14. Bölüm

57 25 1
                                    

Dediğini yapıp anahtarı kontağa taktığımda, arabanın içinde bulunan, daha önceden gram fark etmediğim kutunun ışıklarla aydınlatıldığını gördüm. Arabaya bindiğimde görmemiştim ama arabayı çalıştırdığımda, aydınlatılan ışıklar sayesinde kutuyu görmeyi becermiştim.

Yavaşça ışıklarla aydınlatılmış olan kutuyu elime alıp açtım. Siyah beyaz bir fotoğraf vardı.

Fotoğrafa dikkatle baktığımda, bunun küçüklüğümüzde çekildiğimiz bir fotoğraf olduğunu görmüştüm. Fotoğrafı çevirdiğimde, arkada tarihi yazıyordu.

22 Eylül 2005

Sessizce fısıldadım.

" 4. yaş günüm.."

×××

Seungmin'in Anlatımından;

" Evet.."

Gözlerim dolmuş bir şekilde Chan'a baktım.

" Nerden buldun bunu?"

Buruk bir sırıtmayla bana baktı. Onun da gözleri dolmuştu.

" Evde eski kutuları karıştırırken buldum."

" Peki, bunları ne zaman hazırladın?"

İlk olarak dolu olan gözlerini sildi. Daha sonra gözlerini cama dikerek konuştu.

" Dün."

Dediğiyle şaşırırken, ona şaşkınlıkla bakarak yanıtladım.

" İyi de, ben seni hiç bunları organize ederken görmedim?"

Camda olan gözleri, güldüğünde kısılmıştı. Kısılmış gözlerle bana bakarak cevap verdi.

" Çünkü bunları Felix'lere organize ettirdim."

Dediği daha da şaşırmama sebep olurken devam etti.

" Bir nevi birlikte arkandan iş çevirmiş gibi olduk." dedi gülerek.

Onun gülmesine karşılık, ben de gülerken konuştum.

" Eee, lunaparkta eğlenmeyecek miyiz?"

Yüzünde oluşan gülümseme büyürken, konuşma sırasını o devralmıştı.

" Eğleneceğiz sevgilim."

Ben onun yüzüne gülerek bakarken, o da benimkine gülerek bakıyordu. Daha sonra arabadan inmek için kapıyı açtığımda, Chan da arabadan inmişti.

İndiğim zaman elime arabanın anahtarını alıp, Chan'a, gülerek bakarken kilitledim.

Kilitledikten sonra Chan'ın yanına gittim. Parmaklarımız gene birbirlerine kenetlenirken, onun elini, bırakmasın diye iyice sıkmıştım.

Tekrardan lunaparkın önüne geldiğimizde, herkesin bakışları bizim üzerimizdeydi ve bu beni fazlasıyla geriyordu.

" Sakin ol lütfen. Bize birşey yapamazlar."

Korkan gözlerle Chan'a, daha sonra da sıkmamdan dolayı kızarmış eline baktım.

" Ü-üzgünüm.."

" Üzgün olmanı gerektirecek bir durum yok Seung. Senin elimi kızartacak kadar sıkmış olman, elimi fobini aşıp sıkmış olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Değiştirmeyecek de."

Masum ve korkak gözlerle ona baktım. Ses tonunda ve gözlerinde pişman olmamam gerektiğini vurguluyordu.

" Fobini aşıp, bana karşı yaptığın her hareket nedeniyle seninle gurur duyuyorum Seung."

Under The Stars | Chanmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin