Bölüm44 Balo(4) İmparatoriçenin Yenilgisi

1.2K 126 26
                                    

-Ben suçsuzum majesteleri.

-Yani yalan söylediğimi mi iddia ediyorsun?

-Ne cürretle. Ben sadece doktoru olduğum insanların sağlığını düşünüyordum.

-Halktan biri en başında buraya gelmemeliydi.

İmparatoriçe saldırı yaparken unuttuğu bir kaç şey vardı.

-Görgü kurallarını bilmiyor ve olay yaratıyorsun. Ne kadar büyük faziletlerde bulunmuş olursan ol bunun yine de bir cezası olmalıdır!

-Majesteleri bundan önce bana konuşma hakkı verir misiniz? Belki vereceğim bilgiler kendimi affettirmeye yarar.

İmparatoriçe durakladı. Sonra bir anda gülümsedi ve devam etti.

-Anlat bakalım! Suçunu hafifletebilecek ne bilgiye sahipsin!?

Hafifçe sırıttım.

İmparator arkada oturuyor ve izliyordu sanki sonraki hamlemi tahmin etmiş gibi elleriyle tahtı sıkıyordu.

-Majesteleri ilk başta söylemek istememiştim çünkü prensesin iyiliğini düşünmüştüm.

Prenses ne diyeceğimi biliyor ve ayağı kalkmış kendi sırası için hazırlanıyordu. Yanında hizmetçisiyle yürümeye başladı.

-Prenses aslında hasta değildi!

İmparatoriçe bağırmaya hazırlanıyordu ama gür bir sesle hızla ekledim.

-O aslında zehirlenmişti!

Salondaki tüm fısıldaşmalar durdu. İmparatoriçe soğuk terler döküyordu.

Hadi biraz gerçekleri konuşalım.

-Geldiğim zaman yaptığım ilk iş prensesin saray yemekleri yemesine mani olmaktı. Özel tedavimle birlikte prenses artık yürüyebilir.

Şimdi herkes şok olmuştu. Saray yemekleri ve her şey saray içinde ki herkesi ve herşeyi imparatoriçe yönetir.

Demekki prenses bu yemeklerden zehirleniyorsa bu işte ya imparatoriçenin parmağı var ya da imparatoriçenin ihmalkarlığı.

Her türlü burada imparatoriçe suçlu duruma düşüyor.

-Aldığı zehir yıllardır ona veriliyor olmalı doz doz. Yavaşça vücuduna işlemiş tesirli bir zehir!

Bu durumda yıllardır süren bu zehirleme işleri doğruysa imparatoriçe dahi sorguya alınmak zorunda kalınabilir!

-Bu yalan! Prenses hastaydı zehir olsa nice doktorlar bunu farketmez miydi!?

-Bir hastalık teşhisi de koyamadılar değil mi? Majesteleri ona teşhis koyup iyileştirebilen tek dotkor benim belki de bu nedenle fakedememişlerdir.

İmparatoriçe konuşmak için ağzını açtıysa da prenses önüne geçti.

-Anne doktor haklı. Ne zamanki o yemekleri yemeyi bıraktım artık daha dinç ve sağlıklıyım.

Şimdi imparatoriçe büsbütün suçlu durumundaydı. Ama insanlar düşündü, neden öne bile çıkmayan bu sessiz prenses imparatoriçe tarafından öldürülmek istensin ki?

Bunu sadece prenses biliyordu.

Hizmetçi öne çıktı.

-Majesteleri kesinlikle bu doktor sayesinde iyileşti. O zehir biraz daha majestelerinin vücuduna işlemiş olsaydı...

Göz yaşları akmaya devam ederken prenses ekledi.

-Bu doktor daha demin de kesinlikle hastalarını korudu ama majestleri hala onu cezalandırmak ister. Neden benim canımı bana veren bu doktoru affetmek yerine bunu yapıyorsunuz anlamıyorum. Ama istiyorsanız onun yerine özür dileyeceğim.

Bu son noktaydı. Artık imparatoriçe direk suçlu olarak görünüyordu. Hem prensesin zehirlenmesinde bir işi hem de onu kurtaran yegane kişi de kini vardı.

İmparatoriçe afalladı.

Geride kalan komutan ileri adım attı.

-Prenses yanılıyorsunuz. Doktorun yandığı ve ayağa kalkacak gücü kalmadığı o gün imparatoriçe ile çay İçmişlerdi. İmparatoriçe onu size baktığı için bizzat davet etmişti.

Hahaha... Artık imparatoriçenin hiç bir yüzü kalmamıştı.

İmparator artık duruma müdahale etmenin vakti geldiği düşünecektir ki tahtından kalkıp bağırdı.

-Bu prenses için bir kutlamadır ama bu kargaşa ne! Prenses yeni iyileşti ve bunu kaldıramayacaktır! Zehirle ilgili meseleyle bizzat ilgilenecek ve suçluyu cezalandıracağım! Bundan sonra bu konu hakkında tek bir şey daha duymak istemiyorum.

Sanırım bu parti burada bitiyor.

İmparatoriçe ağzını tutamadı ve bağırdı.

-Kızımız açıkça hastaydı bu yalancı doktora inanmayın! İzin verin ona cezasını ben vereyim!

İmparator hayal kırıklığıyla baktı.

İmparatoriçe tekrar bana döndü ve elini kaldırdı. Savurduğu vakit elini tuttum.

-Hala durumun farkında değilsin değil mi?

Komutana döndüm ve gülümsedim.

İmparatoriçenin elini bıraktıktan sonra bu sefer vurmasına izin verdim.

Komutan bekleyen askerleri içeri aldı ve askerler imparatoriçeyle benim yönüne ilerledi.

Komutan selam verdi ve imparatordan izin istedi.

-Majesteleri imparatoriçe ne olursa olsun prensesin zehirlenmesi meselesinde baş şüphelidir.

İmparator bunu reddetseydi onunla birlikteymiş gibi görünürdü.

-Soruşturma devam ederken imparatoriçenin oda hapsi almasını uygun görüyorum. Siz nasıl emrederseniz öyle olsun!

İmparatoriçe komutanın bu ani ihanetine karşı donakalmıştı. Her şey öyle çabuk olmuştu ki.

Ama düşününce cidden bir numaralı şüpheli kendisiydi ve imparatorluk ailesinden birini zehirlemekle suçlanıyordu. İmparator bunu göz ardı ederse ya onla birlikteliğini açıklamış olur ya da imparatoriçeye boyun eğidigini kabul etmiş olur.

-Soruşturma bitene kadar imparatoriçe oda hapsine mahkum edilecek! Bu işi araştırıp hüküm verecek kişi bizzat ben olacağım.

İmparatoriçe askerler tarafından tutulduğunda bağırdı.

-Ne cüretle! Ben imparatoriçeyim! Ama bu yalancı doktora mı inanacaksınız!?

İmparator imparatoriçenin sesi uzaklaştığında tekrar konuştu.

-Bu gün burada bitmiştir. Bu gün olanlar konuşulmayacak! Dağılın!

Öylece koca balo sona erdi. Aaron'a doğru gittim.

Ahh bu çok rahatlatıcıydı.

-Ee gösterimi nasıl buldun?

Her şeyi en başından beri sessizce izledi.

-Etkileyici.

-Eh tabi doğru kişiyi yoldaş olarak seçtin.

Başka kimseyle konuşmadan saraydan çıktık ve arabaya bindik.

Yarın dükalıkta tartışma çıkacak gibi haha. Ama buna değerdi.

Gülümseyen bir yüzle yattım ve uyudum.

________
Yazar:Villainesssss

Ölü Kızı Değişti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin