Mezuniyetimin bir gece öncesiydi,
İntihar mektubu yazma psikolojisinin nasıl bir şey olduğunu o gece öğrendim.Ölmek istemiyordum, sadece bu ruhtan kurtulmak istiyordum.
Taşıyamaz olduğum ve yaşı iyice küçülen bu ruhtan kurtulmak için her şeyi yapmaya hazırdım.
Ertesi gün kalktığım gibi okula gittim. Bugün okulumun son günüydü ve istesem de bir daha orada öğrenci olamayacaktım. Duygu dolu bir gündü. 4 yıl boyunca sevip sevmediğim, arkadaşım, dostum, düşmanım.. Herkesle vedalaştım.
Artık lise öğrencisi değildim..Ben mezun olmuştum ama içimde hala en fazla 7 yaşında biri vardı. O şekilde düşünüp o şekilde yaşıyordum.
Bunu psikiyatriste anlatmaya başladığım anda gözyaşlarım aktı. Ne kadar zorlandığımı ilk o zaman anladım.Ve o fikir geldi aklıma..
O lanetli düşünce..
Ölüm..
Psikiyatri odasında aniden ölmek istedim. Öyle ki her aldığım saniye zararına işler gibi beni rahatsız eder olmuştu.
Sadece birkaç kelime söyledim gözyaşlarımı cesaretle silip"boşuna uğraşmayın. Ben öleceğim"
" anlamadım Tae? Nasıl öleceksin?"
" kendimi öldüreceğim, ve bu sefer vazgeçmeyeceğim"
Çok utanç verici biliyorum. Ama o an kafama koymuştum ve gerçekten de beni kimsenin vazgeçirmesine imkan yoktu.
Daha önce hiç olmadığı kadar ağlamaya başladım doktorun karşısında
"ben öleceğim ve kimse buna engel olamayacak"
Bu, bana göre şey gibiydi, sokağın ortasında bir akşam vakti deli bir adam, silahını karısına doğrultmuş gibi. Herkes görüyor, ama kimse engel olmuyor.
Hiçbir bahanesi yok
Yardım etmek istemiyorlar..Öyle bir anda yaşıyordum ki kimsenin bana yardım etme ihtimali yoktu.
Hastanenin aciline götürüldüm ve içinde beyaz bir sedye dışında hiçbir şey olmayan bir odaya kapatıldım. Sakinleşmemi beklediler ve tam 3 saat sürdü sakinleşmem.
Aynadan gözlerim ve yanaklarım kızarmıştı, evet ağlamam durmuştu ama hala beni kimse vazgeçiremezdi ölüm düşüncesinden.
Bu dünyayı düşünmeyi birkaç saat önce bırakmıştım. Sadece ahirette neler yaşayabileceğimi kestirmeye çalışıyordum.
Bu dünyadaki perdem kapanmıştı ve sanırım bulunduğum renksiz odadan dolayı dünyayı sadece siyah beyaz görüyordum."işte bitti"
Dedim kendi kendime
Taa ki o doktor içeri gireseye kadar..Sedyede bağdaş kurup ona baktım bitmişliğin verdiği cesaretle
"boşuna uğraşmayın, buradan çıkar çıkmaz kendimi öldüreceğim."
"neden peki?"Şaka mı yapıyordu? Ben 3 yıldır ne anlatıyorum? Dosyamı okumamış olmasına verdim sakinlikle
"kısaca bu ruhu taşıyamıyorum."
Ona bütün yöntemleri denediğimi yani öylece vazgeçmediğimi anlattım. Bu ilk vazgeçişim değildi.
"peki daha önce hiç klinik tedavisini denedin mi?"
Klinik..
Beni yatıracaklar mı?"Sana düşünmen için zaman veriyorum Taeyong. Kapının önünde bekleyeceğim"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Borderline - Taeyong
FanfictionBugün babam doktorumla konuşurken doktor ağzından bir şey kaçırdı : "Biz Taeyong'u 3 başlıkta inceliyoruz ; Majör depresif bozukluk, sosyal travma ve Borderline.."