11.BÖLÜM: ''İYİ Kİ GELDİN''

304 12 0
                                    

Dondum.

Ciddi anlamda dondum.

Tüm hücrelerime kadar şaşırdığımı hissediyordum.

Gözlerimi bile kırpmadan, ona öylece bakıyordum. O da gözlerini benden çekmezken sanırım bunu söylediğine kendisi de şaşkındı. Her ne kadar bunu Sevgiden duysam da böyle bir itirafı beklemiyordum. Şu an ne söylemeliydim ki? Şaşkınlığımdan kurtulmaya ve hareket etmeye çalışırken aklım benden önce çalışınca, önce zor duyulan bir sesle ''Sevgi,'' diye seslendim. Evren'den elimi yavaşça çekip sesimi bulmaya çalıştım.

''Sevgi,'' diye tekrar bağırdım. ''Gel buraya.'' Yanıma gelir gelmez, ''Ne oldu ya?'' diye şaşırsalar da Sevginin kolundan tuttuğum gibi oradan hızla uzaklaşmaya başladık. Ekin'in şaşkınca Evrene ne olduğunu sorduğunu işittim. Sevgiyi çekiştire çekiştire hızlıca giderken, aynı şekilde bana bir şeyler soruyordu ama duyduğumu söyleyemezdim.

Sevgiyi çekiştirdiğim için bir yerden sonra, ''Tamam beni sal,'' deyip benim tempomda yürümeye başlamıştı ama bana deliymişim gibi bakıyordu. Yolu nasıl bitirdik ve nasıl eve geldik anlayamamıştım. Eve girdiğimizde artık şoktan çıkmıştım. Hareket etmek üstümdeki şaşkınlığı almış yerine inanılmaz bir gülme isteğini getirmişti. Neyse ki Ferda teyze evde değildi çünkü kahkahalarım giderek şiddetleniyordu, bunu nasıl açıklardık hiç bilmiyordum.

Ben deli gibi gülüp dururken Sevgi bana, ''Asayra,'' diyordu, ''Ne oluyor sana?''

Kahkahalarımı bastıramazken cevap vermeye çalışıyor ama başarılı olamıyordum.

''Kızım korkutuyorsun beni,'' diye devam ediyordu ama ben durduramıyordum kendimi.

Sevgi bana korkulu gözlerle bakarken, ''Şimdi cidden delirdin galiba,'' diyordu. Kahkahalarım evi sararken gözlerimden yaşlar geliyordu. Gülmelerimin arasında zorlukla ''Sevgi,'' diyebildim. ''Durduramıyorum.''

Yanımdan ayrıldı ve hemen sonra bir bardak suyla geldi. Ne olduğunu anlayamadan suratıma yediğim suyla kaldım. Kendime gelebildiğimde nefes nefeseydim. Bu sefer cidden bir bardak su içtim ve olanları Sevgiye anlatmak için mutfakta masaya geçip oturduk.

''Evren beni sevdiğini söyledi.''

İçtiği suyu püskürtürken, ''Harbi mi?'' diye sordu.

''Harbi,'' dedim onun gibi. Yalnız masayı batırmıştık.

''Oha,'' dedi şaşkınken. ''Bu kadar erken beklemiyordum.''

''Ben hiç beklemiyordum,'' dedim. ''Her ne kadar sen söylesen de.''

''Ee sen?'' dedi. ''Sen ne dedin ona?''

''Ben,'' diye mırıldandım. ''Hiçbir şey.''

''Nasıl,'' dedi ve kaşlarını çattı. ''Sustun mu öyle yani?''

''Farkında mısın bilmiyorum ama,'' dedim gülümseyerek, gerçekten sadece tebessümdü, ''Seni aldığım gibi kaçtım oradan.''

''Ne?'' bağırdığını söylememe gerek yoktur sanırım.

Kulaklarımı kontrol ederken, ''Bir gün sağır edeceksin beni,'' diye söylendim. ''Beklemiyordum ki, şok oldum.''

''Ya tamam da,'' diye çemkirdi o da, ''Yine de küçük bir şey söyleseydin.''

''Valla beynim durmuştu Sevgi.''

''Neyse neyse,'' dedi önemli değil gibi. ''Nasılsa buluşunca söylersin.''

ASAYRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin