9

73 6 0
                                    

Naber?

Iyi okumalar.

☆☆☆

Taehyung, okulun çıkışında Jeongguk'u bekliyordu, bu iş bugün bitecek diye geçirdi içinden ilk başta önemsememişti ama olaylar çok tuhaf ve farklı gelişmiş Jeongguk ile ruh eşi olduklarını öğrenmişti.

Bugün barda ki olayın gerçek yüzünü anlatacaktı, kanıtları ile beraber.

"Nerde kaldı bu çocuk ya? kaç saat de çıkıyor."

Bu sırada Jimin ve Yeon ile okul kapısından çıkan Jeongguk'u görmüş ve o tarafa doğru dönmüştü ona doğru yaklaşmasını bekliyordu, hâlâ fark etmemişti genç oğlan kapıda gergin bir şekilde onu bekleyen Taehyung'u.

"Eee şimdi ne yapacağız okul da bitti daha çok var havanın kararmasına. Birşeyler mi yapsak?"

Yaklaştıkça konuşmalarını duyan Taehyung, tam Jeongguk cevap verecekken araya girmiş ve " Planınızı yapmadan önce Jeongguk'u benim almam gerek konuşmamız gereken bir konu var." Jeongguk konuşması tanıdık ses ile bölümünde irkilmiş daha sonra ise kafasını sesin geldiği yöne çevirmişti. Sürgülü, kısa okulun giriş kapısına yaslanmış bir şekilde onlara bakan Taehyung'u görünce şaşkınlık ile gözlerini kocaman açmış, daha sonra kaşlarını çatmıştı ne işi var bunun burda dercesine.

"Ne konuşacaksın ki? Birşey söylemedin daha önce, haber verseydin keşke." Jeongguk konuşmuş ve diğerleri ile beraber kapıdan çıkıp Taehyung'un karşısına geçmişti.

"Evet haber vermedim çünkü kabul etmeyeceğini biliyorum, ayrıca acele ile karar verdim planlı birşey değil. Neyse geliyor musun?" Tae sorusuna cevap beklerken kardeşi ile göz göze gelmişti, Jimin sorgular şekilde bakıyordu Tae'den beklemiyordu böyle birşey şaşırmıştı o da. Daha sonra haz etmediği Yeon kişisine bakmış ve geri karşısındaki ona bakan Jeongguk'a bakışlarını çevirmişti.

"Cevap vermeyecek misin?"

"Ah... Şey... Ben, şaşırdım sadece. Olur, olur konuşalım gelirim." Taehyung aldığı cevap ile rahatlamış ve Jeongguk'a yol verip arkasından ilerlemişti.

İkili yan yana yürümeye devam ederken Jeongguk nereye gittiklerini bilmediği için sormak istemişti. "Imm... Tae nereye gidiyoruz? hâlâ konuşmaya da başlamadın."

Kendi isminin kısaltmasını, iki güzel dudakdan duymak çok güzeldi ve dudakları kadar güzel olan o mayıştırıcı sesinden de duyamak bir o kadar sessizdi. Taehyung kendine gelip "İleri de bir park var oraya oturalım sesiz, sakin bir yer. Orda anlatacağım." Gguk kafasını sallamış ve tekrar yola dönmüştü. Bu sırada sırtındaki çanta iyice ağırlaşmış ve omuzlarını acıtmaya başlamıştı, Jeongguk iki de bir çantayı düzeltmesi ve omuzlarını ovması Taehyung'un dikkatini çekmişti. Kendisinde çanta yoktu, bugün tek dersi vardı ve o da bilişim dersiydi pek metaryale gerek yoktu kampüsün bilgisayar odasında yapmışlardı dersi.

Taehyung daha fazla dayanamamış ve çantayı almıştı bir çırpıda. Jeongguk şaşırmış ve kafasını yan tarafındaki sanki az önce çantayı alan o değilmiş gibi yola bakıyor ve sanki hiç birşey olmamış gibi davranan oğlana bakıyordu.

"Gerek yoktu ama Teşekkürler, eğer ağır gelirse verebilirsin geri." Taehyung kafasını sallamış ve yola dönmüşlerdi tekrar. Kısa bir süre sonra Taehyung'un bahsettiği parka gelmişler ve biraz içeride olan bir kamelya bulup oturmuşlardı, hava çok sıcaktı gölgede oturmaları daha iyidi. Taehyung, Jeongguk'un yanına oturmuş ama biraz mesafe vardı aralarında Taehyung Jeongkook'un rahatsız olmasını istemiyordu, normalde umursamazdı ama zaten anlatacağı konu hassasdı o yüzden biraz daha dikkatli olmaya çalışıyordu.

Love | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin