Kanao'nun korkudan terlediğini görebiliyordum. Bem ise tepkisiz kalmıştım. "Abla s-sen rüya ile gerçeği karıştıran birisin.. ya rüyaysa?" Dedi kanao.
"Hayır.. çok gerçekçiydi.. kendimi cimcikledim bile!" Dedi ablam bizi ikna etmeye çalışırmışcasına konuşuyordu. "Abla.. gerçek mi? Ya iblis değilse? Ya bir organ mafyasıysa?" Diye sordum.
"Aoi'yi çağıralım mı? Zaten bugün gelecekti. O iblislerle ilgileniyor.." dedi kanao. Mantıklı bir fikirdi ama aklımda daha iyi bir fikir vardı..
"Ben bugün şehirdeki tüm iblislerle uğraşanları araştırayım.. adlarını not alayım.. sonrasında size getirim. Nasıl?" Dedim.
"Bence olur."
"Bencede"
Giyinip telefonumu olmayan cebime attım. (Hani iblis avcıları bi forma üstüne kimono giyiyo ya bazıları bunlar kanae shimobu ve kanaonun kimono giymemiş halleri)
Aklımda güzel bir fikir vardı. İlk kütüphaneye gidip efsaneler bölümünden iblis kitapları okuyacaktı- ha? Gelmişim bile! Kütüphane oldukça kalabalıktı.
Kalabalık yerleri sevmediğim için özel alana oturacaktım. Efsaneler bölümünden bir iblis kitabı bulup aldım ve özel alana doğru yöneldim.
Bir masa bulmuştum tam sandalyeye oturacakken sandalyenin olmadığını hissettim. Ha? Ne oluyordu? Refleks olarak hemen masaya tutunup kalktım.
Arkama döndüğümde yeşil saçlı mor gözlü kızgın bir adam bana bakıyordu. "Hemen o kitabı bana verin! Tamayo hanımım o kitabı istiyor!"
Neyin nesiydi bu adam? Tamayo da kimmiş? Kitabı ilk ben aldım! "Yushiro bırak kızı! Bizde başka bir kütüphaneye gideriz." Dedi sakin,temiz yüzlü,kırmızı gözlü,kahverengi saçlı ve mor kimonolu zarif kadın.
"Ama hiçbir yerde olmuyor!" Dedi adının Yushiro olduğunu bildiğim adam.
"Sen.. asi genç kız.. iblisleri mi araştırıyorsun?" Dedi kadın bana yönelerek. Ne olduğuna anlam vermemiştim. "Evet ama ben iblislerle ilgilenenleri araştırıyo-" diyecekken yushiro sözümü kesti.
"O zaman tamayo hanımımın izniyle bize gel!"
Yaklaşık 5-10 dakikadır eve doğru yürüyorduk. Eve vardığımızda tamayo san beni bir yere götürdü.
Ona hikayemi anlattım.
Olm bölüyorum meraktan canınız çıksın neyse manga okuduğum için daha çok şey öğrendim daha çok konu var aklımda
"İblisler gerçek shinobu san.. bir efsaneden ibaret değiller." Dedi Tamayo-san. Çok şaşkındım. İblisler gerçek miydi? Ablamın gördüğü şey peki? O da mı iblis?
Hem Tamayo-san fazla güzeldi tam bir iblisi anımsatıyordu. "O zaman.. iblislerle kimler uğraşıyor?" Diye sordum. "Iblis avcıları ve hashiralar." Dedi tamayo san
"Iblis avcıları en alt rütbe. Üst ve alt kademe iblisleri öldürmekte zorlanırlar. Hashiralar ise en üst rütbe. Alt kademeleri kolaylıkla öldürebilirler ancak üst kademede zorlanabilirler."
O zaman iblis avcıları ve hashiralar neden hiç tanınmıyordu? "Peki neden hiç tanınmıyorlar?" Diye sordum. "Çünkü tanınırlarsa iblislerin saldırma ihtimali yüksektir. İblis avcılarını bilen bilir zaten."
"Sizi ablam ve kardeşimle tanıştırmak istiyorum." Dedim. "Tabii. Ablanın hikayesi ilginçmiş. İkisiylede tanışmak isteriz." Dedi Tamayo-san.
"Birşey soracağım. Lanet gerçek mi? Bir iblis ve bir insan öpüşürse dünyanın sonu mu gelir?" Diye sordum. Gerçekten çok merak ediyordum.
"Evet. Bu gerçektir. Bu kuralı iblislerin efendisi muzan, iblisler ve insanlar ilişki kurmasın diye oluşturmuştur." Dedi Tamayo-san.
Gerçekten çok şaşırmıştım. Annemin bana okuduğu o kitabı bulmalıydım. Sonrasında bana kötü şeyler olduğu için okumamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin yasağı •giyushino•
Fanfiction"nerden bileyim doğruyu söylediğini?" "Yaşıyorsun."