Karşımda duran iki adamla bakıştık.
-Bunlar onlar değil mi?
-Bir adam ve bir kadın evet bu çirkin makyajı asla unutmam!
Makyaja çirkin mi dedi!? Bu saatler aldı!
-Bizimle gelin. Dük size merhamet göstersin istiyorsanız itaat edin.
-Peh itaatkar mı? Dükteki o sinirle derimizi yüzmese iyi.
-Yani tabi haksız sayılmazsın.
-O zaman gidebilir miyiz?
-... Sizi yakalamak zorundayız.
-O zaman öleceksiniz.
Kahkaha atmaya başladılar.
-Ne yapacaksın? O adam yaralı yürüyemiyor bile sen mi dövüşeceksin?
Yani dövüşe dahi gerek yok.
Kılıcını doğrultup yürüdü.
-Elindekini bırakmanı öneririm yoksa kılıcı kullanmak zorunda kalacağım.
Açıkçası küçük bir sıyrık onları elememe yeterli ben yeteneklerimi ölçmeye bakacağım.
Kırbacı salladım ve kılıcı tuttum.
Vay canına cidden başarabildim.
Sonra onu kendime doğru çektim. Adam ne olduğunun şaşkınlığıyla olduğu yerde kaldı.
Sonra adamın havadaki kolunu tutup kırbacın üzerindeki ince dikenlerin derisinin derinliklerine işlemesini sağladım.
Adam bir kaç saniye sonra yerdeydi. Kırbacı geri çektiğimde arkamdan bir ses geldi.
-Elindekini bırak yoksa adam ölür.
Aaron'u tutan adam bana bakıyor hatta tehdit ediyordu.
-Puhahahahah.
Adam gülüşüm karşısında afalladı.
-Çabuk dediğimi yap! Benimle geliyorsunuz yoksa bu adam ölür!
-Yani sen onu mu öldüreceksin. Tamam. Pfft.
-Elindekini bırak!
Aaron'un yüzüne baktım. Sıkılmış görünüyordu.
-Üzgünüm hemen silahımı bırakıyorum. Aaron görüyor musun hepsi senin için.
Aaron göz devirdi ve boynuna dayanmış olan kılıcı çıplak eliyle tuttu.
O acıtmış olmalı. İşi gücü şov tabi.
Sonra silahı doğrultan adama döndü.
-Bu şey bir oyuncak değil. Eğer beni öldürmekle tehdit ediyorsan unutmaman gereken şeyler var.
Aaron iki saniye önce bacağım kırıldı diye ağlarken şimdi bir eliyle keskin kılıcı tutuyor ve yavaşça yukarı doğruluyordu.
-Beni öldürmeyi göze alıyorsan ölmeyi de göze alıyorsun demektir.
Vay canına fiyakalı sözler.
Kırbacı salladım ve adamın bacağını çizdim. Biraz sonra adam ölümün eşiğindeyken biz tartışıyorduk.
-Hadi ama bu benim sıramdı.
-Bacağın için kırılmış olabilir daha fazla ayakta kalma dedim.
-Kırılsa yerimde duramazdım diyen kim?
-Demek ki durabiliyorsun doktor ben değil miyim?
-Haaah... Avımı çaldığını yetmiyor bir de ders mi veriyorsun?
-Hayatını kurtardığım için teşekkür etmelisin ama yaptığına bak. Her neyse gidiyoruz. Başkaları da gelecektir.
-Ne güzel onları da öldürürsün.
-Hahah fazla güçlü olmamı kıskanıyorsan bunu en baştan söylemelisin.
Tartışma uzadı ve uzadı.
Aaron'un bacağı cidden kötü durumda olduğundan yol üzerinde güvenilir bir yerde durduk ve oda kiraladık.
Dük buraları kontrol ettirecektir ama makyajı sildiğimizde biz biz değiliz.
Bacağına baktığım da cidden kırıldığını gördüm.
Neyse ki mucizevi iğnelerimle çok hızlı bir şekilde onu iyileştirebilirim ama onun gibi bir biri için bu yine de büyük bir sorun.
Yanında malzemeler olmadığı için şimdilik bacağını tutturdum ve uzamasını sağladım.
Derin düşünceler içinde gibi.
-Bu arada ne buldun?
Odaya girince kenarı attığı çantaya gittim.
-Bu da ne metal bir kutu da mı taşıyordun!?
-O an açamazdım ya.
-Peki şimdi nasıl açacağız?
-Ya şifreyi bulursun ya da ben sonra o şeyi kırarım.
Hmm dük genelde şifre olarak 9274792 kullanırdı. Tabi ki ezberimde dükalıkta bir çok belgeye bu şifreyle ulaşıyordum.
Denediğimde tabi ki bu değildi. Bulmak imkansız.
Yedi hane var yani çok fazla olasılık. Bunu deneme yanılma ile çözmek yıllarımı alır!
-Hey bu şeyi kırabileceğinden emin misin?
-Muhtemelen açamam.
Ne kadar da pozitif.
-Aslında...
Şifreyi bulmanın bir yolu var.
Edwin şifreleri bir deftere not eder. O kadar fazla var ki tabi. Ama sorun şu ki defteri odasında bir çekmece de saklıyor.
Oraya dük ve düşesten başkası giremez. Hizmetçiler hariç.
Oho çok güzel bir fikrim var!
Şimdilik Aaron'dan saklayalım.
Yarın eğlenceli bir gün olacak çünkü Briella ile buluşacağım. Semptomları başlamış bile olabilir bazen erken ya da geç olabiliyor bünyeye göre.
Kendi yatağıma çekildim.
Bu ara aklımdan çok fazla şey geçiyor. Kimliğimi açıklamak gibi. Ah sanırım bir sürü güzel planla doluyum.
Gözlerimi kapadım. Bakalım Briella ne yaptı?
_______
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Kızı Değişti
Ficción históricaKontun kızı yıllar sonra geri döndü ve tüm dünya ayaklarının altına serildi. Kıskançlıkla gözleri bürünen diğer kızı ise ölüme mahkum edildi. Doğruyu ve yanlışı ayırmak için mezarından tekrar kalkacak ve ona yanlış yapan herkese ödetecek!
