9. Bölüm : Reddediliş

1.1K 60 28
                                    

"9. Bölüm : Reddediliş"

Günler geçiyordu.

Zaman ilerlemiyordu sanki ve ben düşüncelerimin içine düşmüş, çıkmazı bulamıyordum.

Evden çıktığım yoktu, birileri ile iletişime geçtiğim yoktu, yemek yediğim yoktu, uyku uyuduğum yoktu. Bir ölü gibi geziniyordum ortada ve patronum da etrafta görünmüyordu. Bora ile aramız hala kötüydü.

Karan'a gelecek olursak...

Ara sıra yollarımız kesişiyordu ama birbirimizle konuşmuyorduk. O çoğu zaman beni görmezden geliyordu ve bana kötü bakışlar atıyordu. Neyse, bunu anlıyordum.

Boğazımın ağrısı dayanılmaz hale gelirken yatağımın içinden çıktım ve pijamalarımla aşağıya indim. Başım çatladığı için elimi alnıma koydum ve yüzümü ekşittim. Başım dönüyordu ama bayılmamak için güçlü durmaya çalıştım.

Salona indiğimde koltukta oturan Karan ve Bora'yı gördüm. Birlikte PlayStation'dan türlü türlü oyunlar oynadıklarını gördüm. İkisinin de bakışı bana döndüğünde Bora endişelendi. Dişarıdan bakılınca o kadar kötü mü görünüyordum? "Abla, iyi misin?"

Baş parmağımı kaldırarak sahte bir gülümseme taktım suratıma ve ona böylelikle 'İyiyim' demeye çalıştım. Karan beni aşağıdan yukarıya kadar süzmeye başladığında kaşlarını çatmıştı. Ona bakmayı kestim ve mutfağa ilerleyip su ısıttım. Su kaynayana kadar dolaba yaslanarak beklemiştim.

Kaynar suyu papatya çayına karıştırdığımda burnumdan akan bir sıvı hissettim ve bu kandan başka bir şey değildi. Sikeyim, bu burun kanamasını durdurmak her şeyden daha zor olucaktı...

Peçete alıp burnuma bastırdım ve birkaç dakika kanın durması için uğraştım. Durmadığı için sinirle kanlı peçeteyi çöpe attım ve bardağı elime alıp odama gidecektim ki bir anda gözlerimin önü karardı ve ben bedenimi daha fazla tutamadım.

Gözlerimi açtığımda hissettiğim tek şey ise acıydı.

Kafamdaki ağrı daha da kötüleşmişti, şimdi de kolumda kötü bir acı vardı. Tüm bedenim üşüdüğü için titriyordum ama tenimin nasıl yandığını hissediyordum. Başımda dikilen Bora ile Karan'ı fark ettiğimde yutkundum.

"Abla... Nasıl hissediyorsun?" Elini alnıma ve yanaklarıma bastırdığında şaşkınca ona bakıyordum.

"Bora, oda neden bu kadar soğuk?" diye sordum çatallı çıkan ses tonumla. "Çok üşüyorum, örtsene üstümü!"

"Çok ateşin var, havale mi geçirmek istiyorsun?"

"Ne?" diye sorguladığımda bedenimdeki halsizliği iliklerime kadar hissediyordum. Yorganı alıp üstümü örttüğümde gözlerimi tekrar kapattım. "Saçmalıyorsun, Bora. İyiyim."

"Hayır, iyi değilsin. Ama ben seninle ilgileneceğim merak etme." dediğinde gözlerimi açıp kardeşime diktim. O ise Karan'a döndü. "Abi, ben hemen bir eczaneye gidip geleceğim. Sen onun yanında durur musun ben gelene kadar?"

Karan bana baktığında gözlerim sürekli kapanıyordu ama ben onları açık tutabilmek için savaşıyordum. Bora'nın dediğine yavaşça kafa salladığında Bora hızlı adımlarla odamdan çıktı ve ben Karan ile yalnız kaldım.

Oturacak yer aradığında yatağımın ucuna oturdu ve telefonunu çıkarıp onunla ilgilendi. Kısık gözlerimle ona bakarken nedense kötü hissediyordum. Bana ilgi vermemesi bana neden böyle hissettiriyordu?

Sessiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin