6. Bölüm

34 15 0
                                    

Kafayı yemek üzereydim. Şuan nerdemiydik yaklaşık 2 saatir nezarette oturmuştuk. Birde bu yetmezmiş gibi alazın söylenmelerini işittiyordum.

Suçsuz olduğumuza rağmen nezareteydik ya şaka gibi.

Görevli memur yanımıza yaklaşarak kapıyı açmaya başladı. Oh sonunda çıkyorduk burdan. Neyseki iş saatim bittmiştide işten atılmadan kurtulmuştum.

Polis memuru kapıyı açınca Alazla ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledik.
Polis memuru Alaza bakarak"Komutanım kusura bakmayın sizi de burada tutmak zorunda kaldık." dedi.Alaz sorun yok dercesine başını salladı.

Bende kapıya doğru yeltenince polis memuru önüme geçerek
" Sizi burada biraz daha misafir edicez hemşire hanım" dedi.

What?

Şaşkın gözlerle bir alaza bir polise bakıyordum.

Alaza bakarak" Alazcım bu memur bey ne diyor?" diye sordum.
Çapkınca gülümseyerek " Ne dedin sen az önce" dedi. Of deli eder bu insanı.
"Diyorumki bu memur bey ne diyor?"
" Yok ondan önce ne dedin?"dedi.

Cümlemi icimden tekrar edince bana söyletmesi gereken şeyi anladım. Alazcımış ben onu lafın gelişi söylemiştim.

Kaşlarımı çatarak omuzuna vurup"Rüyanda görürsün " dedim.

Sert vurmama rağmen adamda yaprak kımıldamamıştı. Ne bekliyorsun kızım adam bordo bere sonuçta dedi iç sesim. Yine ona hak verdim.

Çapkınca gülümseyip " Birdaha söylemezsen geceyi burada geçirirsin."dedi. Şuan bu öküzün ağzını burnunu kırmak istemem normalmiydi.

Dilimi çıkararak" çok beklersin" dedim.

Gitmeye yeltenerek"Eh o zaman sana nezarete iyi akşamlar " diyip arkasını döndü. Bu öküz ciddiydi.Başka çarem yoktu geceyi burada tek başıma asla geçiremezdim.

Hızlıca koluna yapışıp"Tamam burdan çıkalım söyliyeceğim yeterki buradan çıkalım." diyip elimi kolundan çektim.

Gülümseyerek kapıyı bana gösterdi ve birlikte çıktık.Yanyana durunca aradaki boy farkı kıkırdamama sebep oldu.

Bana doğru yakaşıp gözlerini gözlerime dikerek" Neye gülüyorsun sen ?" dedi aramızda çok az bir mesafe vardı. Kalbim yerinden çıkarcasına attıyordu hayır böyle atmamalıydı. Birdaha aynı şeyleri yaşayamazdım.

Bakışlarımı ondan çekerek omuzlarının arasından geçip yanına geçtim ve hiç birşey demeden ilerlemeye başladım.

Arabaya binerken de hiç birşey konuşmadan eve doğru sürmeye başladı telefonumu çıkarıp bakınca saatin 22.30 a geldiğini gördüm zaman ne çabuk geçmişti böyle.

Araba evin önünde durunca bakışlarımız kesişti. Bana yaklaşarak "verdiğin sözü tutmanın zamanı gelmedimi" dedi. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızlı attıyordu. Alazcığım kelimesini söylememi bekliyordu herhalde. Oflyarak ondan uzaklaşıp önüme baktım.

Sesiz bir sekilde mırıldanarak "Alazcığım" dedim.
Bakışlarımı ona çevirdim.
"Efendim duymadım bir daha söylermisin ?"
Kaşlarımı çatıp omuzuna vurarak
"Daha fazla zorlama istersen"dedim.

Bana biraz daha yaklaşarak, yaklaşma oğlum yanarım biterim kül olurum. Kulağıma doğru"Zorlarsam ne olur?" diyip çapkınca gülümsedi.

Hah ben bunlara kanarmıyım oğlum bak bakim bende o göz varmı.

Ben daha fazla yaklaşarak "Zorlasan sonuçlarına katlanırsın" dedim. Bu cümleyi beklemicek olmalı ki anlık afaladı. Aramızda nerdeyse hiç mesafe yoktu burunularımız birbirine değmek üzereydi.

ŞifaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin