Bölüm14 Düello(3); Savaş Vakti!

1.8K 163 6
                                    

*****Rahip

Maskeli kadını gördüğüm de ona gülümsedim ve sonra hemen tekrar odaklandım.

Geleceğini biliyordum ama yanındaki birinci ordu komutanı mıydı? Onunla da mı görüştü? Ne zaman...? Her neyse şimdi önemli olan o değil.

Edwin sırıttı.

-Demek bana şans diliyorsunuz lakin bir rahibin benden iyi kılıç becerileri olduğunu düşünmüyorum.

-Ben rastgele bir rahip değilim dük.

-Hoo. Briella'nın intikamını istesen de ona asla sahip olamayacaks...

Üzerine atıldım ve susmasını sağladım.

-Haha bu yaptığın sence de...

-Çok konuşuyorsun kaybedince bahane kullanma.

Teknik ve güç olarak her türlü üstün benden.

Ama yaralanmalara karşı oldukça dayanıklıyımdır.

Amacım kılıçta bulunan ilaç sayesinde dükü zayıflatmak ve hasar vermek.

Kılıçlar en başta kontrol edildi tabi ama Elina'nın sıradışı ilacı bu kontrolden geçmeyi başardı.

Zehir testinde gümüş ve başka şeyler kullandılar ama gerçekten de bir şey çıkmadı.

Bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum.

İlk hasarı vermem önemli değil önemli olan ölmeden önce onu en az bir kez kesmek.

Sonrasında bir şekilde bir şeyler yaparım.

Dük beni sürekli baskılıyor ve dalga geçiyordu.

-Normal bir rahip değilsiniz ha? Aslında ortalama bir asker gibisiniz sizi işe almama ne dersiniz? Sonuçta kaybedince kilisede kalabileceğinizi sanmıyorum.

Bir de bu boyut var. Ama kaybetmeyeceğim.

Dük hiç bir şekilde ona yaklaşmama izin vermedi. Ne bir kesik attı ne de aldı.

Sanırım hasar vermem için almam gerek.

Kılıcını savurduğun da kendiminkiyle durdurdum ve çıplak elimle kılıcını tuttum.

-Huh ne yapıyorsun?

Elimden kan akmaya başladı ve keskin bir acı hissettim ama yarattığım anlık boşlukla karnına bir kesik atmayı başardım.

O da hemen kılıcıyla geri atıldı ve elimde derin bir yara açıldı. Bense sığ bir kesik atabilmiştim ancak.

Herkes bağırıyordu.

Tsk. Hayvanlar gibi muamele görüyoruz ve tek nedeni bu adam. Onu kesinlikle öldüreceğim.

-Beni bu şekilde yenebileceğini mi düşündün? Haline bak zararlı çıkan sensin.

Kafamı kaldırdım ve gülümsedim.

-Öyle mi dersin?

*****

Başardı!

Ona verdiğim şey vücuduna hızla nüfuz edecektir. Eli derin yaralanmış gibi duruyor.

Ama eğer sadece savunma yaparsa saldırmasa da bile son ayakta kalan o olacaktır.

Aslında kılıcına sürdüğü şey o kadar büyültülecek bir şey değil. Ona verdiğim şey zehir bile sayılmaz.

Onu öldürmeyecek ya da hasta etmeyecek. Sadece yorgun hissedecek demiştim.

Bu yorgun hissettirmekten çok görüşünü kısmak da denebilir.

Edwin hakkında her şeyi biliyorum.

Ben sadece sarı begonvilleri ezdim ve bir tür karışım hazırladım. Zehirli bir etkiye sahip değil.

Elinize sürebilirsiniz. Kanınıza geçse dahi etki etmeyecektir. Ama Edwin için farklı.

Onun bu çiçeklere alerjisi var!

Yaptığım güçlü karışım kanına geçtiği an başı dönmeye başlayacak ve midesi bulanacak. Ah ve bir de tuvalete gitmesi gerekebilir.

Bir kaç saniye sonra Edwin'in yüzündeki gülümsemenin yok olduğunu gördüm.

Demek etkisi başladı bile.

Hahaha şu kırmızı yüze bak!

Bu çiçeklere olan hassasiyetini evliyken farketmiştim.

Bir kaç yeni ilaç denerken bu çiçekleri kullanıyordum ve bağırmak için giren Edwin çiçeklere temas ettiği an etkilendi.

Tabi normalde bu kadar büyük bir alerjik reaksiyon vermezdi bu da benim için eklediğimiz ilave bitkilerle ilgili.

Ama dışardan bakıldığında güzel bir koku olarak düşünürsünüz. Bu nedenle testten geçebildi.

*****Rahip

Bir kaç saniye sonra Edwin'in yüzünün bozulduğunu gördüm.

Şimdiden etki etti mi? İnanılmaz!

Saldırsam bile hala beni yenebilecek güçte bu yüzden savunma yapacağım.

Edwin endişeli görünüyordu sanki bir an önce bitirmek ister gibi.

Daha demin benimle oynuyordu oysa.

-Sen... Doğruyu söyle ne yaptın!?

-Dük beni neyle suçluyorsunuz bir düellodayız sizi kesmek zorundayım.

Tısladı ve sessizce küfretti.

-Hızlıca bitirelim.

Hayır bu iyi değil. Hala beni yenebilir.

Bana doğru geldiğinde koşmaya başladım.

-Ne yaptığını sanıyorsun!?

-Öylece ölmeyi beklemeyeceğim!

-Gel ve bir erkek gibi savaş! Gerçi bunu yapacak cesaretin bile yok değil mi!? Karşımda susmaktan başka çarem yok!

Haha... Onu öldürmek istiyorum. Ölmesi gerek...

Tam saldırmak için döndüğümde iyice solduğunu farkettim. Bir şey için zorlanıyor gibi?

... Çok garip bir duruş tarzı. Beni kandırmaya mı çalışıyor?

Tam ona saldırmak üzereyken Edwin elini kaldırdı.

-Ben yenilgiyi kabul ediyorum.

Huh?

Huuuuh?

Cesaretime laf ederken... Bu günahkar rahip seni öldürecek!

-Edemezsin! Henüz bitmedi!?

-Bir rahibi kesemeheceğimi biliyordum. Tanrının adamına karşı suç işleyemem. Ya tanrının sevgililer elçisini öldürseydim?

İnsanlar fısıldadı.

O bağırarak konuştu.

-Gururunuzu korumak için kabul ettim bu düelloyu lakin size daha fazla zarar veremem! Bu yüzden yenilgiyi kabul ediyorum!

Bu pislik... Bu pislik!!

_________
Yazar:Villainesssss




Ölü Kızı Değişti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin