Bölüm42 Balo(2)

1.2K 132 7
                                    

Briella kızardı ve dudaklarını ısırdı.

-Varis konusu ne kadar doktor olsanız da size danıştığım bir konu değil.

Yani git diyor ama ben bırakır mıyım? Heheh.

-Eh dük endişeli olduğu için yardım etmeye çalışıyordum lakin...

Briella sustu. Vay canına çok kolay kızıyor.

Bir kaç saniye sonra sakinledi ve tekrar konuşmaya başladı.

-Oldukça iyi bir doktorsunuz böyle bir durumda bile beni düşünebilirsiniz.

Sonra bana doğru adım atmaya başladı.

Hadi ama elindekini üzerime döküp yanlışlıkla olmuş gibi yapacaksın değil mi?

Aslında numara yapmanı izlemek isterdim tabi ama üstümü seviyorum ve parti daha uzun yani burada kalmak isterim.

Briella'nın nasıl olduysa bir anda ayağı takıldı ve bana doğru düşmeye başladı. Şu kaderin işine bakın!

Ama neyseki hızlı reflekslerim sayesinde Briella'yı kollarından tuttum ve ayakta kalmasını sağladım.

Bardağı tuttuğu elini de büküp yukarıda tuttuğum için bardak bana doğru değilde kendi kafasından aşağı boşalmaya başladı.

-Aman tanrım düşes iyi misin! Dikkat ediniz az kalsın düşüyordunuz.

-Sen! Ne cüretle!

Patladı sanki.

-Düşüyordunuz ve sizi tuttum. Ah ama elbiseniz biraz kirlendi.

-Kimin suçu!?

Sadece sustum ve ayaklarına doğru baktım.

Sonra tekrar yüzüne bakıp konuşmaya başladım.

-Tabi ki topuklular ve elbiseyle zorlanıyor olmalısınız bir leydi normalde alışmış olurdu ama siz dışarıdan geldiğiniz için pek aşina olmayabilirsiniz.

Etraf aniden sessizleşti. Haha bu çok eğlenceli!

Kısaca onun bir köylüden tek farkının daha güzel giyinmiş olmasının olduğunu söyledim. Büyük bir hakaret.

Beceriksizliğini açıkça yüzüne vurdum.

İnsanlar konuşmaya devam etti. Bu sırada Edwin geldi.

-Doktor burada neler oluyor?

-Düşes düşmek üzereydi ve ona yardım ettim. Yine de üstü biraz kirlendi.

O elbise ne kadar mal oldu acaba.

Bir anda Briella ağlamaya başladı. Neler çeviriyor?

-Briella ne oldu?

-Edwin ben... Senin hediye ettiğin elbiseyi mahvettim eğer sadece doktorun dediklerine bu kadar üzülmeseydim dikkatim dağılıp düşmezdim. Çok üzgünüm.

Özür dilerken bile suçu başkasına atmak? Vay canına oldukça yetenekli. Peh sanırım cidden kardeşiz.

Ama bilirsiniz her zaman bir kardeş daha zeki olur... Mesela ben.

-O sana ne dedi?

-Bu... Varis olmamasının benim suçum olduğunu.

Yani sanırım haklı sayılır ama seçtiği kelimeler biraz sanki yanıltıcı.

Edwin tabi ki benim sözümü beklmeden atıldı.

-Doktor bu ne demek! Ne hakla!?

-Ben böyle bir şey deme...

Ölü Kızı Değişti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin