"Uhm, evet Reika'yı ikna ettik. Birazdan çıkacağız..." Dedim kulağımdaki telefonumu omzum ve kafam arasında tutarken. "Pekâlâ, orada görüşürüz. Şimdi kapatmalıyım Reika geliyor!" Dediğimde telefonu karşıdan cevap beklemeden kapattım.
Reika, somurtarak odadan çıktı. Üstüne beyaz bir elbise giymişti. Bu kız tıpkı bir prenses gibiydi...
Erika koltukta yayılmış bir vaziyette Reika'ya baktı. Ardından sıkılmışcasına konuşmaya başladı. "Süper, harika, mükemmel, müthiş olmuşsun. İşiniz bittiyse artık çıkabilir miyiz?" Dediğinde Reika ve ben kıkırdamıştık.
Erika ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Reika sahte bir korkuyla konuşmaya başladı. "Aman tanrım, Erika eşofman ile mi geleceksin?" Dediğinde Erika, gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı. Ben ise bu hallerine gülüyordum. Çok zıtlardı... Bu yüzden yıllarca arkadaş kalabilmişlerdi.
Sonunda dışarıya çıktığımızda çantamın içindeki telefondan gelen mesajları umursamadım. Çünkü zaten geç kalmıştık ve bu yüzden kesinlikle bizimkiler yazıyordu.
"Koşmaya ne dersiniz? Zaten geç kaldık..." Dedi Erika heyecanla. "Olur!" Dediğimde Reika panikle. "Ben ne yapacağım? Elbise giyiyorum, koşamam!" Dedi. Erika ile göz devirdiğimizde Reika somurtmaya başladı.
Erika, gülümseyerek Reika'nın ve benim elimi tuttuğunda bir an ona baktım. Fakat o fırsat vermeden koşmaya başladı. Reika bir yandan eteğini açılmaması için tutmaya çalışıyor, diğer yandan koşuyordu. Ben ise ikisine ayak uydurarak koşuyordum.
Artık buluşma yerine geldiğimizde yavaşladık ve soluk soluğa durduk. Birbirimizin ellerini bıraktığımızda üçümüzde göz göze gelmiş ve gülmeye başlamıştık.
Sonunda nefesimi düzene soktuğumda, doğrulup karşıma baktım. Herkes buradaydı. "Merhaba, çocuklar!" Dedim heyecanla. Herkes bize garip garip bakıyordu.
Erika açıklama yapmak istercesine konuşmaya başladı. "Sadece biraz koşmak iyi olur diye düşündük..." Dediğinde bende onu onayladım. Reika hâlâ nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. 'Sporcu olmanın faydaları' diye düşünmeden edememiştim
Çaktırmadan Ryuuji'nin yanına yaklaştım. Kulağına yetişebilmek için parmak ucuma kalktığımda anlamış olacak ki eğildi. "Kota nerede?" Dedim sadece Ryuuji'nin duyabileceği bir sesle. Ryuuji bana biraz daha yaklaşmış ve tekrar eğilmişti. "Orada." Diye çaktırmadan işaret etti.
O tarafa baktığımda her zaman ki gibi mutsuz bir Kota görmüştüm. Bankta oturmuş, kollarını başının arkasına yaslamış bir vaziyette gök yüzünü izliyordu.
Hemen Reika'nın yanına yaklaştım. Kota'yı işaret ettiğimde yüzü düştü. Aslında bana kalsa asla ikisini barıştırmak istemezdim. Çünkü Kota bu tavrı hak ediyordu. Ryuuji'nin ısrarı, hatta resmen yalvarması yüzünden kabul etmiş ve Erikayla, Reika'yı ikna etme yoluna girmiştim.
Ryuuji kardeşine gerçekten değer veriyordu. Bana asla yalvaracağını düşünmezdim. Ama o kardeşi için dün bana yalvarmıştı...
Dün
Ryuuji: Rina, Kota gerçekten
Çok pişman... Reika ile
Konuştu ancak bir fayda
Etmedi.Ryuuji: Kardeşimi
savunmuyorum.
Ama onu seviyorum...
Kota resmen bir sinir
Hastası, öfkesini kontrol
Edemiyor...Rina: Kota aldığı bu tavrı
Sonuna kadar hak ediyor.Ryuuji: biliyorum, bu onu
Haklı çıkartmaz ama
Kota daha önce bana bile
Çok ağır şeyler söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
moon track, victorykickoff
Fanfictionguncel okumadiysan zevk vermez. Yirmili bolumler sarabilir. VictoryKickoff Fanfic Ryuuji & Rina Erika & Ouzou Reika & Kota ©Verasiev/ 2023 22.04.23 DÜZENLENİYOR