22. Bölüm : Günlük

492 32 7
                                    

Merhaba güzellerim.
Yorumlarda buluşalım. ❤️

"22. Bölüm : Günlük"

Karan Yakarca.

İsmi bile oldukça çekici, değil mi?

Görünüşü ise o kadar çekiciydi ki, anlatmaya veya betimlemeye kelimeler yetmezdi ve insanoğlunun aklı öylesine güzel bir görüntüyü bile kirlenmiş aklında kuramazdı. Hayır, sadece benden başka birisi bile ona baksa katlanamıyordum.

Hava aydınlanmaya başlıyordu yavaş yavaş, parmaklarım saçlarını okşarken bir saniye bile yorulmadı ve o huzurla uykusuna hala sarılıyordu. Sabahın beşinde uyandığım için abajuru açmış, bana sırtını dönmeden önce güzel yüzünü izlemiştim. Çıplak üst kısmının ifşaladığı köprücük kemikleri ve benlerle kuşanmış omzuna minik dokunuşlar bırakmıştım.

Elime aldığım telefonumla bu anı ölümsüzleştirmek istedim, varlığı bu kadar güzel ve değerliyken karmaşık saçlarını ve çıplak tenini kaydetmek istedim.

Üst kısmı neden çıplaktı bilmiyordum, dün banyoda yaşananlardan sonra sarhoşmuşum gibi sızmıştım ve derin bir uyku uyumuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üst kısmı neden çıplaktı bilmiyordum, dün banyoda yaşananlardan sonra sarhoşmuşum gibi sızmıştım ve derin bir uyku uyumuştum. Dilinin bacaklarımın arasında bıraktığı ıslak darbeleri beni sarhoş edecek kadar kuvvetli ve etkili olmuştu...

Benim için sınırlarını bu kadar aşması ve kendisini düşünmemesi bir yandan kötü hissetmemi sağlasa da, diğer yandan hoşuma gidiyordu. Ondan gelen her şey beni küçük bir kız gibi sevindiriyor ama aynı zamanda yetişkin bir kadın gibi tatmin ediyordu.

Telefonumu elimden bıraktığımda ona yaklaştım ve burnumu omzuna dayadım. Sıcak teninden yükselen güzel kokusuyla uzun öpücükler kondurdum tenine ve uyanmaması için dikkat da ettim elbette.

Sesli nefesleri ve teninin sıcaklığı huzur veriyordu, yakınında güvende olduğumu hissediyordum. Bu saçmaydı, netice de tehlike bendim ve güvenliğe ihtiyaç duymuyordum. Yoksa yanılıyor muydum?

On iki gün boyunca hasret kaldığım bedeniyle bütünleşmek istesem de o uyurken aklımdakilerini icraata dökemezdim. Her ne kadar yorganın altına girip de aletini emerek onu uyandırmak istesem de, rızası olmadan bunu yapmazdım.

Ama ondan uzak kalamazdım artık. Onu görmediğim günler bile olmuştu, en kötüsü onlar olmuştu. Ya da hayır, en kötü günler onu gördüğüm fakat uzaktan bakmak zorunda kaldığım, kokusunu almadan geçirmeye mecbur olduğum günlerdi...

Bu çocuğa ne zaman bu kadar değer vermeye başladım, ne zamandan beri bu kadar bağlanmıştım bilmiyordum ama itiraz etmek saçmaydı. Karan'a ihtiyacım vardı, sikeyim ki vardı ve bunu demek zor olsa da, onsuz olmak çok daha zordu. Zoru sevsem de, onunla ilgili olan her zorluk beni çok fazla aşıyordu.

Sessiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin