14|Bey

3.7K 437 313
                                    

Lütfen yorum yapın :') Satır arası yorumlarınız beni çok motive ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen yorum yapın :')
Satır arası yorumlarınız beni çok motive ediyor. Ancak son bölümlerde çok az yorum geliyor ve bu beni çok üzüyor. Keyifli okumalar 🍁

***

Usul usul esen rüzgarın sesi kulaklarına dolarken bir nefes daha çekti sigarasından. Bir elini geriye yasladı avucuna batan taşlara aldırmadan, karşıda görünen kediyi izlemeye başladı.

O bir yana kaçınca birbirine karışan sarmaşıklarla kuşburnu ağacının dallarında gezindi gözleri. Ağaçta oynaşan kuşların sesi esen rüzgarın sesine karışıyor kurumuş gönlüne bile merhem oluyordu.

Yiğit ile birlikte emmilerinin bir işi için Mavili'ye gelmişlerdi. Yiğit onunla ilgileniyordu şimdi amma Harun sıkılmış ne yapacağını bilememiş şöyle bir gezinmeye çıkmıştı köyde.

Köyün bir ucundaki pınarın yanından dolaşmış daha önce hiç görmediği bu yere gelmişti. Kuşburnu ağaçlarının yanından geçerek gelmiş az yüksekte olan bu manzarayı bulmuştu.

Hem insanlardan uzaktı hem de şu aşağıdan usul usul akan dereyi görüyordu yeri.

O sırada elindeki battaniyeyi alelacele babasının üzerine örtüp kapının ardında asılı duran hırkayı giydi Hazal. Pınara doğru giden adamı camdan görmüş engel olamadığı bir his onu o yöne doğru gitmeye itmişti.

Gitse görse ne diyecekti bilmiyordu. Ne diye ardından oraya gidiyordu onu da bilmiyordu. Ama kaç zamandır arada bir aklına düşen adamın peşinden itiyordu onu bir şey. Tek kelam etmeyişi, her zaman sessiz sedasız durması, gözlerindeki o bakışı tuhaf bir merak uyandırıyordu Hazal'da.

"Baba..." Eğilip gözleri yarı kapalı olan adamın yanağına bir öpücük kondurdu. Bir eliyle saçını taradı geriye doğru.
"Ben az geliyorum. Biraz dışarı çıkacağım. İstediğin bir şey var mı?"

Adamın bakışları telaşlı kızının yüzünde gezindi. Dudağı bir yana doğru kıvrıldı, konuşmadı ama başını salladı iki yana.
Ne isteği olurdu ki? Kızı her bir şeyini tamam ediyordu hiç istemeden. Şimdi yemeğini yemiş, ilaçlarını içmiş uyku zamanı gelmişti.

"Tamam babam." Uzanıp bir kez daha öptü babasının yanağını. Üzerindeki örtüyü üşümesin diye güzelce her yanına örttü.
"Sen uyu."

Yeşile boyanmış tahta kapıyı açıp çıktı salondan. Evin anahtarını da hırkasının cebine koydu kilitleyip. Kırmızı patiklerini çıkarıp çıkarmamakta kararsız kalsa da boşverip giydi kara lastiklerini.

Çiçekli eteğini bir eliyle tutup hızlı hızlı yürüdü pınara doğru. Ağaçların ardına gelince bakındı etrafına ama göremedi kimseyi. Yeşil gözleri uzunca boylu bir adamı aradı neden aradığını bilmeden.
Elinde de bir bidon tutuyordu ki olur da Harun ters bir laf derse sana mı geldim su doldurmaya geldim diye tersleyiversin.

KIZILCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin