Selam bebeklerim!
Nasılsınız?
Umarım süpersinizdir!
Sizi seviyorum.
İyi okumalar, bol yorumlar.
Kerem Aktürkoğlu
Ceylan, gerçekten bu gece çok güzel gözüküyordu. Elbise ona baya bir yakışmıştı.
Zaten oldukça güzel bir kızdı, minyon çıtı pıtı gözükürken, agresif halleri çok tatlıydı.
Suratı, oldukça güzel ve sevimliydi. Yüz hatları hem keskindi, hem de yanakları pofuduk gözüküyordu. Ayrı bir hava katıyordu ona ve minik burnuyla, dolgun dudaklarıyla da tamamlanıyordu.
Rabbim yaratıyordu sonuçta, güzelliğini sorgulamak bana düşmezdi ki.
Güzel kızdı...
Güzel kızımdı..
Güzel kızım olur muydu?
Sürekli atışsak da, hoşuma gidiyordu artık onunla konuşmak. O gün Ceylan'ı maç günü ilk defa gördüğümü sanmıştım, fakat İnstagram'ını biraz stalkladığımda, neredeyse tüm Milli takım maçlarına geldiğini gördüm.
Hafızamı da biraz zorladığımda, sürekli Mert Hakan'ın yanında gördüğümü hatırladım. Ama tabii tanışmıyorduk o zamanlar, ne tanıyordum ne de alakamız vardı.
Şimdi ise aşağı yukarı iki hafta olmuştu tanışalı, daha doğrusu kavga edeli. O gün ona aşırı ayar olmuştum, fakat sonradan sadece atışmaya ve birbirimizle uğraşmaya dönmüştü. En azından benim için öyleydi.
İki hafta önce, kurulduğu kıza içten içe yükselince nasılda yarrağıma benziyordu insan.
İyi ki kavga etmişiz o gün diyorum günlerdir kendi kendime.
Bence şimdi gayet iyi sayılırdık, en azından monoton değildik. Sürekli atışıyorduk ve dahası Sema sayesinde sürekli bir araya geliyorduk.
Onu ilk defa elbiseyle görmüştüm, bugün. Tarzı daha çok oversize tarzdaydı ve daha önce etek, elbise benzeri bir kıyafetle de hiç görmemiştim. İşte tam da bu yüzden afallamıştım, ama güzelliği de etkendi elbette.
Parlıyordu bu gece.
Gözlerimi alamamıştım, tam karşımdayken.
Yirmi dakika kadar önce, ona beynimden akan kelimeleri gelişi güzel fırlatmıştım resmen, bir tık utanç vericiydi, rezil olmuştum, ama daha bunu düşünemeden abisi gelip aramıza girmiş ve omuzumu sıkarak resmen, kardeşimden uzak dur, sinyali vermişti gözlerimin içine baka baka.
Mert abi oldukça korkutucu biriydi arkadaşlar, emin olabilirsiniz.
Fakat Mert abi, ben senin kardeşinden nasıl uzak duracağım? Onu da söylesen keşke. Çünkü, kıza yazmadan duramıyor gibiyim son günlerde. Sürekli görmek istiyorum, Sema'ya gelirken onu da getirip getiremeyeceğini soruyorum.
Yunus, elbette Sema'yı tembihlediği için bu ilgini söylemiyordu Ceylan'a. Bilmemesi şimdilik belki de daha iyiydi.
Şimdi Barış, İcardi ve ben bir masada oturmuş bir şeyler içiyorduk. Onlar alkol alıyorlardı gerçi, bense alkolsüz kokteylimi yudumluyordum.
Etrafa bakındım, gözlerim istemsiz olarak her baktığımda içimin gittiği, kahverengi gözleri ararken kısaca ortamı da taramıştım.
Marcao ve Muslera abi gülerek sohbet ediyorlardı uzaktaki bir masada.
Sema ve Arda Güler oldukça samimi gözüküyorlardı, yanlarında da Ferdi Kadıoğlu, adının Ceren olduğunu bildiğim kızla konuşuyordu.
Bizim sağ çaprazımızda da Lorin'le Berkan vardı. Berkan, Lorin'den baya bir hoşlanıyordu. Yatıp kalkıp Lorin'den bahsediyordu. Onu ilk defa böyle görüyordum zaten.
