middlemist, hyunho

İkilem

Bolca yorum istiyorum 😭😭😭
...

Sevgi ise, sevişeceğiz seninle ..
Kavga ise, dövüşeceğiz seninle ..
Ölümü de paylaştığımız yaşamda
Ortaklaşa bölüşeceğiz seninle

☾

Minho da beni gördüğü gibi yerine sabitlendiğinde yutkundum, yine de ilk adımı onun atmasını bekledim.

Dudağının ortasına yaptırmış olduğu piercing'e kaydı gözlerim. 'Nasıl bu kadar yakışır?' Diye düşündüm içimden. Dudakları tek başınayken bile onu öpmem için yalvarıyordu.

Şimdi ise aklımdan türlü türlü şeyler geçmesine engel olamıyordum.

İlk adımı o bana doğru attığında hala yerimde bekliyordum. Baldırlarını saran sıkı dar pantolonu, siyah boğazlı kazağı ve yine siyah ceketi vardı üstünde.

Dayanamayıp bende ona doğru hızlı birkaç adım attım ve ellerini uzattığı anda kollarımı boynuna dolayıp bacaklarımı beline sardım.

Ellerini belime sarıp sırtımı arkamdaki duvara orta hızda çarptığında inledim.

Kalbim maraton koşmuş gibi çarparken heyecandan titreyen ellerimi omuzlarına doğru kaydırdım. Beni tutmasa kucağında durabileceğimi bile sanmıyordum.

Yüzünü dövme yaptırdığım kulağıma doğru yaklaştırdı yavaşça. Burnunu boynuma sürtüp kokumu içine doğru çekerken elimin altındaki ceketi sıktım.

"Beni deli ediyorsun"

Kulağıma doğru mırıldanıp dövmenin olduğu yere minik bir öpücük bıraktı, ardından geri çekilip yüzümü inceledi.

Bakışlarım dudağındaki piercing'e kaydı. Parmaklarımı dudaklarında gezdirmemek için zor duruyorken gözlerinin içine baktım.

"Acıyor mu?"

Sesim içime kaçmış gibi kısık çıktığında dudaklarımı ıslattım. Minho kafasını iki yana sallarken ceketi sıkan parmaklarımı gevşetip boynuna sardım.

"Öpebilir miyim?"

Kafasını yavaşça aşağı yukarı salladığında kendime daha fazla hakim olamadım ve piercing ile süslediği dudaklarına bastırdım dudaklarımı.

Elleri hızlıca saçlarıma gidip yeni boyatmış olduğum tutamların arasında gezdirdi parmaklarını.

Alt dudağını dişlerim arasına alıp ısırdığımda inleme sesi kulaklarıma doldu, yavaşça sırtımı duvardan ayırdığında ellerimi boynundan yanaklarına çıkardım.

Sadece iki saniyeliğine ayırdığım dudaklarımızı kafamı sağa doğru eğerken tekrar birleştirdim. Hareket ettiğimizi hissediyor lakin nereye gittiğimizi bilmiyordum. Tüm vücudum temasımızla yanıyordu ve beynimin bulanmasına engel dahi olamıyordum.

Minho kendini yavaşça geri çektiğinde ikimizin hızlı solukları birbirine karıştı. Kollarımı boynuna sarıp alnımı omzuna yasladığımda elini kalçama koyup vücudumu hafifçe hoplattı.

Biraz yürüyüp elini sırtıma koydu ve bedenimi yavaşça koltuğa bıraktı.

"Minho.."

Parmaklarını hafifçe açılmış olan tişörtümden içeri doğru kaydırdığında titredim. Kesik bir nefes alıp verirken üstüme doğru eğildi ve dudaklarını tekrar dudaklarıma bastırdı.

Ellerimi göğüslerine koyup dudaklarımı onun için hafifçe araladığımda dili ağzıma doğru yuvarlandı.

Ellerimi Minho'nun ceketine atıp geriye doğru ittirdiğimde dudaklarını dudaklarımdan ayırıp ceketini çıkardığı gibi diğer koltuğa fırlattı. Ellerini tişörtümün eteklerine yerleştirip yukarı doğru sıyırdı ve boynuma doğru yöneldi.