10. Bölüm

28 15 0
                                    

ALAZ

Operasyon yeni bitmişti malesefki tepegöz şerefsizini yakalayamamıştık. Nasıl oluyordu da her zaman geleceğimizi bilip ortadan kayboluyordu aklım almıyordu. Onun hakkında bildiğimiz tek şey kod adı ve kalın ses tonuydu.

Karargahta albaya gayenin ele geçirdiği belgeleri teslim ettikten sonra odama girip hızlı bir duş aldım.

Açlıktan midem kazınmıştı. O dağın başında konserveden başka bir şey mideme girmemişti. Saat gece 3 e geliyordu. Bu gün Aselin nöbet günüydü. Özlemiştim zalımın kızını. Acaba oda beni özlemişmidir? Özlemiştir özlemiştir.
Hızılıca üstümü değiştirip odadan çıktım.

ASEL

Uykusuzluktan yakında gözllerim iflas edecekti bayılmama ramak kalmıştı neyseki pek bir hasta yoktuda dinlenebiliyordum. 8. Kahvemide içerek telefona bakındım.
Saat 3 ü çeyrek geçiyordu nöbetimin bittmesine 2 saat kalmıştı. Bende bittmiştim . Ah hemşirelik seçen aklımı sevim. Tembel ve uyumayı seven bir insanın hemşire olmaması gerekiyordu.

Aniden birisi yanağıma öpücük kondurunca irkilerek dönüp baktım. Şaşkınlıktan gözlerim açıldı zaten bu gözlerim ya şaşkınlıktan yada uykusuzluktan iflas edecekti. Bu nasıl bir çiledir sorarım size?

Karşımda bütün heybetiyle dikilen bir alaz görmeyi beklemiyordum. Hızlıca etrafıma bakındım nihayetki kimse görmemişti.

Üzerinde siyah bir tişort altında ise kargo pantlonuyla gülümseyerek beni izliyordu.Gözleri kızarmıştı yüzü yorgun görünüyordu. Bu niye her seferinde gözüme daha yakışıklı görünüyordu.
Haksızlıktı bu. Saçları nemliydi yeni duştan çıkmıştı.

Bende gülümseyip daha fazla dayanamayarak ona sıkıca sarıldım.İlk başta sarılışıma karşılık vermedi sonra ise kollarını belime sıkıca dolayıp derin bir nefes aldı.

Boğazımı temizleyerek ondan ayrıldım.
Çapkınca gülümseyip"baya özlemiş gibisin" dedi.Onun gülüseyişine karşılık vererek
"Gibi gereksiz öge özledim" dedim. Bunu beklemeyecek olmalı ki afalaladı. Heralde utanmamı falan bekleyecekti. Daha çok bekler.
Garibim ağzı açık bir şekilde beni izliyordu aramızda ki sesizliği az önce serum taktığım kadın bozdu.

"Keça min ji serumê derketiye." (Kızım bu serum bitti.)
Bakışımı ondan çekip teyzeye doğru ilerledim arkamdan alazda geliyordu.

"Bi xatirê be xalo." ( Geçmiş olsun teyze.) diyerek serumunu çıkardım. Bakışlarım tekrar alaza döndü kürçe konuşabilmeme şaşırmıştı. Teyze gözlerini alaza dikerek
"Maşallah kurê pir xweşik "( maşallah çok yakışıklı çocuk)
Mallesef öyle be teyzem ah ah. Alaz kocaman gözlerle teyzeye bakıyordu bu haline gülümsedim.

"Diyorki maşallah çocuk çok yakışıklı"dedim.
Alaz tuaf bakışlarını kadından çekip bana baktı ve eh tabi öyleyimdir diye bir bakış attı. Ben ise bu bakışına göz devirerek yetindim.

"Keça ev mejiyê te yê"(Kızım bu senin beyindir)
Gözlerimi büyüterek teyzeye baktım. Yok öyle bir şey teyzem ne alaka yani gözlerimi alaza diktim neyseki anlamamış tuhaf tuhaf bir teyzeye bir bana bakıyordu.

"Na,xalitya min hevalê min e " (Hayır teyze arkadaşım)dedim. Teyze bu dediğimi pek de umursamış görünmüyordu. Hala shipleyen gözlerle bize bakıyordu. Teyzede fenaydı yani. Gelecekteki halimi gördüm teyzede benimde ondan bir farkım yoktu nihayetinde zeyneple ekini bende shipliyordum.

"Ne konuştunuz az önce " diye sordu Alaz. Meraklı gözlerle bana bakıyordu.
Ne diyeceğim ben şimdi teyze bizi evlimi sandı diyeyim asla diyemezdim. Mecbur yalan söyledim.
"Diyorki ne iş yapıyor" bu söylediğime pek inanmış görünmüyordu. Teyze ortalığı karıştırıp hiç bir şey demeden çıkışa doğru ilerledi.

ŞifaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin