middlemist, hyunho

Özlem

Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda..
Birden uyanıyorum.
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda..
Güzelce.

☾

"Hyunjin sınırlarını aşmıyor musun?"

Arkadaşımın bağırması kulağıma boğuk bir çınlamadan farksız geldiğinde aptalca gülümseyip gözlerimi araladım ve elimdeki bardağı kafama diktim. Boğazımdan aşağıya doğru akan yakıcı tat alıştığımdan mı bilinmez artık o kadar da yakmıyordu.

Dünya mı dönüyordu yoksa ben mi, pek bi fikrim yoktu. O kadar içmeme rağmen hala bilincim yerinde olduğu için kendime bir bardak daha doldurmayı hak etmiştim.

Önümdeki insanların bedenlerine çarpa çarpa tezgahın olduğu kısma ilerledim. Görüşüm pek net olmasa bile hala tezgahı ayırt edebilecek kadar ayıktım.

"Dostum sana bir bardak daha vermeyeceğim"

Zar zor açık tuttuğum gözlerimi Jisung'a diktim. Vücudumda ufak bir ürperti hissedip yüzümü buruştururken elimi tezgahtaki şişeye doğru uzattım.

Tam alacağım sıra hem biri elimi tutmuş, hemde Jisung şişeyi kendine doğru çekmişti. Kaşlarımı çatıp elimi tutan kişiyi görmek için arkamı döndüğümde Minho'yla karşılaştım.

Seks arkadaşım, Lee Minho.

Dudaklarım büyük bir gülümseme ile havalanırken ayağa kalktım yavaşça. Eli sallanan bacaklarımı dengede tutmak için belimdeki yerini bulduğunda kollarımı omuzlarına doladım.

"Başımıza alkolik mi olacaksın Hyunjin"

Gözleri yüzümün her bir yanında dolaşırken mırıldanması kıkırdamama neden oldu. Minik pembe dudakları renkli disko ışıkları altında çok güzel görünüyordu.

"Benim için endişe mi ediyorsun Minho?"

Parmaklarım ensesindeki saçlarının arasında dolaşırken mırıldanıp dudaklarımı ona doğru yaklaştırdım.

Söylediğime karşılık sırıttı. Boştaki eliyle terden alnıma yapışan saçları geriye doğru itti. "Bu gece çok şakacısın Hyunjin, aynı zamanda..."

Alnını alnıma yasladı ve "çok güzel" Diye devam etti. Yüzüme vuran nefesi beni gıdıkladığında gülüp yüzümü geriye doğru çektim.

"Odamız boş mu?"

Beklemeden kafasını iki yana salladı. "Sarhoşsun, bu haldeyken hiçbir şey yapmayacağız"

Göz devirip dudaklarımı büzdüm ve şirinlik yapmaya çalıştım.

"Ben oldukça ayığım Min, ayık ve-" dudaklarımı kulağına doğru yaklaştırıp "istekli" Diye fısıldadım.

Tepkisini görmek için kafamı geriye doğru yatırdığımda ise düz ifadesiyle karşılaştım. Moralimi bozduğu için kaşlarımı çatarken kolunu bacaklarımın altından geçirip beni kucağına aldı.

"Bana karşı koyamazsın tabii ki"

Kelimelerin ağzımdan abuk subuk dökülmesini umursamadım ve kapanan gözlerimle birlikte kafamı Minho'nun omzuna yasladım.