Aylardan beri yoktum. Ah ben, ah.
Dertlere kafa atmaya çalışan Mavi ile karşınızdayım. Konuşmanın başından söyleyim ki beni üzenlerin ebesini uçurum kenarında yapmadıklarını bırakmasınlar. Ama yok ya onlara yapsınlar valla, yazık ebelere olum. Ülkede sırf küfür yiyecekler diye ebe kalmadı anacım.
Şu sıralar da fazla aksi oldum. Ah stajın gözüne çomak sokayım. Zaten aylardır başıma güzel şey gelmiyor ama en son yaptığım çılgınlıklardan birini anlatıp şaşırtayım sizi.
Çoğunuzun aksine benim okulum Nisan sonunda bitti ve ara karne aldım. Siz sınava hazırlanırken ben kıç aşağı yatmakla meşguldüm. Güzel günlerdi.
Pua.
Neyse stajımızın başlayacağı gün geldi çattı. Eğitim alacağımız yerde bekliyorum aynı bölümden arkadaşlar geldi falan neyse.
Nereden başlasam bilemedim.
Minnoş diye bir arkadaşım var benim, dünya tatlısı bir erkektir ve adamın dibidir. Bakın, bunu ben dedim. Ben yani. Ben herkese adam demem. (Tabi beni yaratık diye tanıtması üzünçsel bir durum.)
Oldukça güleç, sevimli bir arkadaşım Minnoş. Okulda da aramız iyiydi. Staj yerini nerede yapacaksın dedi falan bir avm adı söyledim şaka mı yapıyorsun dedi yüzü aydınlandı çocuğun. Yoksa sen dedim ve öpüşerek...
Öhm. Bu işin şaka tarafı tabi ben mutluluk sarhoşu Allaah sabahlar olmasın kafasındayım. Altımda da bana bol gelen siyah kotum var açıldı zannettim -ki bu hala bir sır- maymunlar cehenneminden gelmiş gibi en garip maymun hareketlerini yapıyorum. Annem olsa "Götünde kurt mu var?"; teyzem olsa "Sükut dur daaa" derdi. Kendimi de hayvana benzetiyorum ama benden hayvanı...
Yok canım var. Ben yeme konusunda hayvanım, o konulara girmeyelim.
Tabi minnoş bana uzaylı gibi bakıp "pişman oldum" gibisinden bir şeyler söyledi. Sonra eğitime girdik. Ya ama bir de bu işin öncesi var. Okulumuza tanıtıma geldiklerinde de aynı şeyi anlatmışlardı. İkinci defa aynı eğitimi aldık. Ama beyin bulamaç. Ki o eğitime rağmen hala bulamaç.
1 saatlik eğitim adı altında boşa harcanmış zamandan sonra Keş, Minnoş ve Değişik ile okula gidip staj dosyasını aldım, belge işlerini halletik falan. Okuldan çıktıktan sonra "yemek yiyelim" dedim. Karga bokunu yemeden kalktım sonuçta, kahvaltı etmemişim. Kısacası hayvanlar gibi açım.
Bizimkilerde bira dedi. Ulan dedim. Siz istediniz. Aslında midye de istedim ama o kadar yolu gidemeyiz dediler ben de hayatım Leyla'ya bağladım doğal olarak.
Cidden, hayatım Leyla.
Gittik Minnoş'un tavsiyesiyle Keş ve ben bir bira aldık. Adını hatırlamıyorum, inanın. Minnoş efes almıştı. Sonra biz de sakin yer arayışına girdik. Bir apartman bulduk, sakindi. Konuştuk, muhabbet ettik, sigara içtik. Ki çoğunu ben bitirdim. Ben de hızlı gidiyorum biraz. Malum ağız değil hortum anasını satayım.
Kusura bakmayın.
Sonra gevşemeye başladım, üstüme de rehavet çöktü. Deliydim daha deli oldum kısacası.
Bu satırları Cem Adrian dinleyerek yazıyorum, melankoliğe tepki olarak doğmuşum.
Böyle "gel öpcem" diyen vakumlayıcı teyzelere benzedim. Gel sırtına çıkıcam gibi gibi değişik fantezilerim oldu. Kıkırdayarak "ben sarhoş değilim, istediğim anda ciddileşebilirim." dedim sonra ciddi oldum, kahkaha attım.
Arkadaşlar baya endişelendi falan hatta. Tabi benim o boktan hallerimi de çekiler. Keş'in sırtına atladığım fotoğrafı Whatsapp pp'si yapmış zalim oğlu zalim! Keş bir kız ama ben oğlan diyorum. Çünkü okul başladı aramızdaki bütün aşk bitti gibi. Üzdü bir noktadan sonra hacı.
