Kapak: sırmanur
Tam arabama ilerlerken durdum bir anda. Kapıyı açmaya çalışan elim havada kaldığında kırgınlığı üzerime geçirmiştim bir hırka gibi. Dik duruşlu Ahu bir köşeye çekilirken geride sadece çıplak bir ben kalmıştım.
'' Asla affetmeyeceğim...
Uzun bir aranın ardından nihayetkavuşabildik öyle değil mi? Sizleri,reaksiyonlarınızı ve Gökyüzü Atlası evreninde sizinle sohbet etmeyi çok çok çok özledim. Bu sebeple fazla uzatmadan sizleri bölümle başbaşa bırakıyorum. Unutmadan şunu da söyleyeyim. Yeni bir uygulamaya geçiyorum. Sizi bekletmemek için artık bölüm sonlarına alıntı koyacağım. Bu alıntıyı İnstagram da da paylaşmayı düşünüyorum elbette. Bir de ikinci bir alıntı olacak zaten. Onu da İnstagram ile okuyacaksınız.
Umarım sınavlarınız iyi geçmiştir. Ama meraklanmayın çünkü bu ne girdiğiniz ilk sınav ne de gireceğiniz son sınav olmayacak. Unutmamız gereken bence şu ki biz bu sınavlardan çok daha kıymetliyiz. Lütfen bu süreçte istemediğiniz hiçbir kararı almayın.Her zaman benimle bu konuda sohbet edebileceğinizi unutmayın. Sizi dinlerim ❤️
Bölümlerin aralıkları uzamasın istiyorum ama bende sınava hazırlanıyorum ve artık yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim sayılır. Çünkü bir aylık bir sürem kaldı ve hazırlıklarımıhızlandırmam gerekiyor. Bu sebeple altıncı bölüm emin olun en hızlı şekilde gelecek. Sadece devamlı bölüm ne zaman diye sorulduğunda telaşlanıyorum.Beni anlayacağınızı ümit ediyorum.
Sevgili Deniz, bu bölüm senin için. Sen olmasan Gökyüzü Atlası bir parça eksik olurdu bence. Her daim aklımı karıştırman dileğiyle. İyi ki varsın. Keyifle oku 🌹❤️
5. Bölüm : KANADI KIRIK DÜŞLER VE GERÇEKLER
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Anne, Mahur her şeyi döktü.'' Atlas'ın uzaklardan gelen tatlı sesi gözlerimi açmama sebep oldu. Uykuyla uyanıklık arasındaki o çizgide ufak ufak adımlıyordum. Tatlı bir rüzgâr Büyük Ev'in pencerelerinden içeri sızıyor ve tenimi yalıyordu. Kafamın içi bulut kümeleriyle doluydu sanki.
