16

56 5 2
                                    

Naber?

İyi okumalar.

☆☆☆

Yazardan

Taehyung, Hejae'nin evine gelmişti. Montunu çıkarıp portmantoya aşmıştı, havalar soğumaya başlamıştı, gün geçtikçe daha da soğuyordu. İki sevgili salona geçip televizyonun karşısındaki koltuğa yan yana oturdular, Hejae doğrudan Taehyung'un göğsüne yatmıştı kollarını Hejae'ye saran Taehyung ise kurdu ile savaşıyordu.

Kurdu, son zamanlarda Taehyung'u daha fazla sıkıştırıyordu. Her Hejae'yle buluştuğunda veya temas ettiğinde kurdu uluyor, Taehyung'u rahatsız ediyordu. Kurt eşini istiyordu ama kurt ne zaman eşini istese Taehyung Hejae'nin yanına geliyordu. Bu yaptığı kendini kandırmaktan başka bir şey değildi belki, ama bunu kabullenmiyor burnunun dikine gitmeye devam ediyordu, artık kurdunun patlama noktasına geldiğinden habersiz.

"Hayatım ne zamana kadar böyle devam edeceğiz? çözüm yolu buldun mu? En son eş bağını kopartmanın yolunu arıyorum demiştin." Hejae, sorusunu yöneltti ve yüz yüze geldikleri bir konumda oturdu.

Çok merak ettiğinden değildi ama Taehyung onu seviyordu, Hejae ise sadece beğeniyordu Taehyung'u. Hejae seremoni gününden önceye kadar umudu vardı, Taehyung'un ruheşi çıkabilme ihtimaline karşın, ama çıkmamıştı. Öncesinde evet, seviyordu ama şu an o sevgi yoktu. Taehyung'un ruheşi olduğunu öğrendikten sonra beğeniden başka bir şey kalmamıştı içinde. Hejae de biliyordu aslında, tüm bu olayların sonunda kendisinin başkasıyla eş çıkıp gideceğini ve Taehyung'un da Jeongguk'a döneceğini. Ama Taehyung kendini öyle bir kandırmış ve kendi yalanlarına öyle inandırmıştı ki Hejae bir şey diyemiyordu, işe yaramayacağını bildiği için, "Git, o senin eşin. Sana olan duygularım sadece beğeniden ibaret. Bu işin sonunda yan yana olamayacağız," diyemiyordu.

"Çok fazla işle uğraşıyorum, o yüzden ona pek vakit ayıramadım. İşlerimi bitirip ona da bakacağım, hepsini aynı anda yürütebileceğimi sanmıyorum. Kraliyet işleri, okul, magazin derken vakit kalmıyor araştırma yapmama ama sen merak etme, halledeceğim. Seneye kadar bulup ayırmış olurum, hem kim bilir, belki ikimizin düğünü olur."

Taehyung çok hayalperest biriydi, hem çocukken hem şimdi de hayal kurmayı seven, uçuk kaçık şeylere hayranlık duyan biriydi. O da biliyordu olacakları ama dediğimiz gibi, kendini bir yalana bir hayale inandırmıştı. Çok büyük bir yıkıma uğrayacaktı.

"Bir film izleyelim mi?" Soruyu Taehyung sormuştu.

"Olur."

İkisi açtıkları filmi izlerken dışarıda hemen kaldırımın kenarında olan Hejae'nin oturduğu evi içine alan, bahçe duvarının iç ve en karanlık köşesinde onları camdan izleyen kişiden habersizlerdi.

Film bitmiş ve bir az bir şeyler yiyip yatak odasına geçmişlerdi yatak odası da bahçe kısmına bakıyordu saklanan kişi duvar dibinden giderek öbür köşeye geçmişti simsiyah giyindiği için belli olmuyordu harketeleri, bahçeyi aydınlatan sokak lambası bahçenin diğer tarafındaydı ona uzak kalıyordu, zifiri karanlıktı bakan kişi dikkatli bakmadığı sürece görmeyecekdi.

Tae ve Hejae yatak odasına geçer geçmez ortamın havası değişmişti, öpüşmeye başlamışlar ve üstlerini çıkarıyorlardı. Saklanan kişi hemen elinde ki telefon ile fotoğraflarını çekiyordu.

Taehyung, Hejae'nin tüm üstünü çıkardı, ardından kendi üstünü de çıkarıp çekmecede bulunan afrodizyak etkili olan küçük şişeyi alıp burnundan iki kere kokladı. Ruh eşini öğrendikten beri, bu olmadan ilişkiye giremiyorlardı. Taenin kurdu, tüm hormonlarını en sıfıra indiriyor ve penisinin kalkmasını engelliyordu. Bu minik şişenin içindeki sıvı ile biraz da olsa sertleştirebiliyordu, bu durum canını sıkıyordu ve erkeklik gururunu kırıyordu, sevdiği kadının karşısında.

Onlar o gece birbirlerine dokunurken, duvar kenarındaki kişi video ve fotoğraf çekmeye devam etmişti tüm gece boyunca.

°°°

Sabah olmuş, Hejae uyanmış ve kahvaltı hazırlıyordu. Taehyung'u uyandırmaya gitmiş, kahvaltıyı beraber yapmak için.

Taehyung kalkmış, saate bakmış ve telaşlanarak üstünü giymişti.

"Kahretsin, geç kaldım. Bugün diğer ülkelerin yöneticileri ile toplantı vardı, babam geç kalmamamı söylemişti. Önemliydi, neden erken uyandırmadın ki Hejae?"

"Nerden bileyim ben, söyleseydin ya. Ayrıca, dün ben de çok yoruldum, uyumuşum. Ne yapabilirim?"

"Her zaman erken kalkarsın. Neyse, çıkıyorum ben."

Evden çıkmış ve saraya doğru yol almıştı Taehyung.

°°°

Ajansın kapısından içeri giren adam çok mutluydu, elindeki haberler onu mevki bile atlatırdı, bir an önce CEO ile görüşmeliydi. Meslektaşlarına selam vererek ilerledi, asansöre bindi ve en üst kata çıktı.

Asansör kata gelip inip karşıdaki sekretere doğru gitti.

"Bayan Suzy, Dong Yeob Bey müsait mi? Onunla önemli bir konu konuşmam gerek."

"Tabii, Shin Bae Bey. Sorup geliyorum."

Sekreter kalktı ve CEO'nun odasına girip bir dakika sonra çıktı. "Ufak bir telefon görüşmesi yapıyor ve misafiri var bittikden sonra girebilirsiniz."

Shin Bae kafasını salladı ve danışmanın orada beklemeye başladı. 10-15 dakika sonra CEO'nun kapısı açıldı, içeriden iki beden çıktı; biri Dong Yeob, diğeri de Kim Taehyung'du. Yeob ezilip büzülüyordu, sanırım yine bir olay olmuştu, Taehyung Hazretleri hesap sormaya gelmişti.

Shin Bae, Taehyung'un yanından geçince eğilmiş ve asansöre binmesini beklemiş, ardından doğrulmuştu. Yeob kafasıyla gelmesini söylemiş, Shin Bae de arkasından ilerlemişti.

"Evet, Bae, ne söyleyeceksin umarım önemli ve güzel bir şeydir çünkü Taehyung az önce bayağı sinirimi bozdu." Koltuğuna oturmuş ve Bae'yi de masanın önündeki sandalyeye oturması için işaret etmişti. Shin Bae yerine oturmuş, Yeob'a dönüp konuşmaya başlamıştı.

"Bay Yeob, direkt konuya gireceğim. Dün rastladığım bir olayı kameraya aldım. Olayın baş kahramanları ise veliaht prens Taehyung ve geçici eşi Hejae. Videoları size vereyim, siz izlerken ben anlatmaya devam edeyim." Shin Bae, bu sabah kameradan flaş belleğe indirdiği görüntüleri karşısındaki adama uzattı, Yeob ise alıp direk takarak izlemeye başlamıştı. Bae'ye yaptığı 'devam et' işareti ile konuya başlamıştı.

"Dün saat beş civarlarında Taehyung Hejae'nin evine girdi. İlk başta şaşırdım çünkü Taehyung ve müstakbel eşi Jeongguk'un nişanı olduğu zaman verdikleri röportaj konuşması geldi aklıma, ilk başta fazla önemsemeyecektim, ama kapıyı çalıp birbirlerini öptükleri zaman şaşırdım ve hemen kamerayı çıkarıp fotoğraflarını çektim. Hava kararan kadar herhangi bir hareketlilik olmadı, film izlediler, ben de saklandığım yerden fotoğraflarını çektmeye devam ettim. Sekiz gibi bir şeyler yedikten sonra yatak odasına geçtiler, hava karardığı için ben görünmeden bahçeye geçtim, bahçeden hem yatak odası hem oturma odası görünüyordu. Bulunduğum tarafa sokak lambasının ışığı vurmuyordu, gördüklerini sanmıyorum, sabaha kadar devam ettiler, nerdeyse ben de ayrıldım oradan ve eve gittim. Bunları flaşa aktarıp buraya geldim. İşimize yarayacağını düşünüyorum, çok büyük bir olay yaratacak, prens Taehyung daha evlenmeden eşini aldatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?"

Yeob video fotoğraflara bakmış, ardından arkasına yaslanmıştı, yüzünde çok tuhaf bir gülümseme vardı ve fotoğraflara bakıyordu, daha doğrusu Taehyung'a 'elime düştün' der gibi gülümseyerek bakıyordu, sinsi bir gülümseme.

"Şu anlık bir şey yapmayacağız, zamanı geldiğinde patlatacağız bu güzelliği. Ayrıca bunun karşılığını da fazlasıyla alacaksın, çok güzel bir haber getirdin bana."

"Anladım efendim, sizde mi dursun görüntüler yoksa benden saklamamı ister misiniz?"

"Bunu al ve çok iyi şekilde sakla, kimsenin haberi olmayacak, ikimizden başka. Tamam mı? Ne arkadaşın ne ajansdan başka biri, ikimizden başka biri bilirse, başkasının eline geçerse biteriz. Anladın mı, Shin Bae?"

Shin Bae kafasını salladı ve flaş belleği alıp çıktı.



Devam edecek...

•Tatiana•

Love | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin