...