Küfürbaz çocuk \ Hyunlix

˗ˏˋ 18 ˎˊ˗

Felix'den:

Jisung ve Jeongin'in kaldığı otele gelmiştim. Hyunjin'in kıyafetlerini çıkarmış, ve Jisung'un verdiklerini giymiştim. Şimdi ise Jisung ve Jeongin'e olanları anlatıyordum.

"Öyle işte." diyerek yatak başlığına dayanmış ve Jeongin'in yüzüne bakmıştım.
"Yani sen dün bizsiz ilk içkinin içtin, ve zorbanla aynı yatakta sarılarak uyudun öyle mi?" Jeongin kaşları havada bir şekilde sorduğumda kafamı olumlu anlamda salladım.

"Niye bu kadar eminsin sana dokunmadığına? Zorban sonuçta." Jisung'un demesi ile kaşlarımı çalmıştım. "Saçmalama, o öyle biri değil." dememle Jeongin atılmıştı bu sefer. "Nereden biliyorsun? Sarhoştun."
"Amına koyayım yapmaz o öyle şey! Zorbamda sayılmaz artık zaten."

"O ne demek?" Jisung bir kaşını kaldırarak sorduğunda cevapladım. "Yanımda ağladığı falan oldu." dememle Jeongin "Ya baştan anlat şunu Felix." demişti bıkkınlıkla.
"Öf iyi tamam."

..

Hyunjin'den

Felix gideli yarım saat olmuştu. Daraltacak biri olmadığı için canım sıkılıyordu.
"Off.." Toplu olan yataktan kalkarak çalışma masasına ilerlemiş ve çizimlerime bakmıştım. Çok geçmeden çizim yapma kararı alıp sandalyeye oturmuş, ve masada olan boş kağıtlarda bir tane almıştım. Ardından bir kalem alarak çizmeye başlamıştım.

.

"Hyunjin, ben geldim." Bangchan odama girerek konuştuğunda çizimine bakarak mırıldanmıştım. "Hoşgeldin Chan." Siyah saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak boyamaya devam ederken Bangchan'ın bana yaklaştığını hissettim.

"Ne çiziyorsun?" Çizimime bakarak konuştuğunda "Bilmiyorum." diyerek cevapladım. Çizimime biraz daha yaklaşarak yakından bakmıştı bu sefer.
"Bu birini andırıyor ama çıkaramadım." demiş ve kendi odasına adımlamıştı. Dediği şey dikkatimi çekmişti. Yaklaşık yarım saattir öylesine çizim yapıyordum, ve ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Kalemi bırakarak çizimine baktım. Bangchan'ın dediği gibi birini andırıyor, hatta benziyordu. Ve bu benzeyen kişi ise Felix'den başkası değildi.
"Nasıl.." kendi kendime mırıldanarak çizimi incelemeye başlamıştım. Çizdiğim oğlanın saçları uzundu, aynı Felix'in ki gibi. Dudakları kalp şeklindeydi ve dolgundu. Küçük fındık burnunun üzerinde ise sadece çilleri eksikti.

Kalemi alarak çillerini de çizdikten sonra son kez çizime bakarak diğer çizimlerin yanına koymuştum. O sırada ise Bangchan odama girmişti.
"Hyunjin-" lafı yüzümü görmesi ile yarım kalmıştı. Anlamayan gözlerle ona bakarken o ise endişe ile yanıma gelip yüzüme bakmıştı.
"Hyunjin, n'oldu? Felix ile kavga mı ettiniz? Keşke Felix'i seninle bırakmasaydım." Demiş ve yanağına dokunmuştu. Hissettiğim acı ise tıslamış ve gerilemiştim.

"Bangchan ne diyorsun? Kavga falan etmedik." dememle çıkılmıştı. "Nasıl oldu bu o zaman?" demesi ile odada olan tek ayna -boy aynasına- doğru yürümüş ve yüzüme bakmıştım. Yüzümde büyük bir morluk vardı. Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken ne zaman olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Çok geçmeden kafamda canlananlarla bıkkın bir nefes vermiş ve Bangchan'a dönmüştüm. "Bardayken oldu." dememle bir kaşını kaldırmıştı. "Nasıl?" İç çekmiş ve "Bir adam bulaştı, dayanamadım vurdum işte. Beni biliyorsun." diyerek kısa kesmiştim. "Sadece bu yani? Durup dururken bulaştı?"

"Evet." bıkkınlıkla söylenmiş ve ona sarılmıştım. "Sorgulama çok, geçer bir iki güne."
"Bu mu?" demesi ile ondan ayrılmış ve konuşmuştum. "Evet, ilk değil sonuçta."

=)

Kısa oluyor bu aralar özür dilerim😔