3.bölüm : Şüphe

653 36 13
                                    

Son zamanlarda hayatımın ani değişiminden sonra kimseyle konuşmamaya başlamıştım. Sürekli Güney ile vakit geçiriyordum. Arkadaşlarımla daha az konuşmaya başlamıştım. Bana destek olmaya çalışıyorlardı ama ben herkesten uzaklaşmıştım. Artık evde bile eskisi gibi değildim. Tüm gün odamda katili bulmak için çalışıyordum. Ailem benim için endişelenmeye başlamıştı.

Arkadaşlarım moralimi düzeltmek için beni piknik yapmaya çağırdı. Çok ısrar ettiklerini için kabul ettim. Birlikte sakin ve kimsenin olmadığı bir yere gittik. Hepsi endişeliydi ama bana belli etmemeye çalışıyorlardı. Ben ise iyi gözükmek için sürekli gülümsüyordum.

Arda benim için bir tabak hazırladı ve verdi. Teşekkür ettikten sonra yemeye başladım. Ortam çok sessizdi. Ahu, "Son zamanlarda derslere pek girmiyorsun. Girsen de dinlemiyorsun," dedi. Duymaya korktuğum konu açılmıştı. Elimdeki tabağı yere koydum ve kafamı kaldırdım. Egemen, "Sürekli Güney ile takılıyorsun. Aranızda bir şey mi var?" dedi. Gözlerimi kocaman açarak Egemen'e baktım. Arda sessizdi, sadece bizi izliyordu. Konuşmak istiyor ama çekiniyor gibiydi.

"Bakın çocuklar. Benim için endişelendiğinizi biliyorum. Zor zamanlardan geçiyorum ve derslere odaklanamıyorum. İnsan içine çıkmak istemiyorum. Çünkü herkesin bana katilmişim gibi bakmasından rahatsız oluyorum. Ayrıca Güney ile aramda bir şey yok."

Ortamda garip bir sessizlik oluştu. Kimse konuşmaya cesaret edemedi sanki. Ahu elimi tuttu. Gözlerimi ona çevirdim. Gülümseyerek, "Biz yanındayız. Bunu unutma, tamam mı?" dedi. Gülümsedim ve sarıldım. Diğerleri yanımıza gelerek bize katıldılar. Asla unutmayacağım anlardan biriydi.

Bir süre sarıldıktan sonra yavaşça birbirimizden uzaklaştık. İyi gibi davranıyordum ama iyi değildim. Hepsi bunun farkındaydı. Nasıl iyi olabilirdim? Okula adım attığım an hakaretler yağdırıyorlardı. Akın'ın arkadaşları tüm okula benden bahsediyordu, ne kadar kötü biri olduğumdan. Canım öyle yanıyordu ki.

Ahu, "Yarın okula gelmeni istiyorum. Sen kaçtıkça dedikodular daha da artacak," diyerek kafasını bana çevirdi. Ona hak veriyordum. Yapmadığım bir şey yüzünden suçlanıyor, eğitim hayatımı mahvediyordum. Fakat tüm bunlarla başa çıkacak gücüm yoktu. Tuhaf bir durumun içindeydim. Tek isteğim temize çıkmaktı.

"Bilmiyorum Ahu. Tekrar aynı şeyleri duymak istemiyorum," dedim üzüntüyle. Ahu derin bir nefes aldı. Ortam tekrar sessizleşti. "Keşke size anlatabilsem," diye mırıldandım. Neyse ki kimse duymadı.

Ortamı eski haline döndürmek için tabağımı aldım ve yemeye başladım. Diğerlerine dönerek, "Yesenize ya! Sizin için kendi ellerimle kek yaptım," dedim. Diğerleri gülümseyerek keki yemeye başladılar. Ahu bana dönerek, "Bu Ayla teyzenin keki, hileci!" dedi bir yandan gülerek. Ellerimi teslim olurcasına kaldırarak, "Kahretsin, yakalandım!" dedim. Ortamda neşeli gülücükler yankılandı.

Kısa süreliğine de olsa unutmak iyi gelmişti. Uzun zaman sonra eğlendiğim ilk günüm bitmişti. Arkadaşlarıma veda ettikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Cebimden kulaklığı çıkarıp taktım ve sevdiğim şarkılardan birine tıkladım.

Rag'n'Bone Man - Human

I'm only human, I make mistakes.

(Ama ben insanım, hatalar yapabilirim.)

I'm only human that's all it takes.

(Ben sadece insanım, hepsi bu.)

To put the blame on me.

(Suçu üzerime atmak için.)

Don't put the blame on me.

(Suçu üzerime atma.)

SESSİZ ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin