Kapı önünde diz çökmüş ağlıyordum. Ben fazla ağlayan biri değildim fakat bu olay içimi öyle bir yaktı ki dayanacak gücüm kalmadı. En son bu şekilde ve bu kadar çok ağladığımda amcam gittiği için ağlamıştım. O ağlamamda da aynı şekilde amcam için ağlamıştım. Ben bunları düşünürken babam abimi aramıştı beni teselli etmesi için. Bir kaç dakika sonra abimin sesi duyulmuştu.
-Pelinn
Kafamı kaldırdığımda abim koşarak bana geliyordu. Oda perişan olmuştu. O da perişan olmuştu. Amcamız bizim ikinci babamızdı , baba yarısıydı onunla ne güzel anılar yaşamıştık ama şuan eğer tedavi edilemezse ölecekti .Resmen ölüm döşeğindeydi şuan. Abim bana sarılmıştı ama onun da ağlayacak durumda oluğu belliydi .Sırf ben daha da ağlamayayım diye kendini tutuyordu. Bunu fark etmem ile benim ağlamam daha çok arttı sebepsizce. Abim de sonunda dayanamayıp sıkıca sarılıp ağlamaya başladı. Biz böyle ağlarken bize biri daha eklenmişti. Babam da sarılmıştı o da ağlamaya başlamıştı. Sonunda bir kişi çıkmıştı dışarıya hemen ardından Patron çıkmıştı. Biz heyecanla ayağa kalktık tabi üçümüz sarılırken kalktığımız için yalpalayıp geri düşmüştük. Bu görenleri tebessüm ettirmişti. Patron:
-Üzüntüden ağlamalarınız son bulsun
Ağlamalarınız mutluluktan olsun
Amcanız iyileşti
Bu sözleri duyduğumuz için çok mutlu olmuştuk
-Ama biraz süre lazım amcanıza robotlaşmış kısımları tekrar normal haline dönesiye kadar bir hafta belki bir haftadan da kısa bir süreye ihtiyacı var.
Ben Patron'un bu sözleriyle yerimde adeta zıplamıştım hemen aklımdaki soruyu sormuştum.
-İçeri girebilir miyiz?
Patron olumlu anlamda kafanı aşağı yukarı sallayıp ellerindeki eldivenleri ellerinden sıyırarak yanımızdan ayrıldı. Hemşire bize sadece bir kişinin girebileceğini söylediği için aramızda karar vermemiz gerekiyordu Babam ve abim hemşire de yanımızdan ayrıldığında direkt olarak işaret parmaklarını bana doğrultup beni gösterdiler. Ben buna alçak gönüllülük yapamayacaktım. Zaten girmeyi istiyordum. Koşarak odaya daldım resmen kapı önünde kendimi yavaşlatıp kapıyı yavaşça açtım. Amcam beni görünce göz yaşları içinde kollarını bana açıp ağlamaya başladı. Ben de kendimi tutamayıp ağlamaya başlamıştım. Koşarak sarıldım. Sarılıp ağlarken Patron'un sözü aklıma geldi "...Ağlamalarınız mutluluktan olsun..." hemen kendimi toparlamaya çalıştım. Şuan hüzünlendiğim için ağlıyordum ama zaten ben dramadır hüzündür ağlamaklı şeyleri seven biri değilim. Hemen amcamdan ayrılıp göz yaşlarımı sildim tebessüm ile amcamın yanına oturup sohbet etmeye başladık. Şükür şu halimize...
_________________
DEVAM EDECEK...
Oy ve yorum atmayı unutmayın<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi KAN
Ciencia Ficción-Peki bu neden bana takılı? Neden? Robot muyum ki ben? Ben bir İNSANIM. İnsanım kelimesini bastırarak söylemiştim. Onlar insan değil miydiler acaba? İnsan kılığında bir uzaylı falan olmasın? (İç ses) - Senin dilini bilen bir uzaylı(!) Ben içimde so...