2. Bölüm

89 31 16
                                    

Sanki yediğini yutamıyormuşcasına yutkundu.

" Sadece.. sadece ondan uzak dur."

Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Neden ondan uzak durmalıydım?

" Neden?"

" Soru sorma ve sadece uzak dur."

O önündeki browniyi yemeye koyulunca ben de ona soru sormayı bırakmıştım. Kendime de bunu yatmadan önce düşüneceğime dair bir söz verdim.

×××

Seungmin'in Anlatımından;

" Felix."

Başını kaldırıp bana doğru dikti o güzel kahvemsi gözlerini.

" Hm?"

" Neden ondan uzak durmalıyım?"

Siktir! Merakım gene beynimi hipnoz etmeye başladı! Neden şu anda ya!? Neden!?

" Hatırlamıyor musun?"

Anlamadığımı belli edercesine kaşlarımı kaldırdım.

" Anlamadım? Neyi?"

Sıkıntılı bir şekilde iç çekip cevapladı.

" Boşver Seung. Hatırlayınca anlarsın."

Sesi bıkkın çıktığı ve benimle uğraşmak istemediğini anladığım için soru sormayı ciddi anlamda bırakıp bunun hakkında gece düşünmeye karar verdim.

Son kez browni almak için tabağa elimi uzattığımda alamamanın verdiği çakma sinirle Felix'e baktım. Son kalan yemeği yemeyi sevdiğimi bile bile beni sırf gıcık etmek ve sinirlendirmek için son kalan browniyi de midesine indirmişti.

" Gıcık!" diye çakma bir sinirle ona çıkışıp masadan kalktım. Şu an canım salona gidip film izlemek istiyordu ve onu orada bırakmak.

Arkamdan gelen kahkaha sesleriyle yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Onu güldürmeyi, özellikle de kahkaha attırmayı çok seviyordum. Sonuçta en yakın arkadaşımdı. O mutlu olursa ben de mutlu olur, üzgün olursa ben de üzgün olurdum.

Salona gidip kendimi büyük olan koltuğa atarak yumulmamı sağladım. Ne kadar da rahattı.

Daha sonra biraz uzakta duran kumandayı rahatımı bozarak aldım ve ikimizin de seyredebileceği bir film açtım. O da birazdan gelirdi.

Filmin 10. saniyesinde yanımda bitmişti. Onun saçının terden alnına yapışmasına gülerken artık gülmekten karnımın ağrıdığını hissetmeye başlamıştım.

Ancak şu anda bile onun iğneleyici (!) bakışlarına maruz kalıyordum. Zavallı ben..!

Dayanamayıp beni dürttüğünde gülmeyi kesmiş ve ona bakıyordum. Ne diye dokunmuştur ki?

" Dokunma bana!"

Aniden kendimi geri ittirip ellerini üzerimden çekmemle irkilmişti. Anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı, ki kısa süre sonra da anlamıştı.

" B-ben.. özür dilerim Seung. U-unutmuşum."

Ona sinirle baktığımın ve adeta bir deli gibi göründüğümün farkında değildim. Onu sinirle ve hızlıca süzdükten sonra gene eski halime gelip, ondan biraz uzağa yayılmıştım.

İkimizde sessizce filmi izlerken, Felix'in bana hüzünle ve acıyarak baktığının farkındaydım ama bu sikimde bile değildi. Olmasını da beklemiyordum zaten.

×××

Uykunun şefkatli kolları arasındayken, bir anda üstüme örtülen örtüyle irkildim. Gözümü hafifçe aralayıp baktığımda ise bunun Felix olduğunu gördüm. Uyumuşmuydum ben?

Under The Stars | Chanmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin