Seni Saklayacağım

548 78 74
                                    

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Üstümdeki kabanın düğmelerini açarken omzumla kapıyı iterek kafeye girdim. Kapının üstündeki çanın sesi kasada duran Jeongin'in dikkatini çekince gülümsedim.

Ben kasaya ilerlerken mutfak kısmından Seungmin ve Felixte çıkmıştı.

"Hosgeldiniz, ne alırdınız?"

Jeongin ilgili bir şekilde konuşunca kıkırdayıp biraz düşünür gibi yaptım, parmağımı da dudağımın altına koyarak bu hareketimi destekledim.

"Hmm, bir americano alabilir miyim?"

Felix ve Seungmin kasanın arkasından çıkıp yanıma geldi. "Jeongin arkada bir şeyler hazırlamıştım, onları alıp gelsene atıştıralım hep birlikte."

Jeongin onu onayladığında tek tük kişilerin olduğu kafede arkaya geçtik. Seungmin ve Felix yan yana otururken bende Felix'in karşısına oturmadan önce çıkardığım kabanı sandalyeye astım.

Biraz sonra Jeongin de elindeki tepsiyi masaya bırakıp yanıma oturdu. Kolumu omzuna attım. "Nasılsın?"

"İyiyim, çok bir şeyim yoktu zaten."

Yanağından makas aldığımda gülüp kafasını aşağı eğdi. Felix önündeki şeylerden ağzına tıkıştırırken Seungmin onun bu haline gülüp bana döndü.

"Galeri işini ne yaptın? Halledilecek bir şey var mı?"

"Yani, toparladım sayılır ama yapacak işler var. Zaten asıl kısmı tablolar, başlamam lazım bir an önce."

Felix meyve suyundan kocaman bir yudum alıp "bir şey lazım olursa haber ver." Dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayıp arkama yaslandım.

"Bir şey söyleyeceğim."

Üçünün gözleri de beni bulunca "bakmayın öyle geriliyorum." diye ekledim. Saçlarımı geriye atıp boğazımı temizledikten sonra kendimi hazır hissedince dudaklarımı araladım.

"Ben Minho'dan hoşlanıyorum."

Felix içtiği meyve suyunu Seungmin'in üstüne püskürttüğünde ellerimle yüzümü ovaladım. Büyük tepki vermesini beklediğim tek kişi de oydu zaten.

Seungmin gözlerini kapatmış öylece dururken Jeongin hiçbir tepki vermeden bana bakıp önüne döndü.

"Ne dedin sen?!"

Bağırınca birkaç kişi buraya dönmüş, Seungmin onun yerine kalkıp özür dilemişti gürültüden dolayı.

"Otur önce bir sakin ol."

Elimle oturmasını işaret ettim, Seungmin de kolundan tutup yerine oturmasını sağladı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra tırnağımın kenarındaki et parçasıyla oynarken dudaklarımı araladım.

middlemist, hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin