12. Bölüm Aden Kız Ve Acı Yaşam

910 52 25
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🫀

_____________________________

Boğuluyordum sanki. Bir el, bir el vardı ruhumda ve sıkıyordu beni.
Bir de bir el vardı, ağzımı kapatıyordu ve nefes alamıyordum.

Kimdi bu?

"Sakin ol, ağzını açacağım ama sakın çığlık atma" dediğinde başımı salladım hızlıca. Sesi genç bir erkek sesiydi. Nihayet eller ağızımdan çekilirken derin bir nefes aldım. "Lütfen sakin ol" dedi. Daracık kabinde döneceğim bir yer yoktu bu yüzden hâlâ arkam bu adama dönüktü. Korkuyordum fakat bunu belli etmeye niyetim yoktu.
"Kimsin?" dediğimde adam güldü "boşver, sadece bir şey söylemek istiyorum sonra gideceğim" dedi. Salaktı sanırım!

"Söyle ve hemen çık kabinden" dedim dişlerimin arasından. "Acar, abin değil mi?" dedi. Başımı salladım. "Abin neden ölmüyor ufaklık?" dedi. Bu ne biçim bir soruydu böyle? "Hadi ama kızma, ölmüyor. Defalarca denedim. Dokuz canlı falan mı bir de gelip sana sorayım dedim. Malûm en kıymetlisi sensin" dedi. Eğer salak değilsem ufak bir tehdit seziyordum. "Neyse sen biraz düşün, bunu yaparken de kimseye bahsetme ki abin sağlıklı kalabilsin tekrar görüşmek üzere" demişti. Kendimi hızla dışarıya arttığımda abimlerim ilerde kıyafet baktığını gördüm. Hızla yanlarına yürüdüm. Acar abim elindeki elbiseyi bana uzattığı gibi ona sarılmıştım. Acar qbim ellerini belime sabitleyip "Aden, bir şey mi oldu kızım?" demişti, başımı iki yana sallarken "evimize gidelim" dedim. Sesim çatlak çıkıyordu ve canım abim kesinlikle bir şeyler olduğunu anlamıştı. "Aden ne olduğunu söylemeden bir yere gitmiyoruz" dedi Adal abim.

Derin bir nefes alıp"kasıklarım ağırıyor, lütfen eve gidelim dinlenmek istiyorum " dedim. Adal abim ters ters bakıp başını sallamıştı. Acar abim ise hâlâ inanmış gibi değildi. "Aden hâlâ doğruyu söyleneni bekliyorum " dedi abim sırtımı sıvazlarken. "Hadi bak Adal abini gönderdim" demişti. Başımı iki yana salladım" gerçekten abi ağrım var o kadar, eve gitmek istiyorum " demiştim. Abim başını sallarken çok inanmış değildi. Ondan ayrılıp önden yürüdüğümde kaçar gibi çıkmıştım AVM'den. Otoparkta arabayı bulur bulmaz arka koltuğa oturdum. Acar abim de çok geçmeden gelip sürücü koltuğuna oturduğunda Adal abim onunla konuşmaya çalışıyordu. Başımı Acar abimin koltuğuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

Neden her şey üst üste gelmek zorundaydı ki? Yoruluyordum, ben artık mutlu olmak istiyordum, her şeyin iyi olmasını istiyordum çok değildi bunlar.

Sesli bir nefes verdim, "Aden sen ne dersin?" dedi Adal abim. Ne için olduğunu bilmiyordum, "neye?" dedim. Adal abim sesli bir nefes verip "bizi dinlemiyor musun?" dedi, başımı iki yana salladım. Yalan mı söyleyeyim, dinlemiyordum. "Tatile gidelim diyoruz, hazır Acar yıllık iznini kullanmışken güzel bir İtalya gezisi iyi olmaz mı?" demişti. Olurdu belki.

"Olur, ne zaman?"dedim. Adal abim "üç gün sonra yıllık iznini kullanacağım ben de , 4 gün sonra gideriz" demişti. Başımı sallayıp cama döndüm. Yol akıp giderken biz evimize varmıştık.
Özlemiştim canım evimi, çocuklarımı...

Acaba ne zaman gelirlerdi?

"Karam ve Karan az önce geldi, yan komşuna emanet etmişler" dedi Acar abim, bu gülümsetmişti işte...
Duran arabadan inip koşarak apartmana girdim. Abimleri beklemeden asansöre bindim. Adal abim arkamdan "kızıl şeytan" diye bağırırken ben keyifle asansörün aynasına yaslanıyordum.
Asansör evimin olduğu katta durunca hemen inip henüz tanışmadığım komşumun kapısını çaldım.
Kapı açılmayınca bir kez daha çalacaktım ki kapıyı bir beyefendi açmıştı. "Merhaba?" dedi, gülümseyerek. "Aden hanım olmalısınız?" dedi. Kardeş bir sus ta ben konuşayım anasını avradını bey!

AdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin