1.bölüm : Amasya

1.5K 72 99
                                    

Kalp atışlarımın ne kadar hızlı olduğunu hissedebiliyorum. Hem Ahu'yu tekrar göreceğime hem de istediğim üniversiteyi kazandığım için heyecanlıyım. Tam önünde durduğum okul, bana yeni arkadaşlıklar ve güzel bir başlangıç verecek. Burası benim için yeni bir hayat olacak.

Derin bir nefes aldım ve kendimden emin adımlarla okula girdim. Dışarıdan sakin ve özgüvenli görünüyordum fakat içimde büyük bir heyecan vardı. Attığım her adımda heyecanım daha çok artıyordu.

Amasya'ya daha dün taşındık. Bu yüzden kimseyle görüşme fırsatım olmadı. Annem bugün dinlenmemi istemişti. Fakat ben bir an önce yeni okuluma başlamak istiyordum. Eğitim hayatım boyunca hep istekli ve başarılı oldum. Burada da başarılı olacağıma inanıyorum.

Koridorda dolaşmaya başladım. Okulu daha önce hiç gezmediğim için kaybolmuştum.

Koridor pek kalabalık değildi. Herkes kendinden emin bir şekilde yürüyor, gidecekleri yerleri eliyle koymuş gibi buluyordu. Ben ise sadece onları izliyor ve kendime kızıyordum. Gözlerimi onlardan çekip yürümeye başladım.

Derse geç kalmak istemediğim için hızlı hareket etmeye çalışıyordum fakat bu işleri kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıyordu. Elim ayağıma dolanmıştı adeta.

Başarısızlığımı kabullenerek yardım almaya karar verdim. Köşede telefonla uğraşan genç çocuğa yaklaştım. "Merhaba. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Amfi 2'yi arıyordum. Yardımcı olabilir misiniz?" dedim kibarca. Genç çocuk telefonunu cebine attı. Ardından, "Bende oraya gidiyorum. Birlikte gidebiliriz," diyerek karşılık verdi. Bu cevap karşısında oldukça mutlu oldum ve kabul ettim.

Genç çocukla birlikte gitmek üzereyken arkamdan gelen ses, "Lara," diye bağırdı. Hızla arkamı döndüğümde mutluluktan ağlayacaktım. Ahu gülümseyerek bana bakıyordu. Kalp atışlarım daha da hızlandı. Hiç tereddüt etmeden koşarak Ahu'ya sarıldım. İkimizin de gözleri dolmuştu. Bir süre öylece kaldık. Ardından yavaşça geri çekildik.

Ahu, "Hâlâ inanamıyorum. En son görüştüğümüzde on yaşındaydık," dedi sevincini gizlemeden. Biz özlem giderirken genç çocuk yanımıza geldi. "Demek bahsettiğin çocukluk arkadaşın bu. Lara, değil mi?" dedi bana dönerek. Onaylayarak kafa salladım.

Genç çocuk gülümseyerek elini uzattı. Ardından, "Benim adım Arda. Ahu senden o kadar bahsetti ki. Bir an önce tanışmak istiyordum," dedi. Yüzümdeki aptal gülümsemeyle Arda'nın elini tuttum. O sırada Arda'yı incelemeye başladım.

Kumral saçları dağınık olsa da oldukça güzel görünüyordu, hafif dalgalı gibiydi. Gözleri oldukça açık bir kahverengine sahipti. Aslında oldukça güzeldi. Yüzünde hafif bir gülüşle bana bakıyordu. Altına siyah bir pantolon, üstüne ise beyaz bir gömlek giymişti. Aslında oldukça yakışıklıydı.

Arda onu izlediğimi fark etti ve yüzündeki gülümseme büyüdü. Ben ise utançla elimi geri çekip gözlerimi kaçırdım. Ahu koluma girerek bana göz kırptı. Ardından beni sürüklemeye başladı. Arda'ya bakmadan yola odaklandım. Oldukça utanç vericiydi.

Nihayet gelmiştik. Ben etrafı izleyerek Ahu'nun peşinden giderken, Arda'da bize eşlik ediyordu. Etrafı incelemeyi bırakıp Ahu'ya döndüm. Küçükken çok güzel bir kızdı. Büyüdüğünde çok güzel olacağını söylerdim hep. Yanılmadığımı fark ettim. O çok güzeldi. Ona tekrar sarıldım.

Ahu bana karşılık verirken, "Ağlatacaksın şimdi beni," dedi titreyen sesiyle. Hızla geri çekilerek gülümsedim. Bugün ağlamayı kendime yasaklamıştım.

Ahu kendi yerine oturdu. Hemen yanına ben, benim yanıma ise Arda oturdu. Gözlerim etrafımızdaki insanlara kaydı. Meraklı bir insandım.

Herkes çoktan arkadaş edinmiş, birbirleriyle sohbet ederek gülüşüyorlardı. Arkama baktığımda tek başına oturan birini fark ettim. Yanında arkadaşı olmayan tek kişi oydu. Onun için üzülmüştüm.

SESSİZ ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin