"16. Bölüm : Nefret"
KARAN
...Asil ve ben, bu karanlık gece de soğuk havanın altında buz gibi gözlerle birbirimize bakıyorduk. İsmim dudaklarından döküldüğü an yine o eski Karan gibi hissettim kendimi ve Asil'in gücüne kandım. Aptaldım ama içindeki iyiliğe inanmıştım, fakat şimdi her şey geride kalmışken ve bu kadar değişmişken, onu görmek eskilerin acısını hatırlatıyordu bana.
Buradan derhal gitmek istiyordum ve bu herifin yüzünü bile görmek istemiyordum.
Hızlı adımlarla yanından geçip gittim. "Karan!" Adımları gittikçe yaklaştı ve sesi yükseldi, lanet okuyarak koşmaya başladığımda koluma dolanan el ile kendimi hızla geri çektim ve ondan uzaklaştım.
"Karan, sensin!" derken sesindeki tınısı hiç hoşuma gitmemişti. O şefkatli, minnet dolu sesi midemi bulandırdı. "Allahım! Gerçekten sensin. Karan..."
Üzerime bir adım daha attığında geri gittim ve nefret dolu bakışlarımla ona yerini hatırlattım. Ellerini havaya kaldırdı ve sertçe yutkundu. "Tamam... Tamam, sakin ol. Korkma benden."
Yüzümde alaycı bir gülümseme can bulurken gözlerimin gülmediğinden emindim. O bu tepkime şaşırdı ve beni çözmeye çalıştı. Üç sene önce gördüğü çocuktan eser kalmamıştı.
"Sana yaklaşmıyorum, tamam. Lütfen sadece konuş benimle. Üç sene geçmiş ama sen... Sen çok daha güzelleşmişsin."
Siktiğimin eşçinseli...
"Yanlış anlama, sadece çok daha yakışıklı olmuşsun demek istedim. Ama bunlar önemli değil, haklısın... Karan, yaşıyorsun... Öldün sandım ama sen yaşıyorsun ve karşımdasın!"
Ölmemiştim, Asil.
Ölmemek için öldürmüştüm."Buradaysan biliyorsundur..." Ne demek istediğini adım gibi bildiğim için gözlerimi yumdum ve sadece bitirmesini bekledim. Aslında... Aslında ona konuşma fırsatını verip aklındakileri çözebilirim. Aleda ile ilgili her şeyi... Tanla ile ne halt yediklerini... Tanla'nın onu öldürmek için nasıl hareket ettiğini...
Elbette Asil'i öldürmesine izin verecektim. Dediğim gibi, kendi gizemim ortaya çıkmasın diye herkesi harcamaya hazırdım.
"Aleda burada ölmüş..."
Hem de aciz bir kaltak gibi, evet...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz (+18)
RomanceFırtına gibi bir kadın. Rüzgar gibi bir adam. Kadın, cinayet kadar gürültülü. Adam, ölüm kadar sessiz. Peki fırtına gibi esen gözünü intikam bürümüş o nefret dolu kadın, adamın acılı sessiz rüzgarında huzur bulursa, neler olabilir? --- ‼️Ağırlıkla c...