"4. Bölüm : Benzerlik"
13. Şubat 2020
"Hey, Karan!" diye çağıran bir ses sınıftan çıkan genci durdurdu. Yeşil gözlü çocuk sesin geldiği yöne döndüğünde gördüğü kişi ile yutkundu. "Ee, ilk günün nasıldı?"
Asil...
Korkunç bir tipti...
"Selam..." dedi Karan. "Maceralıydı ama iyiydi."
"Yürüyelim mi biraz?" diye soran Asil'e hayır demek isteyen çocuk yine de kabul etti. Hayır diyemiyordu. Bunun için fazla kibardı.
Okulun bahçesinde yavaş yavaş yürümeye başladıklarında Asil devam etti. "Nasıl peki? Beğendin mi okulu? İnsanlarını?"
"Okul güzel fakat sınıfımdakiler için aynısını diyemem. Hepsi çok kaba ve zorba. İyi bir insan olmak bu kadar zor olmamalı..."
"Lisa güzel değil mi?" diye soran Asil sırıtıyordu. Karan ona baktığında içinde kötü bir his vardı. "Onu ilk günden nasıl koruduğun konuşuluyor bile. O kız tuhaf, iki senedir bu okulda ve türkçe bilmiyormuş gibi davranıyor ama çok iyi biliyor..."
"Bu onun seçimi sonuçta. Türkçe konuşmak istemiyorsa konuşmaz."
Asil güldü. "İlk günden düşmüş gibisin?"
"Çok güzel bir kız ama neden ilk günden aşık olayım? Güzel olan herkese aşık olunmaz." diyen Karan'ın ses tonundaki bıkkınlık duyuluyordu.
"Bedenine göre giydiği kiyafetler uygun değil."
Karan kaşlarını çattı. "Nasılmış bedeni?"
"Çirkin." dedi Asil. "Kilolu kadınlar tercihim değil."
"Hani kiyafetin bir bedeni yoktu? Ayrıca her beden kendisine göre güzeldir, bunu demen yanlış değil mi sence de? Ne yaşadığını bilmiyorsun. Bilmeden konuşman yanlış. Herkes olduğu gibi güzeldir."
"Melek gibisin..." dedi Asil ve sırıttı.
"Melek olmak varken neden şeytan olayım ki?" diye sordu Karan. Asil başını olumlu anlamda salladı.
Aralarında kısa bir sessizlik oluştuğunda ellerini Karan'ın omuzlarına koydu ve dikkatlice gözlerinin içine baktı. "İyi çocuksun, Karan. Dikkat et bu pis yerde bu güzel kanatların kırılmasın."
Karan'ın kanatlarını kırdılar...
Fakat o hala uçabiliyordu.
Görünmez kanatları olan çocuk şaşkın ve çekingen bir şekilde karşısındaki kara bakışlı çocuğa bakarken içindeki kötü his daha da büyüyordu.
Asil gitmeden önce Karan'a gülümsedi.
Bu gülümseme, neden içten değildi?
———
Aklımdakiler beni sorunlarımda boğarken daha fazla kendime eziyet çektirmedim ve bedenimi tamamen zevkin kollarına bıraktım. Tenimdeki sıcaklık, ürperen tüylerim ve derinlerimde olan sızı beni tamamen bu dünyadan alıp götürdü.
Altımda inleyen Lale'nin gözlerine bakarken ne kadar zayıf olduğunu gördüm. Kıvranıyordu.
Kalçalarımı daha hızlı sallamaya başladım ve ıslaklığımı dudaklarına bastırdım. Lale dili ile orama vuruşlar uygularken birazdan geleceğimi biliyordum. Yüzünü sürmeye devam ettim, çok daha hızlandım ve onu kirlettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz (+18)
RomanceFırtına gibi bir kadın. Rüzgar gibi bir adam. Kadın, cinayet kadar gürültülü. Adam, ölüm kadar sessiz. Peki fırtına gibi esen gözünü intikam bürümüş o nefret dolu kadın, adamın acılı sessiz rüzgarında huzur bulursa, neler olabilir? --- ‼️Ağırlıkla c...