0.9

1.4K 215 65
                                    

Ficin okunması evet güzel bir şey ama oy verip yorumda yapın lütfen. Çünkü yorum yapmasanız bile oy vermeyince boşa yazıyor gibi hissediyorum. Birde ne beni takip edenler, ne yorum yapanlar, ne de oy verenler var ama sürekli gelip yb at yb at diyorlar. Yapmayın bunu gerçekten lütfen.

İyi okumalar umarım beğenirsiniz

***

"Şimdi aptal gibi çıkıp gelmiş ve şans mı istiyor?" Changbin en yakın arkadaşını yalnız bırakıp giden Hyunjin'e nefret doluydu.

"Ailesinin ölmesi daha mı mantıklı Changbin?" Felix ise biraz daha olumlu yönden bakmaya çalışıyordu.

"Haber verebilirdi Felix. Jeongin'in ne kadar kötü olduğunu görmene rağmen nasıl onu savunuyorsun?"

"Kimseyi savunduğum yok Changbin sadece Hyunjin'de kötü bir durumda kalmış."

"Tamam boşverin." Jeongin iki sevgilinin gerildiğini anlayarak araya girmişti. Zaten kötüydü ve önünde çift kavgası çekemezdi.

"Rawoon'a anlattın mı?"

"Beni terk ettiğini anlattım ama neden olduğunu anlatmayacağım."

"Bilmeye hakkı yok mu?"

"Rawoon saf bir çocuk. Hyunjin kendisini ona affettirirse... O daha 14 yaşında böyle bir şeyin içinde bulunmasını istemiyorum. Benim bu hâllerimi görerek yeteri kadar acı çekti daha fazlasına izin veremem." İki arkadaşıda onu anlıyordu.

_

"Rawoon." Jeongin içeriye seslendiğinde Rawoon'sun ses gelmemişti. Bu onun korkuya kapılmasına neden olurken koşarak odasına çıkmıştı.

Neyseki Rawoon uyuyordu.
Rahatlayarak oğlunun alnına bir öpücük kondurarak odadan çıkmıştı.

Uzunca bir duşun ardından salona girdiğinde Rawoon yeni kalktığını belli eder şekilde, dalgın dalgın etrafa bakıyordu.

"Benim bebeğim uyanmış." Jeongin gülümseyerek oğlunun yüzünü avuçları arasına alıp iki yanağına sulu öpücükler bırakmıştı.

"Ya baba sulu sulu öpme." Bu sözler Jeongin'in daha çok öpmesine neden olurken ikiside gülmüştü.

"Söyle bakalım neden okuldan erken çıktın?" Koltuklara otururken Jeongin merak etmişti.

"Şey..."

"Ney?"

"Ben okulda biraz dalgındım bu yüzden Jooyeon dediki..."

"Okuldan kaçalım?"

"Hm hm. Kızdın mı?"

"Benim lisede kaçmadığım gün yoktu ne kızması? Öğrencisin sen okuldan kaçma deneyimini elbet yaşayacaksın. Hoşlandığın çocukla kaçmanda ayrı dikkatimi çekti bak." Jeongin sırıtarak konuştuğunda Rawoon yanında duran yastığı alıp yüzünü kapatmıştı.

Jeongin ikisininde kötü hissetmemesi için çabalıyordu. İşe yarıyor gibiydi.

"Utanıyorum deme öyle."

"Neler yaptınız anlat bakalım."

"Bir şey yapmadık parka gidip oturduk, şarkı açıp dans etti o biraz beni eğlendirmek için."

"Eğlendin mi peki?"

"Evet çok güzeldi, bende onunla dans ettim sonra. Bir şeyler yedik ve sonra eve geldim." Jeongin kalkıp oğlunun oturduğu koltuğa oturarak onu kendisine çekip sarılmıştı.

Saçlarına öpücükler kondururken onun tek güveni yerinin burası olduğunu ikiside biliyordu.

"Baba onunla konuştun mu?" İçi içini yiyordu.

"O anlattı. Ama yalan söylediğine eminim." Hyunjin'e inanmıştı ama affetmeyecekti.

"Neden yıllar sonra geri gelmiş?"

"Bilmiyorum bebeğim. Bilmiyorum ama umrumda değil. Sadece ikimiz varız ve o bizim hayatımıza girmeyecek."

"Haddimi aşmak istemiyorum ama hâlâ ona aşıksın değil mi baba?" Evet hâlâ ona aşıktı.

"Ben... Bunun bir önemi yok onu affetmeyeceğim." Konuşma orda kapanmıştı.

Ama ikisininde zihninde Hyunjin vardı.

Jeongin her şeyin daha iyi olabileceğini hayal etti. Hyunjin o gün gitmeseydi şu an bu koltukta üçü oturuyor olurdu. Ya da olmazdı? Ölseydi ne olacaktı? Beynindeki kargaşa yok olmuyordu.

Rawoon ise iki babasını hayal ediyordu. Hyunjin ona babalık yapsaydı nasıl olurdu?

Love Untold || HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin