˗ˏˋ 16 ˎˊ˗

54 10 43
                                    

Hyunjin'den:

Yurda varmıştım. Arabayı durdurarak arkadaki küfürbazı kaldırmadan dikkatlice almış ve yurda doğru yürümüştüm. Pek bir sorun çıkacağını sanmıyordum. Çünkü yarın cumartesiydi ve genelde çoğu öğrenci ya yakında olan ailelerini ziyarete gidiyor, yada arkadaşları ile eğlenmeye çıkıyordu, ve bu nedenle girişler falan sorun olmuyordu.

.

Yurt kapısına vardığımda kucağımdakini tek kolla tutarak kilitli olan kapıyı açmış ve içeriye girmiştim. Neredeyse hiçbir şeydi. Rahatlıkla taşıyabiliyordum. Odaya adımlarken minik mırıltılar çıkarıyor ve yumruklarını sıkıyordu hafifçe, küçük bir çocuk gibi. Aklıma gelen şeyle duraksamış ve yüzüne bakmıştım. Yarım saat önce rahatlamıştı, ve yıkanmamıştı. Onu kendim yıkasam fazla olurdu, bu nedenle kaldırmaya karar verdim. Böyle pis yatması iyi değildi.

Yavaşca odamdaki yatağa yatırdıktan sonra hafifçe dürtmüştüm. "Felix, kalk yıkanman lazım." demiştim koluna dokunarak. "Ne diyorsun ya.." demişti arkasını dönerek. İç çekerek seslenmeye devam etmiştim. "Felix, böyle pis yatamazsın." dediğimde yüzünü elleri arasına alarak birkaç küfür mırıldanmış ve yorgunlukla bana bakmıştı.
"Sen kimsin?" demişti gözlerini ovuşturarak. "Hyunjin." dediğimde başını tutarak oturmuştu.

"Ben ne arıyorum burda amına koyayım?" demişti dağılmış saçları ile bana bakarak. Görünüşüne hafifçe gülmüş ve konuşmuştum. "Sarhoş musun hala?" dediğimde kafasını kaldırarak bana bakmıştı. "Bilmiyorum." Ona üstten üstten bakarak sırıtmış ve konuşmuştum.

"Kalk yıkan, böyle yatamazsın." dediğimde sendeleyerek kalkmış ve konuştu. "Tuvalet nerede?" demişti sallana sallana yürürken. "Önünde." dediğimde direkt girmişti.
"Salak." kendi kendime gülerek üzerimi çıkarmış ve geceliklerini giymiştim.

Umarım bu gün huzurla uyuyabilirim. İlaçlarımı her zaman içmek iyi değildi, ki zaten yasaktı. Kendi kendime düşünürken Felix üzerindeki bornozla çıkmış ve odama gelmişti. "Ne giyeceğim ben?" demişti yorgunlukla ıslak saçlarını bir havluyla kurulurken. Fazla rahattı sanki.

Dolabıma yönelip bir tişört ve şort çıkarmıştım. İçlik işini ne yapacağını bilmiyordum. Eşyaları ona uzatarak konuşmuştum. "Bokser yok, benimkiler sana olmaz." dediğimde gözlerini devirmişti.

"Senin yeni donun yok mu yedekte falan çük drakulası. Ver yenilerden bir tane!" demişti sesini yükselterek. Doğru, benim yedekte vardı. Bir tanesini çıkarıp ona uzatmıştım. Eline alıp bir süre bakmış ve bir kaşını kaldırarak sırıtmıştı. "Seninkide fena değilmiş he.." demiş ve yatağa oturarak giyinmeye başlamıştı. Utandıkça utanırken hızla ayağa kalkmış ve odadan çıkmıştım. "Nereden geliyor bu rahatlık buna anlamıyorum ki!"

Birkaç dakika Bangchan'ın odasında durduktan sonra kendi odama gelmiştim. Sessizlik kafamı ağrıtmıştı. Daha doğrusu kafamdaki sesler. Felix giyinmiş ve yatakta oturmuş havlu ile saçının suyunu alıyordu. Lüle lüle olan kısa sarı saçları çok güzel görünüyordu.

"Kurutma makinesi versene." demişti bana bakarak. "Ha, ne? Ah, tabii bekle." demiş ve kurutma makinesini fişe sokmuştum. "Gel." dememle yerinden kalkarak gelmiş ve kurutma makinasını alarak saçını kurutmaya başlamıştı.

O saçını kurulurken ben ise onu izliyordum. Verdiğim beyaz tişört fazlasıyla büyük gelmişti, şort da öyle. Arada ise elini şortun içine sokup donunu çekiyordu. Büyük geliyor olmalıydı.

Yatakta oturmuş ellerim ile oynarken çok geçmeden kurutma makinesinin sesi kesilmişti. Yavaştan ağrımaya başlayan kafamı kaldırıp Felix'e baktığımda yatağa doğru geliyordu. Yataktan kalkarak kafama hafifçe masaj yaparak sandalyeye oturmuştum. Sanki geceleri belirli bir saatte sorular kafama dolmaya başlıyordu. Daha demin hiçbir şeyim yoktu.

Küfürbaz çocuk \ HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin