Sonunda geldiii dkdkd satır arası yorumlarınızı bekliyorum °
16| Dane Dane Benleri
Derin bir soluk alıp verdi ayaklarını oynatarak. Güneş, tül perdenin ardından üzerinde yattığı eski çekyata, karşıdaki yüklüğe, duvardaki yıllanmış fotoğraflara vuruyordu.
Üşüyen ayakları, uslanmadan öten horozun sesi ve burnuna dolan temiz hava yeni bir günün aydığını haber veriyordu ona.
Uyanmak istemiyordu...
Son günlerde öylesine yorulmuştu ki sonsuza dek uyumak bütün sorumluluklarından kaçmak istiyordu.
Evleniyordu, gerçek gibi gelmese de o bir yuva kuracaktı. Harun gibi bir adamla evleniyordu. Onun karısı olacak, aynı yastığa baş koyacak ve onunla bir ömür geçirecekti.
Tuhaf hissediyordu her düşündüğünde. Korku mu mutluluk mu heyecan mı ne olduğunu anlamadığı tuhaf bir his vardı içinde.
Korkuyor muydu ondan? Hayır. Harun korkulacak bir adam değildi. Bundan emindi Hazal. Ona iyi davranacağını biliyordu.
Harun'dan korkmasa da içinde engel olamadığı başka bir korku vardı. Evleniyordu. Hiç bilmediği bir evde hiç bilmediği bir adamla yaşayacaktı. Önündeki belirsiz bir ömür korkutuyordu onu.
Evlilik öyle şakaya gelecek iş değildi. Birinin karısı olmak vardı işin ucunda aynı yastığa baş koymak bir ömür geçirmek vardı.
Nasıl olurdu, Harun evin içinde ona nasıl davranırdı, neleri sever, nelere kızardı?
En önemlisi Hazal bir evin sorumluluğunu alabilir miydi?Konu ev ise elbette alırdı. Bunca yıl bileğinin hakkıyla hem babasına bakmış hem evi geçindirmişti. Gece gündüz dememiş gaz lambasının ışığında iğnesini oyasını hiç bırakmamıştı.
Bostandan çıkan üç beş meyveyi sebzeyi evin rızkını ayırıp satmaya gitmişti. Varlıklarına şükrettiği tavuklarının yumurtalarını da satardı. Bir şekilde verirdi Allah yiyecekleri üç lokmayı.
Şimdi kendi evine bakmayı da becerirdi. Tek derdi yeni insanlara, yeni bir hayata alışmaktı.
Derin bir iç çekişle kaldırdı üzerindeki çiçekli yorganı. Güneşliği çektiği gibi daha çok içeri doldu ışık. Gözleri kısıldı bununla birlikte.
Önce yatağını topladı güzelce bir. Ardından yiyecek birkaç lokma hazırladı babasına ve kendine. Onu yedirdi içirdi güzelce tüm işini halletti. İçmesi gereken ilaçlarını içirdi.
Ardından hızlıca evin işini gördü. İstemesinden önce dip köşe temizlik yapacaktı zaten.
Sonra en yeni olduğuna inandığı elbiselerini geçirdi üzerine. Odasının köşesindeki yüklüğe yorganların altına sıkıştırdığı bir avuç parasını aldı eline.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILCA
Historical FictionHafiften yaklaştı Yiğit. Bununla birlikte aynı anda geri gitti Dilruba. Yere bıraktığı bidona takılsa da Yiğit'e kalmadan toparladı kendini, azıcık utandı al al oldu yanağı. Öksürdü, soracağı sorudan emin olmayarak şöyle bir etrafta gezdirdi gözler...