Bölüm37 Nostalji

1.4K 140 4
                                    

-Nasıl onu öylece kaldırabilirsin!? Bu imkansız.

-İçeri geçelim birisi görecek.

Onu takip ettim.

-Bu yaşlı beden gerçekten de çökmek üzere.

Yanına gittim.

-Gerçekten de efsanelerde ki...

Sözümü kesti.

-Uzun zaman önce olsa da evet. Onu bağlaman gerek.

Huh? Evet doğru.

-Ama bu nasıl mümkün olabilir? O savaşın üzerinden çok geçmedi mi?

-Anlatsam inanır mısın?

Başka bir şansım yok sanırım.

-Bana bir kedi yardım etti.

-Kedi?

-Evet yani ondan başkası olamaz.

Ya doğruları söylüyor ya da saçmalıyor... Ya da ben bu diyaloğu kafamda kuruyorum.

-Bahsetmek gerekirse şimdiki insanların bilmediği çok şey var.
Ama bunlar önemli değil.

Bu gizem de ne...

-Savaş başladığında bu insanların suçu değildi. Çok daha üstün varlıkların arasında geçen bir şeydi.

Ah üstün varlıklar demek.

-Ben de tam olarak bilmiyorum. Hiç bir zaman öğrenemedim onun arkasında ki gerçeği...

-O?

-Önemli değil. Açıklamak gerekirse benim bile bilmediğim bir varlık geldi ve insanları çileden çıkartıp kaçtı.

Neden böyle bir şey yapsın ki? Sadece eğlence arayan yüce bir varlık aynı romanlardaki kötüler gibi.

-Sonuçta savaş çıktı ve insanlar mana kullanabildiği sürece o canavar onları kontrol edecekti. Bizde kimsenin mana kullanamaması için savaştık. Sonuçta şimdi bu kader yasayabilmemi sağlayan onun verdiği ödül.

Vay canına bayağı açık konuşuyor her şeyi anladım.

-Neler düşündüğünü tahmin edebiliyorum ama anlatamam. Ne kadar çok bilirsen o kadar başın ağrıyacak. Bilsen bile şuanki insanların o tarz varlıklara karşı hiç bir şansı yok.

Bayağı içim rahatladı.

-Yakında öleceğim. İntikam almak istediğini biliyorum ve hayata geri döndüğünü. Bu oldukça tanıdık bir hikaye haha...

-Tanıdık?

Hayata dönmek...

-Tanıdık ama daha farklı. Çünkü seni hayata döndüren...

Durdu ve arkasını döndü.

-Sanırım fazla yaşlandım öyle ki artık ben bile bilmiyorum. Onunda hala yaşadığına eminim. Nerede olduğunu bilmesem de.

-Yüce büyücü Cesar'dan mı bahsediyorsunuz?

-Haha ona öyle diyorlardı değil mi?

-Neden ayrıldınız birlikte savaşmadınız mı?

-Biz birlikte savaşan iki dosttan öteydik... Ama çok uzun bir ömüre sahiptik. Fazla dikkat çekici görüşülere sahip olduğumuzdan...

Demek yaşlı bayan bile egoya sahip.

-İnsanlar aynı anda ikimizi görünce  dayanamıyorlardı hahahha.

-Yani çok güzel olduğunuz için mi ayrı yollara gittiniz.

-Bir hayat kurmalıydık. Geçmişten uzak ve göze çarpmadan.

Ah sonra bu arka mahallede yaşamaya başladın.

-Onun nerede olduğunu bilmek isterdim. Ama şimdi onu bulmak imkansız.

-Neye benziyordu belki onu görürsem...

-Bunda şüpheliyim ama muhtemelen yüzü benimkine benziyordur tabi benden oldukça uzundu. yaşlandığında nasıl göründüğünü bilmiyorum.

-Onu bulursam size haber vereceğim.

-Haha bununla ilgilenmene gerek yok. Sen şimdiye odaklan. İçimden bir his kötü şeyler olacağını söylüyor.

Adamı bağlamayı bitirince ayağı kalktım.

-Ah peki şu yüce varlıklar hakkında...

-Yorum yok.

Off...

-Çoktan fazlasıyla meşgulsün elinden bir şey gelmeyecek konularla ilgilenme.

...

-Bir dakika daha deminki güç... Şimdi anlıyorum kimse mana kullanamasa da dünyada siz hala kullanabilirsiniz değil mi?

-Bu doğru.

-Nasıl yapıldığını öğrenmemin bir şansı var mı?

Güldü.

Bana yaklaştı ve göğsümde bir noktayı işaret etti.

-Size manayı kullanmanız için gerekli olan güç aktarılmadı. Bedenin bunu kaldırmayacaktır hayır... En başından hiç bir şey yapamayacaksın.

Elinde tuttuğu kılıcı büyük ve eski bir kutuya koydu.

-O kılıç.

-Ah bu kara kılıç. Bir aile yadigarı. Dokunmamanı tavsiye ederim.

-Sadece daha fazla şey bilmek istiyorum.

-Bu kadar bile anlatmam iyi değil. Sadece birini hatırlattığın için.

İç çektim ve oturdum.

-Her neyse.

Büyük Savaş demek. Ya tekrar böyle bir savaş başlayacak olsaydı o nasıl engellenirdi? Hiç bir fikrim yok.

Peki beni buraya getiren o değişik varlık da neydi?

Bana bu değişik gücü verdi? Bu da büyü sayılmaz mı? Şimdilik susacağım.

-O çocuğa antidotu verdin mi?

Ah bunu tamamen unuttum!

Her şey hallolduğunda sabahın ışıkları ortaya çıkmıştı. Ah ve çalışma saatim geldi.

Uyumak istiyordum!

Evden çıkarken yaşlı kadın konuştu.

-Bir gün bana geldiğin yerden bahset. Orayla ilgili hikayeler duymayalı çok oldu.

Dur o nerden biliyor?

Sormak için arkamı döndüğümde sadece gülümsedi ve gitmem için elini salladı.

Peh garip kadın.

-Nasıl istersen gidiyorum. Ama her hikaye için bilgi alırım.

-Ah bu yaşlı kadını üzüyorsun.

Kapıyı kapattım ve çıktım.

Tek duyduğu kadının küçük mırıltısydı.

-Bir ödül ha...

__________
Yazar:Villainesssss

Ölü Kızı Değişti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin