19.Bölüm

18 14 0
                                    

Yanına yaklaştığımı anlayacak olmalı ki arkasına döndü o arkasına dönünce yüzümdeki gülümsemeyi silip sinirle ona baktım.

Üzerinde siyah kazak altındada siyah pantlon vardı. Bu adam günün her saati nasıl bu kadar yakışıklı ve karizmatik olabilirdi ha?
Gülümseyerek bana bakıyordu ama ben ona kaşlarım çatık bir şekilde bakıyordum.

Yanıma gelerek bana sarılmaya çalıştı izin vermeyince yüzü düştü ve ne oldu der gibi baktı.

"Elini körü oldu alaz."diyerek omuzuna vurdum.
Ne yaptığıma anlam verememiş gibi bakıyordu.
"Ne oldu güzel hemşirem ne bu sinir?"
diye sordu. Ay birde utanmadan soruyordu daha fazla vurmaya başladım kollarımı tutmaya çalışıyordu ama nafileydi.

"Birde ne olduğunu soruyormusun burcu kim ha?"diyerek bağırdım.
Burcunun lafını duyunca kaşları çattıldı.
"Gereksiz biri işte şimdi onumu tartışıcaz gerçekten"dedi.

"Sen anlatta gereksiz bir olup olmadığına ben karar veririm eski sevgilinmi?"diye sordum dişlerimi sıkmaktan kırılıcaklardı.

"Ne eski sevgilisi benim ilk ve son sevgilim sensin"dedi. Karnına vurarak
"Yalan söyleme"dedim. Gözümün içine baka baka yalan söylüyordu.

"Eski sevgilim değil aramızda bir şeyler olur gibi oldu ama ben istemedim."dedi. Vuran elim duraksadı fazlamı uzattmıştım sonuçta o zaman hayattında ben yoktum.

Bana yaklaşarak anlıma bir öpücük kondurdu.
" ben senden başkasının gözlerine bakmam.Ben bir kez toprağa bin kez o güzel gözlerine gömülürüm."diyerek bana sarıldı.
Ay bu adamdaki romantikliğin birazı bende olsaydı. Aklıma çok güzel bir kamyon arkası söz geldi kesin buna düşecekti.

Kollarımı ona daha çok sardım oda beni içine hapsetmek ister gibi sıkıca sardı.
" Karayolarında değil senin kollarında öleyim gülüm"dedim
İlk başta beni saran kolları durakladı sonra kendini benden uzaklaştırıp  yüzünü buruşturdu.

Yine beğenmemişti öküz.

"Güzel hemşirem sen bir daha birşey söyleme bu ne kızım kamyon arkası söz gibi."dedi.

Adam haklıydı onun cümleleri yanında benim cümlelerim sönük kalıyordu. Ama ne yapayım yani benim elimden de bu kadarı geliyordu
Omuzuna çarparak arabaya geçtim.
Oda direksiyona geçerek arabayı çalıştırdı.

"Bu gün bir fazla sinirlisin sanki"dedi. Ay birde sinirlisin diyor sinirlendiren kendisi haberi yok.
Bu söylediğine omuz silkerek camdan dışarıyı izledim.
Ahha şimdi söylediğim şeye bayılacaktı.Hazır arabadayken bu söz iyi giderdi.
"Alaz"dedim. O olduğuna dair mırıltı çıkardı.

"Bak bunu gerçekten seviceksin söyleyeyimi"diyerek kirpiklerimi kırpıştırdım .
"Sen öyle bakınca ben nasıl yok diyeyim yollagelsin"dedi.
Yanına yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum.
"Aşıksan vur saza şoförsen bas gaza"diyerek gülümsedim.

Bu mudur yani der gibi baktı.Yüzünü ekşitti sonra benim ona nasıl bakttığımı anlayacakki
"Çok güzel hayatım eh ben aşık olduğuma göre sazı alayım"
Diyerek öpmem için yanağını uzattı.

"Beğenmedin değilmi avucunu yalarsın"diyerek onu öpmeyip önüme döndüm.
"Çok kötüsün ve bu kötülüğün sadece bana senin"dedi.
"Evet kötüyüm ve kötülüğüm sadece sana "diyerek dayanamayıp yanağına öpücük kondurdum.

Kahka attarak
"Çok kötüsün "dedi.
Birdaha öptüm.
"Çok kötüsün ama dahada kötü olmanı istiyorum"dedi.
Uyanığa bak sen. Dilimi çıkararak önüme döndüm o ise surat astı.

3 katlı bir binanın önünde durunca burası olduğunu anlayıp arabadan indim.
Alaz yanıma gelerek ellimi  tuttu
Benim ince ve uzun parmaklarımın iki katıydı elli.Yanağıma öpücük kondurdu. Ne zaman yan yana gelsek boy farkı gülmeme neden oluyordu.
"Neye gülüyorsun sen ne zaman yan yana gelsek gülüyorsun."dedi.
"Boy farkımıza baksana"dedim. Gülümseyerek baktı.

ŞifaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin