15. Bölüm

23 15 0
                                    

"Giddi dogdor gızım anlıyormusun giddi"diyerek sedyede gözyaşları içinde bana baktı teyze.

"Tamam  teyzecim sen sakin ol önce bir "dedim.Garibim yazık geldiğinden beridir bunu bana nasıl yapar diye dövünüyordu.Kocası ondan bu yaşında ayrılıp genç bir kadına kaçmış teyzede tansiyonu düştüğü için bayılmış apar topar hastaneye kaldırmış komşuları.

"Ah ben nasıl sakın olum gızım gayri hele o herif bir elime geçsin ben onu kamçılamasını bilirim."diye söylendi teyze.

Ay acaba benle alazda evlensek yaşlandığımızda oda beni terk edip kaçarmı başka kadınlara. Vala o kaçarsa bende kaçarım hiç öyle oturup ağlamam. Saçmalama dedi iç sesim alaz yapmaz . Ya yaparsa?. Yapmaz yapmaz dedi.

Sabah gözlerimi öyle bir mutlulukla açmıştımki hayatımda en son ne zaman bu kadar mutlu olduğumu hatılamıyordum. Ama içimde bir korkuda vardı bir çok kez göreve gittiğine tanık olmuştum ama bu farklıydı.
Oturup uzun uzun dua etmiştim.

Gideli 3 gün oluyordu hiç aramamıştı. Ben aramıştım ama telefonu kapalıydı.

Ne zaman dönerdi  acaba?

Teyze hala feryat figan ağlıyordu. Yanına gidip elini tutum.
"Yapma be teyzem gel elini yüzünü yıkayalım deymez kimse için boşver o kaçtıysa sende kaç hatta öyle yakışıklı birine kaçki onu görünce kendinden utansın."dedim. Ay acaba demesemiydim ne yaptım ben ya hay bu dilimi eşek arısı soksun.

Teyze bir anda gözlerini dikip bana baktı. Elindeki mendiliyle gözyaşlarını sildi.
"Kız sen ne doğru dedin öyle vallahi 60 yaşımda yeniden doğacağım ondan bin kat iyilerine layığım ben değilmi?" diye sordu.

Vallahi beni psikolog yapmaları lazımdı baksanıza nasılda kadını yeniden doğurdum benden korkulur vala.

Gülümseyerek"Tabi teyzecim sen ondan iyilerine layıksın kız düğün yap ben geleceğim vala " dedim.

Kadının düğünü duyunca gözleri parladı. Aniden ayağa kalkarak
"Kızım allah senden razı olsun vallahi düğünde yapacam gelinkite giyecem düğünümede seni çağıracam arkadaşın varsa o da gele"diyerek adeta hastaneden kaçtı.

Ben ise öylece arkasından
bakakaldım. Maşallah bana ya ne kadar iyi bir hemşireyim. Görevimi layığıyla yapıyorum.

Çıkış saatim gelince üst katta doğru ilerledim.

ALAZ

En son hatırladığım şiddetli bir patlamaydı.
Gözlerimi açmak istiyordum ama kapanıyordu. Kendimi zorlayarak gözlerimi araladım.
Her tarafta sis vardı önümü göremiyordum. Kafamdaki kaskı çıkarıp bir yere fırlatım.

Ayakta duracak mecalim yoktu kullaklarım çınlıyordu. Omuzum kanıyordu ama bunu umursamadım daha kötülerini yaşamıştım.
Etrafıma bakınmaya başladım kardeşlerim gibi gördüğüm timimin her bir askeri yerdeydi.
Savaş öksürerek ayağa kalktı neyseki iyiydi.

Ben bir tarafa savaş bir tarafa gidip kardeşlerimizi kontrol ettimeye başladık.
"Ekin oğlum aç gözünü "diyerek yüzünü tokatlamaya başladım.

Gözlerini fal taşı gibi açıp gökyüzüne baktı.
Doğrulup boğazıma yapışınca suratına yumruğu çaktım.
"Noluyor lan?" diye sordu sonra benim olduğumu anlayıp elini boğazımdan çekti.

Sersemleyerek ayağa kalktı.
"Özür dilerim komutanım"dedi.
"Boğuyordun lan beni "dedim. Mahcup mahcup bana bakıyordu. Elimi omuzuna atarak sorun yok dedim.

Herkes yavaş yavaş toparlanıyordu çok şükür şehidimiz yoktu.

"Böyle işin gelmişini geçmişini s-" diyen kereme bakıslarımı gönderince susumak zorunda kalıp derin bir nefes verdi.

ŞifaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin