18.bölüm

682 500 39
                                    


Hare

Hastaneden çıkış işlemlerini halletmiştik .Uygar ve Ali ile çıkışa gidiyorduk Ali'ye Cansu'nun neden gelmediğini sorduğumda kendisinin izin vermediğini söylemişti .

Bir ses duraksamama sebep oldu .

" Iyy şunun suratına baksana " dönüp baktığımda iki kızın Uygar'a bakarak söylediği cümleler kanımı dondurdu .

Umarım Uygar duymamıştır ...

Uygar'ın duraksaması ve başını önüne eğip yürümesi duyduğun işaretiydi
Elimi yumruk yapıp sıktım Uygar'a yetişmek için koştum.Yanına vardığımda elini tutmak için uzattığımda elini geri çekti .

Bu hareketi canımı acıttı yine de yüzüme zoraki bir gülümseme kondurup yanında yürüdüm.İnsanlar kötüydü ama bu onunda kötüleşmesi anlamına gelmezdi .

Dışarı çıktığımızda Ali'nin Mert'le yan yana olduğunu görünce oraya adımladık .

Galiba Uygar Mert'i çağırmıştı .

" Geçmiş olsun yenge " diyerek bana sarılan Mert'le bende kollarımı beline doladım .

" Sağol " sesim Uygar'ın az önceki davranışı yüzünden cansız çıkmıştı .

" Burada ayrılalım , görüşürüz " Uygar bana bakarak dedikleriyle başımı sallayıp arkamı döndüm .

Şaşırdığını ona bakmadan da anlayabilirdim çünkü ne olursa olsun ona sarılmaya çalışırdım .

Bu defa canım gerçekten de yandığı için içimden gelmemişti ...

Gözümden bir damla yaş gelince elimin tersiyle sildim .
Arabanın yanına gelince kapıyı açmak için hamlede bulunduğum zaman omzuma dokunan elle durdum .

Ali'ydi sanırım ...

" Özür dilerim kızıl " onun üzgün sesini işitince ağlamamak için direten gözlerimden yaşlar süzüldü .

Yine de ona dönmedim .

Benim de bir kalbim vardı insanların unuttuğu hatırlatmadığım o kalp bende de mevcuttu .

" Bana dönmeyecek misin ?" Olumsuz anlamda başımı iki yana salladım.

Konuşursam ağladığım belli olurdu , üzülsün istemiyordum.İki eliyle omuzlarımdan kavrayıp beni kendine döndürdü.Islak gözlerimle ona bakmaya başladım.Yüzünün aldığı ifadeyle kendine küfür ettiği belliydi .

" Benim yüzümden ağlama değmem buna " dedikleriyle sinirlerim bozulduğu için kahkaha attım .

Kahkahalarım bitince yüzümdeki gülümsemeyi soldurdum .

Ve aniden suratına tokadı bastım .
Yüzü tokadın şiddetiyle sağa kayınca  kendime kızdım ama hak etmişti kendine gelmesi lazımdı .Konuşmak için ağzımı açtığım an koşarak yanımıza gelen Ali ve Mert'le sustum .

" Hare ne yapıyorsun hastanenin önünde ?"

Ali'ye baktım ve alayla " Hastanenin önü olmasa vurmam sorun değil " dedim .

Oda omuz silkti ve " Sizin aranızda " dedi dalga mı geçiyordu benimle?

Uygar'a döndüm o da bana bakıyordu .
Gözlerim yanağına kayınca kızardığını gördüm .Pişman oldum vurduğuma ama elimde değildi onu herkese karşı koruyabilirdim fakat ona karşı elimden bir şey gelmezdi .

O kendini çirkin olduğuna o kadar inandırmış ki ! Kimsenin onu sevemeyeceğini düşünüyordu.

Beni üzen şey buydu...

Sedefli Çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin