16.bölüm

734 595 30
                                    

Evet arkadaşlar yeni bir bölümle karşınızdayım.

Diğer bölümümüz biraz kısa oldu o yüzden bu bölümü uzun tutmaya çalışacağım şimdiden iyi okumalar oy vermeyi unutmayın canlarım sizi seviyorum kendinize iyi bakın 🌺🥰🌺😊


Yazar'ın ağzından

Gizem giden arkadaşının arkasından endişeli gözlerle kapıya bakıyordu ders bitmek üzereydi.Niye hala dönmemişti ? kötü bir şey olmuş olabilir miydi ?

Kendi kendine "Sakin ol yine evham yapmaya başladın " diye söylendi .

Dışarı zili çalınca kendini hızla dışarı attı .

Müdürün olduğu kata gelip nöbetçi öğrenciye " İçeride öğrenci var mı ?" diye sordu .

Kız Gizem'e bakıp başını hayır anlamında salladı .

Gizem hayır cevabıyla kaşlarını çattı "Hiç mi gelmedi yanına ?" diye bir umut
sordu .

Gizem aklına dank eden şeyle gözleri büyüyüp " Diğer nöbetçi kız nerede ?" diye sorunca kızın cevabıyla endişelendi.

" Benden başka nöbetçi yok burada "

Gizem daha fazla yerinde durmadan merdivenleri hızlı hızlı çıkaran Cansu'nun sınıfına girdi nefes nefese  astım hastası olduğu için nefessiz kalırken hırkasının cebinden ilacını çıkarıp büyük bir nefes çekti içine .

O sırada Cansu ise zilin çalmasını fırsat bilip hemen lavaboya koştu diğer derste de çıkmadığı için çok sıkışmıştı .Gizem sınıfa baktığında sadece bir kaç öğrenci ve Uygar ve arkadaşları vardı .
Hızlı adımlarla onların yanına ilerlerken kapıdan giren Gece'nin sesini duymadı .
Uygar yine olduğu gibi masalarında oturdu ve sınıftan içeri girecek olan kızı beklemeye başladı .
Her ne kadar kendine itiraf edemesede Hare onun duvarlarını çatlatmayı başarmıştı

" Kardeşim yine daldın sebebini biliyor muyuz ?" diye kendisiyle dalga geçen Mert ve kahkaha atan Emir'e sinirli bakışlar atmaya başladı.

Dilinde tüy bitmişti artık Mert'e küfür bile etmiyordu çünkü işlemiyordu.
Kendilerine yaklaşan Gizem'i görünce gözlerini kıstı Hare yoktu yanında kız tam yanlarına gelip endişeli sesiyle konuştu.

"Lütfen Hare'nin az önce buraya geldiğini söyleyin "

Uygar'ın kaşlarını anında çatılırken  Sedef Gizem'e anlamayan bakışlar attı. "Hayır gelmedi seninle değil miydi ?"

Gece de yanlarına gelirken hepsinin yüzünün haline bakıp sordu .

" Bir şey mi oldu ?" gizem'in ağladı ağlayacak surat ifadesi onu endişelendirirken bu sefer arkadaşına sordu .

" Gizem ne oldu ? niye ağlıyorsun?" Daha fazla dayanamayan gizem hıçkırdı.

" Hare yok " Gece lafını bölüp " Ne demek yok Cansu da yok onladır sakin ol "  dedi . Arkadaşı fazla korkmuştu.

Uygar her şeyi sessizce dinlerken kalbine oturan ağırlıkla yutkundu .
Arkadaşlarına baktığında Savaş ile göz göze geldi Savaş başını olumsuz anlamda salladı bu demek oluyordu ki hare Cansu'nun yanında değildi .Savaş Cansu'nun tek başına lavaboya gittiğini görmüştü çünkü o sırada yan sınıftaki arkadaşıyla kolidorda konuşuyordu.

Uygar yüzünü sabit tutsa da endişelenmişti Hare için  o küçük kızın içine işlediğinin elbet farkındaydı ama bu kadar hızlı olacağını bilmiyordu .

Sonunda sessizliğini bozdu. " Aynı sınıfta değil misiniz ? nerede olduğunu nasıl bilmezsin ?" sesi asabi çıksa da umursamadı .

Gizem olayı en baştan anlatmaya başladı . " Nöbetçi öğrenci geldi dersin o-rtasında müdürün Hare'yi çağırdığı söyledi ondan sonra zil çalınca Hare gelmeyince merak ettim ve müdürün odasına gittim ama müdür Hare'yi çağırmamış " dedi. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.Hıçkırıp göz yaşlarını silip devam etti .

Sedefli Çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin