Arkadaşlar, önceden okuduğunuz tüm maceralarımı unutun. Manyak bir değişim gerçekleştirdim. Çok fantastik, bol atraksiyonlu 1.5 sene geçirdim. Ve bunların %70 i stajda.
Şunu söylemek istiyorum ki iş hayatı acayip boktan bir hayat. Hani büyüklerimiz diyor ya "Sen gerçek hayatı gör bir, o zaman Ayşeler Fatmalar kalıyor mu?" Ulan insan kendini bile kaybediyor.
Tabiki başımdan 2 staj dönemi geçti ve 4 staj yeri değiştirdim. Bakın azmi görün. Ve buna rağmen aklım yeni başıma geliyor. Lütfen siz siz olun, elin adamlarına ya da kızlarına sakın yüz vermeyin, samimi olmayın yanlış anlaşılıyoruz. Kızlarımız için söylüyorum, erkeğin verebileceği zararı hepimiz biliyoruz. Fakat kadınlar? Aman kızlar gözünüzü seveyim uzak durun.
Bakın 4. staj yerimdeyim ve aynı departmandan bir çocukla çıkıyorum. Geldiğim gün -ona Behlül diyeceğim- Behlül götüme yapıştı. Tabi o zaman benim gerizekalı sevgilim izinliydi. İşimin ikinci günü tanıştık. Fakat arkadaşlar şöyle ince bir not düşeceğim, geldiğim ilk gün herkes bana soğuktu. Nedeni ise sarı çiyan bir arkadaşım vardı okuldan, benim şimdi çalıştığım yere benden daha önce girmiş ve benim geleceğimi biliyordu. Herkese bu kız uyumsuz, şöyle böyle diyerek uzaklaştırmış benden. Sonuçta buradan önce 3 staj yerim oldu ve hepsinde de gayet güzel bir biçimde karşılandım. Burada sadece tek bir kişi ile düzgün tokalaşabilmiştim.
Her neyse ikinci gün oldu benim sevgilim geldi, biz bununla bakışıyoruz flört ediyoruz lakin benim adımı çıkarmak ya da ciddi düşünmek gibi bir niyetim yok. Biz bununla her işi beraber yapıyoruz falan derken üçüncü iş günümde çay alırken elimi yaktım. Ama boydan boya, nasıl yaşlar dökülüyor gözlerimden tövbe yarabbi. Tabiki bundan sonra sürekli sulu göz olarak dolaşacağımı bilmiyordum.
Bu benimle nasıl ilgileniyor anlatamam, geldi yumurta akı sürdü, eczaneye gitti. Benim ağlamam yarım saat sürdü. Elimi yaktığımdan değil de önceki iş yerimden sansasyonel bir şekilde ayrılmam yüzünden, talihsiz bir olay yaşamıştım ama o başka bir yazının konusu.
Benim telefonum kırıktı, çocuğun numarasını bir hafta sonra falan almıştım. Çok üzücü bir durum.
Bana dedi ki yarın 12 de şurada şurada buluşalım bana dertlerini anlat. Şu ana kadar hiçbir iş yerinde hiç kimseyle dışarıya çıkmadım randevulaşıp, daha birkaç gündür tanıdığım çocuğa güvendim. Ama gerçekten güven veren bir çocuktu. Neyse biz bununla buluştuk falan. Ulan çocuk iş yerinde daha eğlenceliydi, burada kös kös oturuyoruz. Sonra konu konuyu açtı ben senden hoşlanıyorum ama benim niyetim ciddi dedi. Tabi kaldım ben böyle hık diye. Bu arada yine küçük bir not düşmek istiyorum ilişkinin başlarında gözlerimin içine bakamıyordu, yani o kız ben erkektim gibi. Çok sinir bozucu bir durum, erkekleri şu anda anlıyorum.
Ben tabi bir anda farkında olmaksızın bende ciddiyim dedim. Söyledikten sonra daha bir şaşırdım. Ulan çocukla üç ay günümü gün edip sonra siktir olup gitmeyi planlıyordum çocuk ciddi düşünüyormuş, bende ciddi düşünüyormuşum. Vay anasını satayım.
Çocuk dedi sen ciddi değilsin üç ay eğlenip gideceksin. Doğru söylüyorsun kardeşim. Ama hayır gururlu Mavi bunu kabul etmedi, üstüne dik çıktım. Hayır benim de niyetim ciddi ama sen ciddi düşününce şaşırdım. Essahtan da şaşırdım arkadaşlar. Yani düşünün hangi erkek 20 li yaşların başında ciddi düşünür? Bu düşünüyormuş.
Biz bununla bir iki tartıştık, nedenini unuttum ama şu klasik sözü kafeden çıkmadan önce söyledim "Tüm erkekler aynısınız." Sonra havalı havalı kafeyi terk ettim, arkamdan geldi kolumu tuttu. Tam kitap sahneleri yani. Konuştuk biz bununla sonra iş yerine ayrı ayrı gittik. Aramız iyi güzeldi. Şimdi açıkçası üzerinden 3 ay geçmiş fazla hatırlayamıyorum. İlişkinin başlangıcı bu, işin özü. Tabi ince detaylarla süslenmiş, aman aman neler var. Kavgalarımızı, küçük ayrılıklarımızı bölümler halinde yayınlayacağım.
Not: Şu an it herifle ayrıyız ve haklı, ama olsun arkamda ablası var.
2.Not: Ablasıyla tanıştırdığını söylemeyi unutmuşum, ama ablasıyla felaket kankayız.
Benim söyleyeceklerim bu kadardı bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın, hoşçakalın!