Akıl Gözü

529 67 38
                                    

1 ayda 10 bolum falan yazıp yayinladkm inanilmaz. Yorum atsaniz çok güzel olurdu<3

...

Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.

Dudaklarım şaşkınlıkla hafifçe aralandı, karşımda duran Chan'ın da benden farkı yok gibiydi.

"Jeongin."

Felix'in yatakta uzanan arkadaşımıza seslenmesi ile kendime gelip onun adımlarını takip ettim.

Jeongin kapalı gözleriyle yatakta uzanırken yüzünü ve kollarını inceledim. Yüzünde ufak bir kesik, avucunda da soyulmuş bir kısım vardı. Onun dışında iyi görünüyordu.

Rahatlayarak derin bir nefes alıp verdim.

Seungmin Chan'a bakıp "siz kimsiniz acaba?" Diye sorduğunda birkaç saniyeliğine unuttuğum çocuğa döndüm.

"Ah üzgünüm, kendimi tanıtmadım."

Mahçup bir gülümsemeyle üçümüze baktı, ardından dudaklarını ıslatıp konuştu.

"Adım Bang Chan, arabanın arkadaşınıza çarpıp kaçtığını gördüm. Sonrası da tahmin ettiğiniz gibi, buraya getirdim."

Felix ve Seungmin Chan'a teşekkürlerini sunarken konuşma ihtiyacı hissedip dudaklarımı araladım.

"Ayrıca,"

Üçünün bakışı da bana döndü, ben ise Chan'a bakıp hafifçe gülümsedim. Karşılığında aynı gülümsemeden bir tane kazandım.

"Chan ile ben liseden arkadaşız, yani daha doğrusu sevgiliydik."

İkili bize şaşkın gözlerle bakınca kollarımı göğsümde birleştirip dudaklarımı birbirine bastırdım.

"O zaman siz çıkın isterseniz. Yani, konuşacak bir şeyleriniz vardır belki. Jeongin uyandığında ararım ben seni."

Son cümleye kadar ikimize yönelik konuşan Felix en son bana bakıp kaş göz yapınca göz devirdim ve Chan'a baktım.

Beni onayladığında birlikte odadan çıktık ve koridorda yürümeye başladık.

"Uzun zaman oldu."

Mırıldandım. Gülümseyip kafasını aşağı yukarı salladı. "Gerçekten uzun zaman oldu. Hala resimle mi uğraşıyorsun?"

Küçük bir mırıltı ile onu onaylayıp önüne geldiğimiz banka oturduk birbirimize dönük bir şekilde.

"Evet, hatta galerim var. Tabii birkaç ay önce birileri talan etmeseydi, hala açık olurdu."

Kaşları havalanırken "cidden mi?" Diye sordu sahici bir merakla. Kafamla onu onayladım, ardından omuz silktim.

"Hallediyorum."

Dudaklarını birbirine bastırıp bıraktıktan sonra "numaranı ver" diyip telefonunu uzattı. Aniden önüme uzanan telefonla birkaç saniye duraksasam bile gülerek telefonu elime aldım.

middlemist, hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin