medyada Uygar
Hepsi bana garip bakışlar atarken ben hiç oralı olmadım . En şirin gülümsememi takındım .
"Merhaba oturabilir miyim acaba ?" Diye sordum . Yoksa sabaha kadar bakışırdık .
Aramızdaki bakışmayı civciv sarısı saçları olan mavi gözlü bir çocuk bozdu .
"Tabi ki otur lütfen " diyerek eliyle boş bir sandalyeyi gösterdi .
Ona gülümsedim ve buz mavisinin yanındaki kahverengi saçlı kahverengi gözlü çocuğa döndüm . O boş yere oturacak değildim .
"şey acaba ben oraya oturabilir miyim?" Dedim sevecen çıkan sesimle, suratıma bön bön baktıktan sonra yerinden kalkıp bana yer verdi . Nazikçe "teşekkür ederim"dedikten sonra oturdum.
Hepsi onların masasına neden geldiğimi merak ediyorlardı .İçime güzel bir soluk çektikten sonra konuşmaya başladım.
"Kusuruma bakmayın masanıza davetsiz oturdum ama benim suçum değil hepsi onun suçu " Diyerek elimle buz mavisini gösterdim .
Ona doğru dönünce yüzünde büyük bir şaşkınlık vardı .Ve bu bende gülme isteği uyandırdı. Çok tatlıydı . Kaşları havalanmış ve ağzı aralanmıştı. Sanki bir şey söyleyecekte son anda vazgeçmiş gibi ağzını kapattı.
O konuşmayınca yanındaki kumral kız konuştu ."Kimsin sen ,hem ne diye onun suçu oluyormuş ne yaptı ki sana ?" Diye dikkatlice bakıp beni baştan aşağı süzdü .
Bende kıza dikkatli gözlerle baktım . Acaba sevgilisi miydi ? Yok canım sevgilisi , olsa hissederdim . Yine de emin olmak için daha sonra sorardım .
"Hangisini cevaplayayım ilk önce ?" İlk önce onların sorularını cevaplamalıydım .
"Kim olduğunu söyleyebilirsin mesela" dedi . Haklıydı. Tanımadığı bir kız masalarına oturmuştu .
" Adım hare, Aksoy lisesinden buraya geldim . " Cevabım onu biraz olsa da tatmin etmişti .
"Peki onunla alakan ne ?" Yanındaki buz mavisini gösterince iç çektim .Tabi hepsinin gözleri şaşkınlıkla açıldı . Ne yani iç çekemez miyim ? Kızı cevaplamak yerine bu sefer ben ona bir soru yöneltim .
"asıl ben merak ediyorum siz sevgili misiniz ?" Korka korka sordum .
Umarım değildir . İçimden dua ederken belki benim için saatler gibi geçen ama sadece yarım saniye sonra kızın beni cevaplaması beni mutlu etti ."Ne hayır o benim a-" hayır kelimesini duyar duymaz konuşmasını kesip mavişime döndüm .
"Gerçekten mi sevgilin değil mi ?"
Ben heyecanlı bir şekilde ona dönüp soru sorunca kalakaldı .Ne yani var mıydı ki ? O kız değildi . Onu anladım . Başkası mı vardı acaba? beni yanıtsız bıraktı . Bende diğer çocuğa döndüm .
"sevgilisi var mı onun?" Onun gibi mavi gözleri olan sarışına , çocuk ilk önce şaşırıp sonra beni yanıtladı.
"Ha, kız arkadaşı yok onun ." Şaşkınlığı geçip cevap verdi .
"Teşekkür ederim .sende olmasan ben ne yapardım ."
O bana gülümseyip " Rica ederim " derken ,ben de buz mavisine döndüm .
" Ne diye söylemiyorsun kız arkadaşının olmadığını !" Sesimin normal çıkartmaya çalıştım . İlk günden korkutmaya gerek yoktu .
Yine sessiz kalacağını anladım . Bu sefer farklı bir soru yöneltim .
Umarım düşündüğüm şey değildi . Öyle olsa bile benim için sıkıntı değildi . Engeller aşılırdı .
"Konuşamıyor musun yoksa ?" Nazikçe sordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sedefli Çocuk
Teen Fictionbu liseye gelme amacımız bir şarkı yarışmasıydı . şu karşımdaki çocuğu görmemle kalbim atmayı bıraktı aman allahım o bi- bir sedef hastasıydı ama dikkatimi çeken bu değildi o bu hastalığa rağmen ben buradayım diyordu. dürtülmemle gözlerimi ondan çe...