Selamlar, umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar, bol yorumlar.
Kactım ben.
***
Ceylan Yandaş
Hep birlikte sohbet ede ede yemeklerimizi yemiş ve oldukça eğlenmiştik. Ara ara bizimkiler yine imalarda bulunmuş, sonra ise benim terslemelerimle karşı karşıya kalmışlardı. Ben tersleyince de Kerem biraz bozulmuştu ama napsaydım yani sürekli ima yapmalarına izin mi verseydim.
Allah Allah?
Şimdi restoranttan çıkıyorduk, mağazaları dolaşıp alışveriş yapıcaktık. Yani kızlar öyle istemişti, erkekler de onlara uymuşlardı elbette. Çünkü hanımcı pezevenkler. Bu arada tabi hanımcı olucaklar, yiyosa olmasınlar.
Benim karılarım değerlidir.
Konumuza gelecek olursak, şimdi alışveriş merkezinin içinde dolaşıyorduk. Kerem'le ben ellerimizde kasklarımızla yanlarında yürüyorduk. Onlar sarmaş dolaş takılıyorlardı, bizse öyle etrafa bakınıyor ara ara kendi aramızda konuşuyorduk.
Allah'ın emri olarak da, çocukların hayranları gelip onlarla fotoğraf çekiliyorlardı. Hatta kızlarla da çekilmek istiyorlardı. Çok komiklerdi, gençlerden Kerem'e kalp saçan gözlerle bakıp fotoğraf çekilmeye gelenler de olmuştu. İlginç ama bu beni yalnızca güldürmekle kalmıştı. Küçüklerdi sonuçta. Muhtemelen topçu aşkları falandı Kerem.
Herkesin bir topçu aşkı vardır. Mesela benimki de Kerem'di.
İronik.
İçten içe düşündüklerime kahkahalar atarken, yanda onların fotoğraf çekilmelerini bekliyordum. Elimdeki kaskla etrafıma bakınırken, en son Kerem'le fotoğraf çekilen kız bana döndü.
"Ceylan abla, ikinizle de çekilebilir miyim?"
Kaşlarım hafifçe havalandı, şaşırdığım için başta bir şey diyemesem de sonradan güldüm ve başımı salladım. Kerem de hafif gülümseyerek bakıyordu bana, gülümsemem genişledi.
"Olur tabi canım."
Kız Kerem'le benim arama geçti, arkadaşına vermişti telefonu. Bizimkiler de bizi kıkırdayarak ve sırıtarak izliyorlardı. Birkaç fotoğraf çekildikten sonra kız ikimize de dönerek kocaman gülümsedi.
"Çok teşekkür ederim Kerem abi, Ceylan abla."
"Ne demek abicim."
"Rica ederiz fıstık."
Kız gözüme o kadar tatlı gelmişti ki, içim hemencecik kaynamıştı. O bizim bu söylediklerimize daha da mutlu olurken, utanır gibi oldu, fakat ben daha nedenini anlayamadan dudaklarını araladı ve benim de utanmama sebep oldu.
"O kadar yakışıyorsunuz ki, bayılıyorum ikinize."
Bir anda söyleyiverdi bunu. Ben şokla öylece kalırken, Kerem de şok olmuşa benziyordu. Bir bana bir kıza baktı, ardından, biraz gülümseyerek başını salladı. "Abicim hadi, Ceylan ablanı bu tarz şeylerle rahatsız etmeyelim olur mu?" dediğinde kızın yüzünün düşeceğini sansam da, sanki 'sevgili' olduğumuzu söylemiş gibi bir ışıltı oluştu kızın gözlerinde.
"Tamam Kerem abi, kusura bakma Ceylan abla. Kendinize iyi bakın!"
Tüm neşesiyle söylemişti bunu, ikimiz de ona gülümseyip karşılık verip, el sallamayı da ihmal etmedik. Onlar bizden uzaklaşırken, hala kızın söylediği kafamda dolanıyordu. İlk defa bizin kızlar harici birinden yüzüme karşı bu söylendiği için biraz şaşkındım, biraz da utanmış hissediyordum, Kerem'in yanında söylendiği için. Bizimkilere baktığımda Lorin ve Berkan'ın kocaman sırıttığını gördüm. "Shipperınızla fotoğraf çekilmek mi, süper aktivite Kero." dedi Lorin gülerek. Berkan, "Yeter ulan, herkes sizi mi bekleyecek?" diyerek yapmacık bir atarlanmayla konuştuğunda, "Hasbinallah." çektim ve başımı sağa sola sallayarak yolu elimle gösterdim.
