-20-

2.3K 114 139
                                    

Mezar taşına bakarken gözümden bir yaş daha aktı ve diğer göz yaşlarım onu takip etti. Babam ve annem şu an karşımdaydılar. Canlı veya cansız, fark etmez, karşımdalar.

Babamın mezarının yanına eğildim. Elimde bulunan çiçekleri ekecektim. 14 yıl geçtiği için, 14 çiçek ekeceğim. "Baba, ben geldim." Babam sanki beni duyacaktı ve bana selam verecekti. Keşke...

İlk çiçeği ekerken konuştum, "Nasılsın baba, nasıl gidiyor?" Saçmalamam normaldi. Ben üzüldüğüm zamanlar saçmalayan birisiyim. İkinci çiçeği de ekerken, "Keşke biraz daha vakit geçirebilseydik seninle. Seni özledim baba, hem de çok." dedim. Elimle toprağı okşadım ve üçüncü çiçeği ektim. "Ben idol oldum. JYP şirketinde çıkış yaptım baba. Sen idol olmamı istiyordun. Bak oldum işte."

Dördüncü çiçeği ekmeden önce elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim. "Stray Kids isimli bir gruptayım. Diğerleri erkek, ama çok iyi anlaşıyoruz." Beşinci çiçeği ekerken sustum, altıncı çiçeği ekerken de sustum.

Yedinci çiçeği ektim, "Baba, Song Ruk geçen hafta vuruldu. Ama öldü mü bilmiyoruz." Sekizinci çiçeği ektim, "Abimin eski sevgilisi Hera, -gerçi sen bilmezsin- Song Ruk'un oğlu  Song Jun ile çıkıyormuş." Babamın beni dinlediğinden emin değildim. Belki dinler umuduyla konuşuyordum. Dokuzuncu çiçek ekildi ve ben konuşmama devam ettim. "Kwang Jae bana abilik ediyor. Kwang Jae'yi biliyorsun değil mi baba?"

Babamdan tabi ki cevap alamadım. Zaten ben cevap beklemiyordum. Onuncu çiçekteydi sıra, "Bir sevgilim var, eskiden bana "Büyüyünce seninde sevgilin olacak" derdin. Oldu da, Stray Kids'ten Lee Know ile sevgiliyiz." On birinci çiçeği ekecektim ki yanında duran Lee Know yanıma çöktü. Elimde duran çiçeği aldı ve "Bunu ben ekebilir miyim?" dedi. Olumlu anlamda başımı salladım.

Lee Know on birinci çiçeği ekerken "Huzur içinde yatın." dedi. Buruk bir şekilde gülümsedim ve ağlarken "Baba bak, bahsettiğim Lee Know bu çocuk." dedim. Babamın mezar taşına baktım. Ardından devam ettim. On ikinci çiçeği ektim, sustum. On üçüncü çiçeği ektim, sustum. Son çiçekle konuşmamı bitirmeye karar verdim.

"Baba, ben seni çok seviyorum, her zaman da seveceğim. Sen benim kahramanımdın. O adi herif yüzünden ölmeni hiç istemezdim. Kahramanlar ölmezdi hani? Sen neden öldün? Bunu neden yaptın baba? Bizi neden bıraktın? Niye?!" Son hâlim bağırarak ağlamaktı. Lee Know kollarını bana sardı ama ben bağırarak ağlamaya devam ediyordum. "Baba!" O gün kü görüntüler yine gözümün önüne geldi.

Babam, kanlar içinde yerde yatıyor, ben ise "Baba!" diye bağırıyorum.

Daha fazla dayanamadım ve yere oturdum. Lee Know eve gitmemiz gerektiğini söylese de onu duymazdan geldim. Ağladım ve ağladım. Sonrası karanlık.

~

Gözlerimi açtığımda yurtta, odamdaydım. Ne zaman buraya geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Yerimde doğrulmamla yanımda sandalyede oturan Lee Know telaşla konuştu, "İyi misin?!" Elimle ağrıyan başımı ovuşturdum. "Başım ağrıyor. Ne oldu bana?"

"Mezarlıkta bayıldın."

Hatırladığımı belli etmek için başımı salladım. "Saat kaç?" Lee Know telefonuna baktı ve "16.17" dedi. Ne yani günün yarısı geçmiş miydi? Hızla yatağımdan kalktım. "Ne oluyor?" Lee Know'a cevap vermeden kıyafet dolabıma yöneldim. Bir sweat ve pantolon aldım. Lee Know hâlâ sorular soruyordu ama umursamadım.

Onu odadan çıkartırken "Çok önemli bir işim var." dedim. Kapıyı kapatıp kilitledim. Hızlıca giyinip telefonumu ve cüzdanımı alıp odadan çıktım. Lee Know kapıda kollarını birbirine çaprazlayarak kavuşturmuş bir şekilde benden cevap bekliyordu. "Kwang Jae'yi ziyarete gitmeliyim." dedim. Başını salladı ve "Ben  bırakırım seni." dedi.

Stray Kids Yeni Üye 8+1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin