Felix'ten:
"Cıkabilirsiniz." demişti Minho hoca kitaplarını alarak.
"Lan Changbin! Benim eve gelsene, anlatacaklarım var." demiştim sırada uyuyan tacizciye bakarak.
"Tamamdır." demişti çantasını takarken. Hyunjin'e bakarak iç çekmiş ve kendi kendime mırıldanarak Changbin'in yanına gitmiştim. "Salak..""Hadi gidelim." demişti kolunu omzuma atarak.
"Gidiyoruz zaten." demiştim onu çimcikleyerek.
"Ah! Bir kerede ayak uydur be." demişti karnıma vurarak.
"Ah, nefes alamıyorum!" demiştim öksürerek.
"Abart." dediğinde gülümsedim....
Hyunjin'den:
"Anne..?"
Boş ve karanlık bir yerde geziniyordum. Nereden geldiğini bilmediğim rüzgar siyah saçlarımın dans etmesini sağlarken yüzümü ise hafifçe okşuyordu.
"Baba..?"
Etraf yavaşca aydınlanmaya başlamıştı. Gece karanlığında insanların çığlıkları doluyordu kulağıma. Ellerimle kulaklarımı kapattım hızla.
"Korkuyorum.." dedim ölen insanlara bakarak. Tek tek hepsi ölüyordu, ve ben her birini en yakından görüyordum.
"Baba?"
Tanıdık bir yüz gördüm insanların içinde, babam. Babamdı bu. Yüzü kanlar içindeydi. Ellerimi kulaklarımdan çekerek koştum, babamın yanına koştum. Fakat bir şey engelliyordu. Babamın yanına gidemiyordum. Yanındaki kadın ise ona sarılmıştı.
"Anne!"
Annem, annemdi bu. O kanlar içinde babama sarılmıştı. Dolu olan gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Önümdeki görünmez cama vurmaya başladım küçük ellerimle.
"Anne, hayır!"
Ellerim kanamaya ve acımaya başlamıştı.
"Baba.."
...
Bangchan'dan:
"Anne.."
Yanımda uyuyan Hyunjin'e baktım. Kâbus görüyordu.
"Yine mi.." demiştim hüzünle. Eve geldiğinde direkt yatmıştı. Ona okulda olanları anlatmasını söylesemde dinlemişti.
"Hyunjin.. uyan." demiştim onu dürterek.
"Hayır, hayır.." diyerek kaşlarını çatmıştı, gözünden ise bir damla yaş akmıştı.
"Hyunjin, kâbus görüyorsun." demiştim onu sarsarak.Hyunjin'den:
Hızla yattığım yerden kalkarak derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışmıştım. Aynı kâbusu farklı şekillerle görmekten bıkmıştım.
"Hyunjin, iyi misin?" demişti yanımda olduğunu yeni fark ettiğim Bangchan. Kafamı hafifçe aşağı yukarı sallayarak onayladım.
"Yine mi kâbus gördün?" dediğinde alnımdaki teri elimle silmiştim.
"Evet.." demiş ve yataktan kalkarak tuvalete adımlamıştım.
"Nereye?" demişti Bangchan arkamdan. Derin bir nefes alarak cevaplamıştım.
"Yıkanıp spor salonuna gideceğim." diyerek tuvalete girmiş ve kapıyı arkamdan kilitlemiştim. Derin bir nefes alarak lavaboya dayanarak aynada yüzüme baktım, sapsarı olmuştum. Lavabodan uzaklaşarak üzerimdekileri çıkarmaya başlamıştım."Bıktım artık.." demiştim üzerimdekileri çıkartırken. Ardından duşa girerek soğuk su ile yıkanmaya başlamıştım.
..
Felix'den:"Girsene be, sabaha kadar bekleyemem!" demiştim Changbin'i hafifçe içeri iterek.
"Sakin oğlum, ne bu gerginlik?" demişti ayakkabılarını çıkarmak için eğilirken.
"Bi' papatya çayı alayım sana?" Dediğinde gözlerimi devirerek ayakkabılarımı çıkarmıştım.
"Annem işte, gelir iki-üç saate." demiştim odama adımlarken.
"Beklesene!" demiş ve yanıma koşmuştu. Odaya girerek banyoya doğru gitmiştim.
"Ben bi' düşa gireyim, sende bak oradan kendine rahat bir şeyler çıkar giyi. Rahatına bak." demiş ve kapıyı kilitlenerek Formamı çıkarmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küfürbaz çocuk \ Hyunlix
Fanfiction"Küfürbaz çocuk." "Tacizci sapık!" !DÜZENLENİYOR! Yazım hataları bilerek yapılmıştır(anlatım dışında)