8. Bölüm

70 28 12
                                    

Biz böyle dururken, tekrardan Chan'ın sessiz ve mırıltılı sesi kulaklarıma dolmuştu.

" Özür dilerim.."

Evet, belki ailemin ölmesinde onun da katkısı olmuştu. Ama eğer ailesi onu öldürmekle tehdit etmeseydi, bunu yapacağını sanmıyordum. En azından gözlerine baktığımda gördüğüm pişmanlık belirtisi bunu gösteriyordu.

Kaç dakika sarılarak kaldım bilmiyorum ama, midem bulanmaya başladığında Chan'dan ayrılmıştım. Ve ayrıldığımda, kendimi çok rahatlamış ve kokusuyla huzur bulmuş hissediyordum..

×××

Seungmin'in Anlatımından;

Felix'in şaşkınlıkla bana baktığını biliyordum. Ki şaşırmakta haklıydı da. Sonuçta ilk defa birisine kendi isteğimle sarılmıştım.

Ben bu şekilde Chan'a bakarken, o da ayağa kalktı.

" Ben artık gideyim."

" Bence de."

Felix durup dururken neden öyle çıkışmıştı, anlamamıştım. Ona 'Neden böyle dedin ki?' der gibi bakarken, Chan kapıya doğru yönelmişti çoktan.

Kapının önüne geldiğinde, Felix ona sinirli olduğu için ben onu yolcu ettim.

Ayakta durup kapıyı tutarken, bir an göz göze gelince gözlerimi kaçırdım. Tanrı aşkına, ne oluyordu bana?

" Ben.. herşey için tekrardan özür dilerim Seungmin.."

Ağzını açıp bu cümleleri söylerken, yerde duran gözlerimi onun gözlerine çıkardım. Herşey için çok pişman olmuş gibi bakıyordu gözleri.

" Seni tehdit etmeselerdi, sen böyle birşey yapmazdın Chan."

Atağımda attığım çığlıkları saymazsak, o geldiğinden beri ikinci defa konuşmuştum. Onun da böyle dememi, hatta konuşmamı bile beklemediği tüm çıplaklığıyla ortadaydı. Onun gözlerinin içinde olan duygu yoğunluğuna bakarken, arkadan gelen soğuk havayla yüzümü buruşturdum.

" Ben.. gideyim."

" Görüşürüz."

" Görüşürüz Seungmin."

O arkasını dönüp yol aldığında, ben de üşüdüğümü fark edip kapıyı kapattım.

Kapıyı hafif bir gülümsemeyle kapattığımda, arkamda duran Felix'i görmemle yüzümdeki gülümseme düşmüştü. Hâla bana karşı neden ciddiydi?

" Sen.. ona sarıldın Seung?"

Tek kaşımı kaldırıp, anlamaz gözlerle ona doğru baktım. Neden ilk kez sarılan bir insan görmüş gibi davranıyordu?

" Hiç miden bulanmadı mı?"

" B-bulandı?"

Onun gözlerine bakarken artık korkuyordum. Babamın beni dövmeden önce attığı bakışlara benziyordu, ama onunki kadar sert değildi.

" Gel oturalım. Seninle konuşmalıyım."

O önden gittiğinde, ben de onu arkadan takip ettim. Televizyonumuzun önünde duran L koltuğumuza oturmuştuk.

Oturduğumuz anda konuşmaya başlamıştı.

" Ona karşı ne hissediyorsun Seungmin?"

Adımı arkadaş olduğumuzdan beri, ilk kez uzatarak söylemişti. Bu onun ciddi olduğunu gösteriyordu, ama ben sebepsiz yere ondan ve onun söyleyeceklerinden korkuyordum.

Under The Stars | Chanmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin