16.Bölüm

9 6 0
                                    

Medyadaki şarkıları ben yazarken dinlediğim şarkılardan bir kaçı siz de okurken dinleyin bakalım.

___________________________

Bu düşünce ile daha da arttı korkum. Hemen babam ile gerekli önlemleri alıp ormana doğru yol aldık. Gerekli önlemlerden kastım: silahlar, savaş kıyafetleri ve demir kesici. Demir kesiciyi alırken içim yanmıştı resmen .Demir kesiciyi almamızın sebebi eğer amcam robotlaştıysa onun kolunu falan kesmek zorunda olduğumuz zamanlar olabilirdi. Bu benim içimi parçalıyordu. Yıllar sonra amcamı  bulmuştum ama bu halde bulmayı beklemiyordum. Dualarımızı ederken dikkat etmemiz gerektiğine bir kez emin olmuştum. Amcam kaybolduğundan beri "Geri dönsün." veya "Bulalım" diye bir çok kez dua etmiştim ama böyle bir şey ile onu bulmayı beklemiyordum. Eğer robotlaştıysa kendini kontrol edemiyor olmalı. bu beni en çok üzen şeydi işte. Amcam melek gibi adamdı ve şuan belki de farkında olmadan etrafına zarar veriyordu. Ben bunları düşünürken sağ tarafımızdan bir bağırma sesi duyduk. Babamla birbirimize korku dolu bakışlar ile baktık. Hemen sonrasında o tarafa doğru koşmaya başladık. Karşımıza baktığımız zaman karşımızdaki ağaçlara doğru kafamı kaldırdığımda gördüğüm sadece dumandı gökyüzünü göremeyeceğimiz kadar çok duman vardı. Duman kokusu artarak devam ediyordu. Bu bir yangına yaklaştığımız anlamına geliyordu. Bir süre sonra babam durdu. Ve ellerini diz kapaklarına koyup nefeslendi biraz. Bu diz ağrıları ile nasıl koştuğuna şaşmalı aslında. Nefeslendikten sonra doğrulup işaret parmağını kaldırıp havayı işaret etti.

-Bu yangın dumanına benziyor yakında yangın olabilir acilen yetişmeliyiz.

diye hızlıca konuşup direkt koştu. Arkasından koşup ona yetiştim. Biraz sonra dumanların kaynağına gelmiştik Babam acele ile ağaçları söndürmeye başladı. Bir yandan da bana nasıl yapacağımı söylüyordu. Tabi bu hali beni biraz tebessüm ettirse de tebessümüm kısa sürmüştü tabiki de. Yangını söndürmeye başladım. Ta ki amcamı görene kadar beni o hali şok etmişti.

Ayaklarındaki hava basıcı ile uçuyordu.

Ellerindeki ateş ile etrafını yakıyordu.

Onu bu halde görünce yüreğim parçalanıyordu.

Babam koşarak ellerine su püskürttü. Amcam ise şoktaydı bize doğru döndü yüzünü şimdi anlamıştım amcam tam robot olmamıştı. Direnmişti demek , hala yüzünün yarısını normal insan yüzüyken diğer yarısı robot haldeydi. Bir yandan buna sevinirken amcamın yüzündeki ifadeyi görmemle benim de yüzüm düştü. Amcamın yüzünde pişmanlık vardı. Büyük ihtimalle şu anki yaşananlar için üzülüyor olmalı. Amcam bu zamana kadar bana örnek olan bir insandı. En zor zamanlarda bile olumlu düşünceleri ile olaylardan sıyrılabilirdi .Ama şu an o olumluları bitmiş gibi bakıyordu bana. Ağlayacak durumdaydım şuan . Ben amcama doğru bir adım bile atamamışken babam amcamın topuğuna dikkatli bir şekilde bir iğne soktu. Ve bu şekilde amcam bayılmıştı. Demek ki oradaki bir noktada açığı vardı. Amcamı omuzlarımıza alıp Mavi Kan binasına gitmiştik. Giderken ağlamamak için kendimi ne kadar tutsam da amcamı o halde gördükçe gözümden bir kaç damla göz yaşı düşmüştü. Amcam ölebilirdi. Şuan kendimi çok çaresiz hissediyordum. Amcamla Mavi Kan'a girdiğimizde Patron bizi gördüğünde şok içinde bakmıştı. Sonrasında koşarak yanımıza gelmişti. Hemen bir odaya tedavi için almışlardı. Biz ise mecburen dışarıda kalmıştık. Elimden bir şey gelmiyordu. Dışarı çıktığımızda kapı yanına çöküp ağlamaya başlamıştım. Artık dayanma gücüm kalmamıştı. Amcamı bu halde görmek benim çok gücüme gidiyordu...

________________________

DEVAM EDECEK... 

Ya ağlayacaktım resmen benim kendimi Pelin'in yerine koymayı bırakmam lazım 

Oy ve yorum atmayı unutmayalım<3

Mavi KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin