"Bu kural iblislerin kralı kibutsuji muzan tarafından oluşturulmuştur. Eğer bir insan ve bir iblis öpüşürse dünyanın sonu geleceğine inanılır."
"Gerçekten mi anne? İblisler gerçek mi?" Diye sordu küçük kız. Biricik annesinden dinlediği masal, onu epey ürkütmüştü. "Hayır canım. Sadece efsanelerden ibaret. Hadi uyu." Demişti küçük kızın annesi.
Annesi, gülümseyerek yataktan kalkıp shinobuya doğru eğilerek alnına bir öpücük kondurdu. (Shinobunun annesini kie olarak hayal edebilirsiniz)
Shinobu uyumaya çalışırken annesinin anlattığı masal yüzünden uyuyamıyordu. İblisler hakkında herşeyi öğrenmek istiyordu. Annesi ona uyumadığı için kızacağı için yanına gitmeyecekti.
Aklına ablasının yanına gitmeye karar verdi. O mutlaka iblisler hakkında birşeyler biliyordur. Küçük kız yorganını çekti ve yatağından kalkıp kapısını açtı.
Ablasının odasına doğru ilerledi küçük kız. Adımlarında ses çıkarmamak için özen gösteriyordu. Ardından ablasının odasına girdi.
"Abla.. abla..! Uyansana!" Dedi shinobu. Ablası kanae uykulu gözlerle shinobuya baktı. "Sorun ne shinobu? Ne oldu yine?"
"Şey.. iblisleri biliyormusun? Onlar gerçek mi?" Diye sordu shinobu. "İblisler gerçek değiller shinobu.. hadi uyu! Annem kızacak." Dedi kanae.
Shinobu yüzünde memnuniyetsiz bir ifadeyle odasından çıkıp kendi odasına doğru ilerledi.
Yıllar sonra
Ve son olarakta.. bu çiçekler! Bu çiçekler çok güzel kokuyor.. tam annem ve babama layık diye annesi ve babasının mezarına gülümsedi.
Kanae: shinobu neredesin? Hadi! Kahvaltı edeceğiz.
Shinobu: tamam nee san annemizin mezarındayım birazdan gelirim.
Kanae: çabuk ol kanao ile seni bekliyoruz.Telefonumu cebime atıp yola koyuldum..
***
"Sonunda gelebildin shinobu! Kanao açlıktan ölüyordu resmen." Diye gülümsedi ablam. "Abla! Sen mi geldin? Ablamın bize anlatması gerekenler varmış." Diye yanıma geldi kanao.
Üçümüzde sofraya doğru adımlar atıp yerlerimize oturduk. "Ne anlatacaksın abla?" Diye sordum ablama bakarak.
"İblis efsanesini hepimiz biliyoruz değil mi?" Dedi ablam. O an kafam dınk etti. Çatalı masaya düşürdüm. Yaklaşık 6 yaşındayken yaşadığım bir anım gözümün önünden geçti.
Annem bana iblisler hakkında masal okumuştu. Bir iblis ve bir insan öpüşürse dünyanın sonu gelir.. iblislerin efendisi muzan kibutsujidir. İblisler güneşe çıkarsa yanar.. iblisler insan yer..
O gün ablama sormuştum.. ablam uykusundan geçiştirmişti. Ama o da iblisler hakkında birşey biliyordu o zaman değil miydi? Peki iblisler ne alakaydı? Onlar gerçek miydi? Yoksa ablam bir iblis miydi?
"Abla abla iyi misin?!"
"Shinobu!""İyiyim iyiyim. Aklıma bir anım geldi. Tamam bem biliyorum. Sorun ne?" Dedim. "Duymuştum ama çok araştırmadım." Dedi kanao.
"Onlar sanırım gerçek." Dedi ablam. Yüzü ilk defa bu kadar ciddiydi. Onu hiç bu kadar ciddi görmemiştim. Onun kibar nazik sevimli tatlı ve güler yüzlü bir Yüzü vardı.
"N-neden?" Diye sordum. Şok olmuştum.
"Ben dün gece siz yattıktan sonra acıktığım için markete gittim. Sonra markete varmadan kendimi hiç bilmediğim bir yerde buldum. Renkli gözlü, ten rengi saçlı biri bana gülümseyerek bakıyordu. Hareket etmeye çalıştım ama ellerim ve bacaklarım bağlıydı. Çok korkmuştum ve je yapacağımı bilememiştim. Etrafı incelediğimde yarısı olmayan cesetler ve kana bulanmış cesetler vardı. Bu bir iblis miydi diye düşündüm. Ağlamaya başladım ve o bana hiç canın yanmayacak sadece biraz uslu durman gerek dedi sonra çırpınmaya başladım ardından beyaz saçlı bir genç geldi elinde bir katana vardı onuda bir iblis sandım ama o iblisi oyalayıp ellerimi çözdü ve beni buraya bıraktı.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin yasağı •giyushino•
Fanfiction"nerden bileyim doğruyu söylediğini?" "Yaşıyorsun."