3.5

213 9 50
                                    

Selamlar.
Umarım iyisinizdir.
Ben okulun gazabına uğruyorum, ama yine de iyiyim çok şükür.
Hadi, iyi okumalar bol yorumlar.

***

'Yine ve yine Altay'ın aklının almadığı bir ortamdalardı. Nasıl oluyordu da, ezeli rakibim dediği insanlarla bir arada oturup eğlenebiliyorlardı, anlamıyordu Altay. Dahası bu birlikteliğe köprü sağlayan kişilerden biri de Ceylan olunca, bazen aklını kaçıracak gibi oluyordu, fakat kıza söz vermişti, herhangi bir sorun çıkartmayacaktı.

Deniz geleli iki hafta falan olmuştu. Şimdi hep birlikte dışarıya çıkmışlar, her zamanki mekanı da kapatmışlardı. Herkes kendi kafasınca eğleniyordu, Ceren şöyle birkaç saniyeliğine etrafına baktı ve kıkırdadı.

"Ne oldu yavrum?"

Ferdi'nin sorusuyla sevgilisinin gözlerine baktı. "Baksana, cidden de Lorin'in dediği gibi, ahirette bile bir araya gelmeyecek bir kadro." diyip gülmüştü tekrarda.

"Harbiden doğru diyorsun, ulan şu adamla daha geçen aylarda burun buruna kavga ettim ben."

Ferdi, kafasıyla Apo'yu göstermişti. Ceren kıkırdadı onun bu söylediğine ve sevgilisinin boynuna kollarını dolayıp iyice kendine çekti. Dudaklarını büzerek mızmızlanır şekilde konuştu.

"Ya aşkım hiç sorma, çok fazla shipperınız çıktı. Ben manitamı o donsuz gorile kaptıramam kusura bakmasın kimse."

Ferdi buna kahkahalar atarken bunu duyan iki çift de gülmüşlerdi. Esra ve Yunus, Apoya bakıp sırıttılar. Esra, "Aman sıkı tut, almak istese kolundan çekmesiyle alır kaçırır Ferdiyi." demişti.

"Çok ayıp, demeyin öyle şey üzüyonuz beni."

Ceren alaya alarak söylüyordu elbette bunu, diğer gülen çift ise Arga ve Emre'ydi. Arga, "Bir çıtırdan yakışırlar aslında, Apo Ferdi'yi karısı yapar." diyip tutamadığı kahkahalarını havaya salıvermişti.

Ceren ve Ferdi şaşkınlıkla dudaklarını aralarlarken Arga onların bu ifadesine gülmeye devam etmiş, Emre ise "Lan hoşt, kimse benim biraderimi karısı marısı yapamaz hayırdır?" dedi, sanırım konuşmayı duymuş olucak ki, Apo gülerek "Sorun yok Emrem, ben ikinizi de alırım karım olarak, sadece biraderini değil yani." diyerek uzanıp Emre'nin yanağından makas almıştı.

Barış klasik çocuksu ve fırlama kahkahasını ortama salarak Apo'ya baktı. "İcardi abinin yerine mi bakıyorsun Apo hayırdır." Apoyla bakışıp birbirlerine gülmüşlerdi.

"Deli lan bunlar?"

Ceylan yanındaki Kerem'e bunu söylemişti şimdi de, "Tek deli sence onlar mı, Lorin Berkan ve Arda, Sema dörtlüsüne baksana sen." Bu dörtlü Mert'le Deniz'i gazlayarak en çok kim dikleyecek yarışı yapıyorlardı.

Mert yamuk gülüşüyle, "Zorlama kendini Denizim, ben bu boğaz ve ağızla seni bile içerim." diyip göz kırpmış, Deniz onun bu söylediğine şaşkınlıkla bakarken, Mert bir shot daha atmıştı.

"Abimi de bozdular, benim abim içmezdi lan."

Ceylan kollarını göğsünde birleştirerek kaşlarını çattı. "Allah kahretmesin sizi." Barış hafifçe güldü, "Olur öyle arada, takılma çok." dediğinde Ceylan ona da yüzünü buruşturmuştu. Burda olmaktan memnun olmayan yoktu da, ortamda birbirlerinden memnun olmayan kişi çok fazlaydı. Ama çok gariptir ki bu kişilerin arasında Mert Hakan yoktu, çünkü Deniz geldi geleli sanki millete olan nefreti bağlanmıştı.

Hala sinirliydi ama çocukları hafif hafif kabul ediyordu sanki. Kimse inkar edemezdi ki bu Deniz etkisiydi ve buna en çok sevinen kişi ise Kerem'di. Çünkü o bile fark etmişti Mert'in artık kendisini sallamadığını. Ceylan telefonuna gelen Utku'nun mesajıyla, bir süre oyalandı telefonuyla. Kerem ise kiminle konuştuğunu merak etmeye başladı. Bunu fark eden Ceylan elinde olmadan gülerken telefonunu cebine koydu.

Kumralım, Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now