2.6

308 21 250
                                    

Selam güzellerim.
Nasılsınız, napıyorsunuz?
Umarım iyisinizdir.
Sizi çok seviyorum, güzel günler!
İyi okumalar, bol yorumlar.

***

Ceylan Yandaş

|bir hafta sonra|

Bugün yine Fenerbahçe-Galatasaray derbisi vardı. Bu sefer biz deplasmandaydık. Ceren, Arga ve ben abimlerle Fenerbahçe otobüsüyle gelmiştik. O kadar eğlenmiştik ki, zaten ne zaman otobüsle abimlerle gelsem gülmekten bayılacak duruma geliyordum.

Abimin açtırdığı ağır arabeskler, bizimkilerin bu şarkılara eşlik edişi. Ferdi ve Arda'nın arabesk şarkılarla zıtlığı. Özellikle İrfan abiyle abimin tüm içten duygularıyla şarkıları bağıra bağıra söyleyişi falan.

Bir de Alioski'nin sürekli olarak Ferdi'yle uğraşması, Emre'nin de ona eşlik edişi. İnanın ne kadar eğlendiğimizi kelimelerle ifade edemeyebilirim.

Biz de kızlarla onlara eşlik edip, anın eğlencesine bırakıvermiştik kendimizi. Zaten üçümüzün de onlardan hiçbir farkı yoktu.

Hala yanaklarım hafiften ağrıyor diyebilirim.
Fakat normal olarak Sema ve Lorin onlarla tesise gelmişti ve şimdi de onların tarafındaydı. Birazdan nasılsa Sema damlardı buraya. Sema bizimle gelmek istemişti, ama Yunus atar yapmıştı.

"Sen yakında Fenerbahçeli de olursun Sema?" diyerek racona girişmişti, Sema da "Olur mu öyle şey abim. Allah Allah, takımını satan etek giysin!" demişti. Tek sorun o sırada altında siyah, kısa bir etek olmasıydı. Bizim iddialı cümlelerin zortlayış şekli, gerçekten çok özel.

Yeni sezon formaları giymiştik üzerimize kızlarla ve bizim takımla toplu fotoğraf çekilmiştik. Abimle konuşup sohbet ediyorduk, Ferdiyle de Ceren oynaşıp duruyodu. Olan var olmayan var terbiyesizler, link?

Şaka.

Arga da, otobüsün eğlencesini ve yorgunluğunu üzerinden atamamış gibi, Emre'nin solunda oturmuş, Alioski'yle sohbet ediyordu. Arada birbirleriyle dalga geçiyor, Emre'yle birbirlerine yavşıyorlardı.

Emre "Bayadır derbilere gelmiyordun, özlemiş misin heyecanı?" dedi, başımı salladım "Tahmin bile edemezsin, ölüm gibi bir şeymiş derbisizlik!" dedim ses tonumu değiştirerek. Gerçekten özlemiştim, resmen Kerem'den uzak durmak için yıllardır derbi kaçırmayan ben, izlememiştim.

"Ya kızım, ben geldim sen gittin. Bu bana yapılan bir hakarettir, ben senle birlikte hiç derbi izleyemedim ya!" dedi Arga, açıkçası Emre ve Arga çok benziyorlardı. Davranış ve karakter olarak.

Ona gülümsedim ve, "Rahat ol topram, hiçbir şey olmaz. Bundan sonra hep birlikteyiz." dediğimde gülmüştük hep birlikte. Arga'ya ölesiye ısınmıştım, çok sevdiğim kızlarımdan oluvermişti bile.

Altay da "Resmen iki aylık çöküş dönemi yaşadık, Fenerbahçe'nin uğuru yoktu?" dedi gözlerini büyütüp, ardından gülerek. Abim, "Hadi ordan, konmayın uğurumun üzerine. Güzel kızım sadece benim uğurum, ayrıca Ceylan'ımın yokluğuna sayamazsınız beceriksizliğinizi?" diyip yanağımdan öptü.

Ben de ona sarıldım, sohbet akarken gülerek "Milli takım maçı üstü, Berkan'larla Apo'larla derbi nasıl hissettiriyor?" Ferdi omuz silkti, "Nasıl hissettircek, valla normal" dedi, İsmail "Sen bir de bize sor, burda gelip adamlarla tabiri caizse sik- tövbe tövbe, kapışıyoruz. Milli maçta sarılıyoruz, benim devreler ara ara yanıyor." dedi.

Onun kurduğu cümleyle kahkaha atmıştık. "Neler yaşamışsın be Gülben" Ceren'in İsmail'le dalga geçmesiyle sırıttım. Abim, "Ferdi, gözümün önünde kardeşimle cilveleşmezsen sevinirim kardeşim." dedi sinirle Ferdi'ye bakarak.

Kumralım, Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now